- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ortadoğu, Sonsuza Dek Amerika’nın Boğazındaki Bir Diken Olarak Kalacak!
Haber:
Amerikan dergisi Newsweek, Ortadoğu’nun şu anda -genellikle birbirlerinin çıkarlarını baltalayan- liderlerin ülkeleri için daha yapıcı düzenlemeler araştırdıkları tüm yönlerdeki bir diplomatik hareket aracılığıyla garip ve şaşırtıcı bir gelişmeye tanık olduğunu söyledi. Böylece bir zamanlar bölgesel nüfuz için ölümüne savaşan bölgeler bir tür barış yapmaya ve dünyanın genellikle savaşlar ve çatışmalarla ilişkilendirilen bir bölgesinde gerilim harareti düşmeye başlamıştır. (Lübnan24)
Yorum:
- Şüphesiz ki Ortadoğu, tarihin ve hatta tüm insanlığın bildiği veya bileceği en büyük projeyi kabul etmek için eşi benzeri görülmemiş harikulade durumlara ve zorlu sancılara tanık olmaktadır. Dikkat edin bu, istenilse de istenilmezse de Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin doğumudur. Bu yüzden kafir ve tiran ülkeler, bu bölgeye önem vermekte ve gözetlemektedir. Çünkü kafir Batı’yı ve ateist doğuyu tehdit eden dünyadaki tek bölge burasıdır. Dolayısıyla burası, onların sürekli uykularını kaçırmaktadır. Bu yüzden onlar, bu bölgeye aşırı hırs göstermektedirler.
- Onların bahsettikleri uyum ve yakınlık sadece, Mısır, Suudi Arabistan, BAE, Suriye, Türkiye ve İran gibi Orta Doğu ülkeleri ile diğer karton ülkeler arasındadır. Ancak bu, bu yöneticiler ve efendileri, zalim, tiran ve kafirlerin tahtını yok edecek olan ümmetin gelmekte olan tufanını hissedene kadar olmayacaktı. Bu ise sadece bir zaman meselesidir. Bu yüzden efendileri onlara, helak olmamaları ve İslam Devleti’nin ortaya çıkmasını geciktirmeleri için birleşmelerini emretmiştir.
- Ortadoğu ülkeleri ile Yahudi varlığı arasındaki normalleşme gerçek bir normalleşme değildir. Zira bu, yetkileri sona ermiş hükümetler ile Yahudi varlığı arasındaki bir normalleşme olup halklar bu günah ve münkerden beridirler. Bu yüzden ortaya çıkan mugalatalara hiç gerek yoktur. Zira tüm Müslüman halklar, tek bir Halife’nin İslam ile yönettiği tek bir devletin altında birleşmek için can atmaktadırlar. Ve bu halklar, bunun için büyük bedeller ödemeye de hazırdırlar.
- Newsweek dergisi raporuyla, İslam beldelerinin kalbi olması sıfatıyla Ortadoğu’nun, ABD’nin dış politikasında bir öncelik olmaya devam edeceğini kanıtlamaktadır. Ayrıca onlara, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın "Suriye saçlarımı beyazlattı" dediğini hatırlatmaya gerek yok sanırım. Bu şekilde gözlere kum serpmeye hiç gerek yok. Çünkü hakikatin, geleceğin İslam ve Müslümanlar olduğu ayın on dördü gibi apaçık ortadadır. Zira bu, Allahu Teala’nın vaadi ve Habibi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir. Bu yüzden tevhid kelimesini ve Allah’ın Rasulü’nün Râye’sini yüceltmek ve kafirler ile avenelerinin karşısında onurlu bir duruş sergilemek için Allah’ın davetini taşıyanların trenine binenlere ne mutlu! إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيداً وَنَرَاهُ قَرِيباً “Muhakkak ki onlar, onu (kâfirler için vuku bulacak azabı), uzak (bir ihtimal) olarak görüyorlar. Ve Biz, onu yakın olarak görüyoruz.” [Mearic 6-7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî