Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ar Damarı Çatlamak Bu Olsa Gerek!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Ar Damarı Çatlamak Bu Olsa Gerek!

Haber:

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İsrail” ziyareti çerçevesinde “İsrail” Dışişleri Bakanı Yair Lapid ile görüştü. İki bakan, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklama yaptı. Bakan Lapid “İsrail tek kelimeyle Türkiye'yi seviyor” ifadelerini kullandı. “İsrail” Dışişleri Bakanı Lapid konuşmasında şunları kaydetti; “İsrail ve Türkiye bölgedeki iki güç ve daha da önemlisi çok uzun, ortak geçmişe ve tarihe sahip olan iki ulus…Türkiye’nin 1949 yılında “İsrail’i” tanıyan ilk Müslüman ülke olduğunu unutmadık. Ve her zaman diyaloga ve iş birliğine nasıl geri döneceğimizi biliyorduk. Uzun geçmişleri olan milletler her zaman bir faslı kapatıp yenisini açmayı bilirler. Bugün burada yaptığımız da bu. İbrahim Mutabakatı’nın ardından teröre, istikrarı baltalama girişimlerine karşı Ortadoğu’da yeni bir güç ortaklığı yaratıldı. Sayın bakanım ziyaretiniz ve bu sabah yaptığımız dürüst ve verimli sohbetler için sizi takdir ediyorum. Bugün, sadece bizim değil, çocuklarımızın da yıllarca yararlanacağı ilişkilerimizi geliştirmek için yeni bir çerçeve başlatıyoruz.” (Ajanslar 25/05/2022)

Yorum:

Bazı olaylar vardır ki, bu olayın iç yüzü ancak sıkı bir haber takibiyle anlaşılır, onun hakkında bir karar verilir ve ona göre bir tutum sergilenir. Ama bazı olaylar da vardır ki, ciddi bir haber takibi gerektirmez. Zira olay o kadar gün yüzüne çıkmış ve meşhur olmuştur ki haber takip etmeyenler bile çevresinden işitsel yolla mutlaka bu olaydan haberdardır. Hele bu olay bir de Müslümanların hayatına yön veren akidelerinden kaynaklı bir bilgi ise zaten kesin olarak bilinen ve ona göre tutum sergilenmesi gereken bir olaydır. Herkesin malumu olduğu üzere bu olay, kurulduğu günden beri Filistin’de vahşet işleyen, pervasızca Filistin’deki masum Müslümanları katleden, iğrenç postallarıyla Müslümanların kutsalı mübarek Mescid-i Aksa’yı kirleten bir avuç korkak Yahudi hergelesidir. Daha da önemlisi Yahudiler, Kur’an’ı Kerim’de Allah’ın bozguncular olarak nitelendirdiği ve yeryüzündeki fitne ve fesatlarından dolayı onları aşağılık maymunlara çevirdiği bir varlıktır. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: فَلَمَّا عَتَوْا عَنْ مَا نُهُوا عَنْهُ قُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَKibirlenip de kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik.” [Araf 166] Peki bu Yahudi varlığının, hem Kur’an’ı Kerim’de aşağılanmaları hem de mübarek Filistin topraklarındaki vahşetinden sonra bir Müslümanın ona karşı tutumu nasıl olması gerekir? Gelin bunun cevabın Rabbimizin kelamından dinleyelim: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَىٰ أَوْلِيَاءَ ۘ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَEy iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.” [Maide 51]

Şimdi gelin işgalci Yahudi varlığının dışişleri Bakanı’nın, Türkiye Dışişleri Bakanı’na yönelik sözleri irdeleyelim: Varlığın Dışişleri Bakanı Yair Lapid diyor ki: ““İsrail” tek kelimeyle Türkiye’yi seviyor.” Yani bu şu anlama gelmektedir; ey Türkiye yöneticileri! İnanmış olduğunuz Kur’an’a aldırmadan, Müslüman Türkiye halkının bize karşı olan nefret duygularına hiçe sayarak bizimle ilişki kurmanız bize olan bir sevginizin göstergesidir. Bu yüzden biz de sizleri çok seviyoruz. Zaten bu sevginizi, 1949 yılında “İsrail’i” tanıyan ilk Müslüman ülke olarak da gösterdiniz. Yahudi varlığının bakanı şöyle devam ediyor: “Ve her zaman diyaloga ve iş birliğine nasıl geri döneceğimizi biliyorduk. Uzun geçmişleri olan milletler her zaman bir faslı kapatıp yenisini açmayı bilirler. Bugün burada yaptığımız da bu.” Yani bu, bizler Müslüman Filistin halkını öldürsek de, Filistin için yardım gemisi olan Mavi Marmara’daki Müslüman Türk vatandaşlarınızı katletsek de ikimizin efendisi Amerika emredince, bizimle diyalog ve iş birliğine girmek zorundanız demektir. Diğer taraftan işgalcinin bakanı hiç utanmadan uzun geçmişi olan milletler ifadesini kullanıyor; Çavuşoğlu’nun, başta sömürgeci kafir İngilizler olmak üzere sömürgeci Batı tarafından oradan buradan toplanarak bir araya getirilen ve daha bir insan ömrü kadar bile (devlet) geleneği olmayan bir varlığın bu sözleri karşında, 1400 küsur yıldır akide kardeşliğine sahip olduğunu iddia ettiği Müslümanlar lehine tek bir kelam dahi etmemesi aşağılık ve utanç verici bu durum olduğu gibi hem Kur’an’a, hem Rasule, hem de Müslümanlara karşı büyük bir ihanettir.

“İbrahim Mutabakatı’nın ardından teröre, istikrarı baltalama girişimlerine karşı Ortadoğu’da yeni bir güç ortaklığı yaratıldı” şeklindeki sözlerine gelince; sayın Çavuşoğlu, terörün başının, istikrarı baltalayanın ve daha son ana kadar masum Filistin halkını öldürenin Yahudiler olduğunu bilmemen mümkün değil. Buna rağmen bu sözleri kabul etmen bir utanç kaynağı değil midir? Tüm bunlardan sonra Müslümanların yüzüne nasıl bakacaksınız? Hiç yüzünüz kızarmayacak mı? Bunun da ötesinde kalbinizde Allah’a ve Rasulü’ne karşı en küçük bir sevgi dahi kalmadı mı? Malın ve gücün hiçbir fayda vermeyeceği o günde nasıl hesap vereceksiniz? Yoksa kalbinizdeki ahirete olan inancınızı da mı söküp attınız? İşgalcinin bakanı daha da ileri giderek “sadece bizim değil, çocuklarımızın da yıllarca yararlanacağı ilişkilerimizi geliştirmek için yeni bir çerçeve başlatıyoruz” diyor. Sayın Çavuşoğlu bu ne demek biliyor musun? Biz nasıl yıllarca Müslüman Filistin halkını katlediyorsak, çocuklarımız da aynı şekilde öldürmeye devam edecekler ve siz de bize destek vereceksiniz demektir. Allah aşkına kanları donduran bu sözler karşısında nasıl oldu da sessiz kalabildin? Oysa bu sözlere, İslami değil, en ufak insanlık kırıntısı olan bile tahammül edemez. Allah’a yemin olsun bu sözler karşısında kalbinde en ufak bir burukluk dahi hissetmemişsen, siz de hiçbir hayır kalmamış demektir. O zaman, haya etmiyorsanız dilediğinizi yapın! Ve son söz olarak, ar damarı çatlamak bu olsa gerek!

Allah’ım başımızdaki bu beyinsizler yüzünden bizi helak etme, bize bir an önce Raşid bir Halife nasip et ki Yahudi varlığına ve başımızdaki Ruvaybidalara hadlerini bildirsin, başta Müslüman Filistin halkı olmak tüm Müslümanlar, hatta tüm insanlık, dünyayı vahşetiyle kasıp kavuran kan emici kapitalizmin zehirli pençesinden kurtulsun. Allahumme Amin. وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيباًNe zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER