Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
RAMAZAN AYI MÜSLÜMANLAR İÇİN ZAFER VE FETİH AYIDIR

بسم الله الرحمن الرحيم

RAMAZAN AYI MÜSLÜMANLAR İÇİN ZAFER VE FETİH AYIDIR

(Tercüme)

HABER:

Orient-News net. Sitesi geçtiğimiz günlerde “Ramazan Ayında Meydana Gelen Olaylar’’ başlığı altında Ramazan ayını konu etti.

Ramazan ayı, geçmiş tarihte birçok büyük olaylara yakini olarak şahitlik etmiştir. Bunlardan en önemli olay; ikinci Râşidi Halife Ömer İbn Hattab döneminde komutan Amr İbn El-As tarafından Mısır’ın fethedilmesidir. Hicretin 20. senesinde Ömer ibn Hattab ordularını Amr İbn al-As komutasında Mısır’ı fetih etmek için göndermişti.Müslümanlar Şam beldelerini fethettikten sonra Suriye ve Filistin’i koruma ve güçlendirmenin yanı sıra Mısır’ın stratejik konumu gereği Afrika'ya yönelen İslam ordularını güvenceye almak için Mısır’a yöneldi.

Amr ibn al-As ordusunu Mısır’a doğru yöneltti ve oradan Sina, Mara, daha sonra El-Ariş ve Farma içinden Babil'in zapt edilemez denen kalesine ulaştı. Müslümanlar, yedi ayı aşan bir kuşatmadan sonra Ramazan ayının 1. gününde kaleye girmeyi başardı.

Babil kalesi düştükten sonra onun etrafında kalan kaleler de düştü ve Müslümanların İskenderiye'ye girişi ile birlikte, Hicretin 21. senesi Roma İmparatorluğunun Mısır’daki hâkimiyetinin sonu ve İslami dönemin başlangıcı olmuştur. Amr İbn El-As oranın ilk valisidir.

Ayrıca Hicretin 91. senesi Ramazan ayının birinci gününde ilk Müslüman seriyye birliği Endülüs’e girmiştir. Bu büyük olay, 500'den fazla Müslüman askerin Tarif ibn Malik liderliğinde Cebelitarık Boğazına yönelmesiyle başlamıştır. Müslümanlar Ceuta kenti üzerinden gelerek Paloma adasına ve daha sonra “Tarif Island’’ olarak bilinen adayı alarak orada konakladılar. Müslümanların komutanı Musab bin Nusayir, Emevi Halifesi Al-Velid bin Abdul Malik’ten Fas’taki Müslümanların durumunun düzelmesinden sonra Endülüs’ü fethetmek için izin istedi. Halife Al-Velid komutan Nusayir’e emir vererek Endülüs’e yönelmesini istedi. Müslümanlar tarafından fethedilen Endülüs yaklaşık 8 yüzyıl İslam’la yönetildi.

YORUM:

Orient-News net sitesi Ramazan ayını konu ettiği haberinde Mısır ve Endülüs’ün fethi meselesinde konuyu çarpıtarak “zafer” başlığı yerine “olay” kelimesini kullanması kasıtlı olarak tarihi olmuş bitmiş bir tarihi olay gibi okuyucularına aktarmaktadır.

Laiklik esasına dayanan sitenin İslam’a karşı böyle bir yaklaşım göstermesi hiç de yadırganacak bir durum değildir. Zira bunlar İslam’a olan bakış açıları diğer dinler gibi devlet ve siyasetten dinin ayrı tutulması düşüncesine bağlı olarak laiklik açısından bakıyorlar. Dolayısıyla Ramazan ayında olan zafer ve fetihlere kendi görüşlerine göre herhangi bir dinin tarihine baktıkları gibi Ramazan ayında olan olaylar şeklinde bakıyorlar.

Bundan dolayı, çağlar boyunca İslam devleti tarafından yapılan tüm fetihleri açıklamak bir zorunluluktur. Geçmişte meydana gelen tüm bu gelişmeler meşru siyasi olaylardır. Fetihle alınan beldelerin durumu ve hükmü Şer’an değiştiğinden dolayı ayrı bir anlam ve önem arz ettiğinin bilinmesi gerekir.

Böylece, Dar-ul İslam’ı ve Dar-ul küfrü birbirinden ayırmak suretiyle anlamları ve muayyen hükümleriyle birlikte bir anlam taşır. Şöyle ki; Herhangi bir belde, bir gün de olsa İslam’la yönetilmiş ve güvenliği de Müslümanların elinde kalmışsa orası kıyamete kadar İslam topraklarıdır.

İslam devletinin kurulmasının akabinde Müslümanlar için bu gibi beldelere İslami yönetimi öncelikli olarak tekrar iade etmek vaciptir. Bu ülkeler İspanya, Portekiz ve Fransa, Almanya ve Avusturya'nın büyük bölümü, Doğu Avrupa, Yunanistan, Kıbrıs ve birçok halkı Müslüman olan diğer ülkeler için geçerlidir. Müslümanların bu ülkeleri İslami yönetime tekrar ilhak etmeleri üzerlerine vaciptir.

Biz, Ramazan ayında zaferle sonuçlanan önemli fetihleri hatırlatarak, geçmiş tarihi taçlandırmayı umuyoruz.

Bir yerde İslam şeriatı uygulandığı ve orada Allah’tan korkarak Rasulüne tâbi olunduğunda rahmet olur.

﴿لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ﴾

“Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe 128)

Ramazan ayında yapılan fetih ve zaferlerin en önemlileri şunlardır:

*Hicretin ikinci yılında olan Bedir savaşı Ramazan’ın 17. günü oldu ve bu savaş kesinlikle İslam ve küfür arasında bir savaştı. Başka bir ifadeyle bu savaş, imanlı Müslümanlar ile tağutlar arasında, Peygamber’in kitlesi ile terör ve suç işleyenler arasında oldu. Tüm bunlar büyük Bedir Savaş’ında oldu.

İslam tarihinde küfür ile imanın ortaya çıktığı ve ayrıştığı o gün, insanlık tarihinin kıyamete kadar devam edecek olan Hak ve Batıl olarak netleştiği gündür.

Bu savaş ise açığa çıkma savaşı;

﴿إِنْ كُنْتُمْ آَمَنْتُمْ بِاللَّهِ وَمَا أَنْزَلْنَا عَلَى عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ﴾

 “…Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun (Bedir’de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle bilin). Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” (Enfal 41)

*Hicretin sekizinci yılında Mekke'nin fethi Ramazan’ın 23. günü oldu ve bu fetih, tarihin bir dönüm noktasına dönüştü. Çünkü küfür Arap yarımadasından silindi ve İslam oradan tüm âleme yayılmaya başladı.

﴿إِذَا جَاءَ نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ * وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا * فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا﴾

“Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde, insanları bölük, bölük Allah'ın dinine girerlerken gördüğünde. Artık Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlamasını dile! Muhakkak ki, O, çok bağışlayandır!” (Nasr 1-3)

*Hicretin 13 senesinde el-Buveyb’in fethi Ramazan’ın 12. günü gerçekleşti. El-Buveyb Küfe yakınlarında Fırat Nehri arasında bir yerdir.

Pers prensi El-Musenna, ibn Harisah’ın (ra) ordularını hazırladığını duyar duymaz korktu ve ona karşı Mihran isminde bir komutanın komutasında büyük bir ordu gönderdi. El-Buveyb’te şiddetli bir meydan savaşı gerçekleşti. Müslümanlar orada muhteşem bir zafer elde etti. Irak’taki bu savaş, ta Yermük’te büyük yankı uyandırdı.

Ey Müslümanlar! bu şanlı ümmetin büyüklüğüne bakın ki, Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in vefatından 4 yıl sonra muhlis İslam orduları Pers İmparatorluğunun kalelerini yerle bir etti.

*Hicretin 22. senesinde Amuriye’nin fethi gerçekleşti. Rum kralı Teofil Bin Mihail özellikle Müslüman askerlerin Azerbaycan’da zaferlerinin devam etmekte olduğunu öğrenince yüz bin Rum askerine lider olarak Müslümanlarla savaşmak için yola çıktı. Ve Isparta kalesine geldiler. Oradaki çocuk ve yaşlıları öldürerek ülkeyi talan ettiler. Kadınları ve ailelerini esir aldılar. Bazı kadınların ırzlarını ve mahremiyetini ihlal ettiler. Müslümanlara uygulanan zulmün arkasında onun ismi vardır. O gün bir kadın Romalı askerler tarafından sürüklenirken bağırarak şöyle haykırdı; “Vah Mutasımah!"

Mutasım Billah bir kadının kendisinden imdat dilediği haberini alır almaz “O kadını esaretten kurtarmadan, o Rum valisini öldürmeden bana yeme içme yok” diyerek hemen harekete geçti. Mutasım Billah Amuriye’yi fethedince şehre girerken şöyle haykırır: “Yetiştim, yetiştim!”

Şehri fetheden Mutasım Billah Amuriye valisini öldürür, kendisine haykıran kadının elinin bağlarını çözer, onu tutsaklıktan kurtarır.

*Hicretin 583 senesinde Hıttin savaşı ve Beytül Makdis’in kurtarılması. Mücahid İmad Ed-din Zengi bazı şehirleri ve kentleri, şiddetli haçlı birlikleriyle mücadele etmesinden sonra tekrar geri aldı. Bunların en önemlisi 1144 yılında Odessa Prensliğidir. Ve onun halefi olan Nureddin Mahmud Franklara meydan okudu ve etkisi 1154 yılında Şam’a kadar uzandı. Ardından mücahit komutan Selahaddin Eyyubi bu zaferleri büyük bir başarıyla taçlandırdı ve ünlü Hıttin savaşından sonra (Hıttin savaşı Selahaddin Eyyubi'nin Haçlı ordusunu çembere alıp kelimenin tam anlamıyla yok ettiği savaştır.) Eyyubi, Beytül Makdis’i kurtardı.

*Hicretin 657 yılında Calut Muharebesinde Müslümanlar Seyfeddin Kutuz liderliğinde Tatarları yendi. Seyfeddin ve Baybars Moğol akınlarını püskürttü. Nasıra yakınlarında “Ayn-ı Calut” savaşı dünyanın en önemli ve en meşhur savaşlarından biridir. Savaşta Moğol ordularının bozguna uğramasıyla beraber askerler kaçmaya başlamışlardır. Kaçanların birçoğu Baybars tarafından takip edilerek öldürülmüştür.1260 yılı Ramazan ayında yapılan savaşı Müslümanlar kesin bir netice ile kazanmışlardır.

Onunla savaşılan ve onunla korunan bir Halifeyle birlikte ümmetin korunağı Hilafet Devleti olduğu zaman işte İslam ümmeti böyle şanlı ve izzetli olur. İşte bu zafer hakkıyla isteyenlere ve ona ehil olanlara nasip olur. Eğer ümmet Allah için şehadeti arzu ederlerse ancak o zaman zafere ulaşırlar.

Tarihte İslam ümmeti düşmanlarını ezerek ve onlara galip gelerek Allah’ın kelamını yüceltmek için ısrar ettiler. Onlar zirveye ulaştı ve bu zaferler için büyük bir onur kazandılar.

Bu ümmetin hali ıslah olur ve öncekilerin hali gibi olursa işte o zaman eskiden olduğu gibi yeniden zirveye ve zaferlere ulaşırlar.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Müh. Hişam El Baba

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER