Haber-Yorum

İmran Han Katledilen Bir Hareketi mi Harekete Geçirecek?!

Haber:

Pakistan hükümeti, devrik Başbakan İmran Han’ın İslamabad’da planlı bir miting düzenlemesini engelledi ve destekçileri ülke çapında düzenlenen baskınlarla bastırıldı ve yüzlercesi de tutuklandı. Salı günkü yasak, polislerin Lahor’daki evine girmesinin ardından eski liderin bir destekçisinin ateş açması sırasında bir polis memurunun öldürülmesinden saatler sonra gerçekleşti.

İçişleri Bakanı Sanaullah Han şöyle bir uyarıda bulundu: “İslamabad'da huzuru bozmasına izin verilmeyecek” ve yürüyüş başlaması halinde gerekirse tutuklanacaktır.Sanaullah Han, günün erken saatlerinde İmran’ı iç savaş benzeri bir durum oluşturmaya çalışmakla suçlamıştı. Bu haftanın başlarında sayın Han, Çarşamba günü Şahbaz Şerif hükümetine baskı yapmak amacıyla kitlesel bir miting yapmak için destekçilerini İslamabad’da toplanmaya teşvik etmiş ve erken seçim tarihi açıklanıncaya kadar eylemlerin devam edeceğini söylemişti. (ABC)

Yorum:

İmran’ın, görevinden alınmasının ve rejim için yeni bir yüzün atanmasının ardından katledilen bir hareketi harekete geçireceğini sananlar yanılıyorlar. Zira İmran Han, yöneticilerin ülkedeki gerçek politika sahipleri tarafından nasıl seçilip manipüle edildiğini ve onların rejimin efendisi Beyaz Saray’a sadık olduklarının farkındadır. Ayrıca o, ülkedeki demokratik sistemin, dünyanın diğer ülkelerindeki demokrasiler gibi görünürde yönetici ve anayasasını seçme özgürlüğünün uygulandığını, hakikatte ise politikacıları harekete geçiren ve uygulamaları gereken politikaları onlara harf harf dikte eden derin bir devletin olduğunu, bu talimatlardan sapmaları ve bağlılıklarını değiştirmeleri halinde ya sürgüne gönderildiklerini, ya tecrit edildiklerini, ya da gerekirse öldürüldüklerini de biliyor! Sadece Pakistan’daki rejimin tarihinde bunun birçok örneği vardır. Zira Benazir Butto ve Cinnah’ın tasfiyesinin ve Ruveybida bakanlar ve başbakanların tutuklanması veya sınır dışı edilmesi seçeneğinin tek seçenek olmadığını, aksine en kolay seçenek olduğunu teyit eden örneklerden sadece biridir. Bu Ruveybida yöneticiler, derin devlet ve onun efendisi Amerika için bazılarının düşündüğünden daha aşağılık bir durumdadırlar ama ibret almazlar. Şayet akıllarını kullanmış olsalardı, rejim tarih boyunca sömürgeci kâfirlere sadık kalan ahlaksız rejimin cephesi olmayı kabul edip zelil ve hakir duruma düşmezlerdi.

İmran Han’ın ülkedeki hamleleri Pakistan halkına sadece kötülük getirecek ve rejimin Han’ı serbest ve canlı bırakması onun çıkarına olacaktır. İşte İmran’ın hamleleri rejime, rejimin gerçek muhaliflerini tasfiye etmek için bir fırsat ve gerekçe sunmaktadır. Zira onlardan 400’den fazla kişinin tutuklanması bunun bir örneğidir. Bu baskı asil bir amaç için olsaydı, bunda yanlış bir şey olmadığını söylerdik. Bilakis insanların ödediği bedel, ümmetin hayrı ve iyiliği için değil sadece erken seçim talep etmek içindir. Farz edelim ki rejim seçimleri kabul etti, peki istenen sonuç nedir? İnsanların acılarının kaynağı olan sistem ve anayasa değişecek mi?! Yoksa yöneticileri yeniden mi dönüştürecek?! Diyelim ki İmran Han seçimlerde başarıyla çıktı -kim bu imkansız gibi bir şey-, peki onun ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkaracak akidevi, siyasi ve ekonomik bir vizyonu var mı?! Cevap, hayır. Zira eğer onda bunlar olsaydı iktidardayken uygulardı. Ancak o, gerek kendisinden önceki diğer Ruveybidalar, gerekse bu rejimin rahminden doğacak Ruveybidalar gibi iflas etmiştir. Oysa İmran’ın hareketi rejime hizmet etmekte ve ona zarar vermemektedir. Dahası o, sokağı serap talep etmeye sevk ederek, ümmeti bu başarısız sistemin yıkıntıları üzerine Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurmakla temsil edilen gerçek değişim talebinden uzaklaştırmaktadır. Dolayısıyla o bu hareketiyle, enflasyonun ve yaygın işsizliğin arttığı ülkedeki kötüleşen ekonomik ve siyasi durumdan rejimi sorumlu tutma noktasında insanları yanıltmaktadır. Bu nedenle protestolara katılan muhlislerin ve ülkedeki diğer sessiz çoğunluğun, ülkede gerçek bir değişimi talep etmeleri, ne doyuran ne de aç bırakan gülünç şeyleri talep etmek yoluyla iktidardan ve muhalefetten hiçbir partinin suçu kendilerine yüklemelerine izin vermemeleri ve onların ateşlerinin yakıtı olmayı kabul etmemeleri gerekir. Ayrıca güç ve kuvvet ehlinden muhlis olanların saflarını hainlerden temizlemeleri, siyasi ve askeri liderliği kaldırıp atmaları, derin devleti ve ülkemizdeki Batı nüfuzunu silip süpürmeleri ve Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin olduğu izzet ve zafer devletini kurması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeleri gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Muhacir – Pakistan