-Basın Açıklaması- Türkiye Cumhuriyeti Sudan Konsolosluğu, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Heyeti'nin Basın Açıklamalarını Teslim Almayı Reddetti
- Kategori Sudan
- İlk yorumlayan ol!
- |
Üye Üstâz Şârık Yûsuf ile üye Yâkub İbrâhîm'in eşlik ettiği Merkezî Temas Lecnesi Başkanı Üstaz Nâsır Rıdâ liderliğindeki Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti'nden bir heyet, H. 21 Şevvâl 1429 el-muvâfık M. 20 Ekim 2008 günü, Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti'ni Ergenekon Örgütü ile ilişkilendirmeye ilişkin itham ile Türkiye Vilâyeti Resmi Sözcüsü'nün bu iddialara, ardından da tutuklanmasına ilişkin reddiyesi hakkındaki basın açıklamalarını teslim etmek amacıyla Büyük Elçiyi görmek üzere Sudan'daki Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğuna ziyarette bulundu.
Bu ziyaretin öncesinde H. 13 Şevvâl 1429 el-muvâfık M. 12 Ekim 2008 tarihinde, talepleri doğrultusunda Büyük Elçi ile görüşmeyi talep ettiğimiz bir mektup yazdığımız halde heyetin konsolosluğu ziyaret etmesine kadar hiçbir yanıt vermediler. Zîra heyeti, kapalı zarf içerisinde olmadığı gerekçesi ile basın açıklamalarını teslim almayı reddeden konsolosluğun güvenlik görevlisi karşıladı. Bunun üzerine heyet, geri dönerek konsolosluk olumlu yada olumsuz bir cevap verir ümidiyle iki gün beklediyse de hiçbir cevap vermediler. Bunun üzerine de heyet, ikinci kez H. 24 Şevvâl 1429 el-muvâfık M. 23 Ekim 2008 tarihinde, talepleri doğrultusunda basın açıklamalarını kapalı bir zarfa koyarak Türkiye Cumhuriyeti Sudan Büyük Elçisi'nin ilgisine sunduysa da kapalı zarf içerisindeki basın açıklamalarını almayı, hatta meseleyi konuşmayı bile reddettiler. Türkiye Cumhuriyeti Sudan Konsolosluğu'nun bu tutumu, doğrusu ne İslâm ahlakı, ne de diplomatik örflerle bağdaşan şaşırtıcı ve garip bir tutumdur. Oysa bizleri bu basın açıklamasını yazamaya sevk eden faktör, Hizb-ut Tahrir'e yönelik kurulan aşağıdaki komploları insanlara açıklamaktır:
1) Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilâyeti'nin karışmakla itham edildiği Ergenekon Örgütü, devleti laikliğe çağıran, İslam'a ve davetçilerine karşı koyan "Kemalist" İngiliz ajanlarına bağlı bir örgüttür. Dahası onlar, İslam'ın her türlü tezahürüne karşıdırlar. O halde aklı selîm bir kimse, nasıl olur da salt bir tasavvurla Hizb-ut Tahrir'i bu tür örgütlere karıştırabilir!! Hele ki Hizb-ut Tahrir'in, Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in metoduna bağlı kalarak hiçbir maddi eylemde bulunmadığı herkes tarafından malumdur. 2) Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilâyeti Resmi Sözcüsü Sayın Yılmaz Çelik, H. 20 Ramazân 1429'da bir basın açıklaması yayınlamış, ardından da H. 23 Ramazân 1429 el-muvâfık M. 23 Eylül 2008'de içerisinde Hizb-ut Tahrir'in Ergenekon'a karışmasına yönelik medya ve Devlet tarafından ortaya atılan iddiaları çürüten daha detaylı bir basın açıklaması yayınlamıştır. Nitekim basın açıklamasında şöyle geçmiştir: "Rabbimiz Subhânehu'nun kavline icabet etmek ve kalpleri mutmain kılmak amacıyla tekrar yineliyor ve apaçık ifadelerle diyoruz ki; Hizb-ut Tahrir'in Ergenekon benzeri teşkilatlarla hiçbir alâkası ve bağlantısı olmamıştır, olmayacaktır da!" 3) Sayın Yılmaz Çeliğin, yapmış olduğu bu basın açıklamalarına ve Türkiye'deki Köklü Değişim Dergisi ile gerçekleştirdiği röportaja rağmen, Hizb-ut Tahrir'in yıldızının parlamasından ve Batıya ajanlıklarını ifşa etmesinden rahatsız olan Türkiye otoriteleri, Sayın Yılmaz Çeliği, H. 26 Ramazân 1429 el-muvâfık M. 26 Eylül 2008'de, hem de Kadir Gecesi'nde tutuklamaktan çekinmemişlerdir. İşte bu tür tutuklama, korkutma ve iftira politikası, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Müslümanların beldelerindeki diktatör ve despotik nizamların vazgeçilmez bir simgesi olagelmeye devam etmektedir. Ne var ki bu, Hizbin şebabı'nın sebatını, bu nizamların zebanîlerinin de utanç ve alçaklıklarını arttırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ "Zulmedenler, nasıl bir yıkılış ile yıkıldıklarını çok yakında bileceklerdir." [eş-Şu'arâ 227]
İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti