Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Ayasofya’nın Cami Olarak Geri Dönüşü İslam Beldelerindeki Tarihi Değişimler Yolunun Bir İşaretidir

Ayasofya’nın Cami Olarak Geri Dönüşü İslam Beldelerindeki Tarihi Değişimler Yolunun Bir İşaretidir

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber Yorum

Ayasofya’nın Cami Olarak Geri Dönüşü İslam Beldelerindeki Tarihi Değişimler Yolunun Bir İşaretidir

Haber:

İstanbul’daki eski Ayasofya’da 86 yıldan beri ilk defa kılınan Cuma namazına binlerce Müslüman katıldı. Nitekim Temmuzun başlarında, Türk makamları altıncı yüzyılda inşa edilen ve 1934 yılından beri müze olan Ayasofya’yı bir kez daha camiye dönüştürdü. (Euronews)

Yorum:

Hiç şüphe yok ki tüm İslam ümmeti, Ayasofya’nın camiye dönüşmesinden dolayı mutlu oldular. Zira 86 yıldır bu camide Cuma namazı ve cemaat namazının kılınması yasaklanmıştı.  

Bazı yorumcular, Erdoğan’ın Türk siyasetindeki egemenliğinin üzerinden 18 yıl geçmesinin ardından, Ayasofya’nın statüsünü camii olarak değiştirme kararının, Türk seçmen üzerindeki etkisini yeniden kazanma girişimi olduğunu kaydettiler.

Mustafa Kemal’in kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden olan İmamoğlu’nun 2019 yılında İstanbul Büyükşehir seçimlerini kazanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar partisine, pozisyonu sabit görünen Adalet ve Kalkınma Partisi’ne bir darbe oldu. 

17 yıldır iktidarda olan Erdoğan’ın partisi, ilk defa İstanbul’daki başkanlık seçimlerini kaybetti. Ayrıca 31 Nisan 2019’da yapılan yerel seçimlerde de Erdoğan’ın partisi, Ankara belediye başkanlığını da kaybetti. O günlerde herkes, Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığı hakkında söylemiş oldukları şu sözlerinden bahsediyordu: “İstanbul’a sahip olan tüm Türkiye’ye sahip olur.” “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır.”  

Hiç şüphe yok ki Erdoğan’ın 10 Temmuz 2020’de Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi hakkında imzaladığı kararname, Erdoğan ve partisinin Müslüman Türkler arasında olumlu bir etkisi olacaktır. Ancak burada sadece Türkiye’nin iç politikasının ayrıntılarına değil, bu olayın diğer önemli yönlerine de dikkat çekmek gerekir. Ayasofya Camii’nde yeniden Cuma ve cemaat namazlarının kılınması, İslam ümmetindeki İslami arzunun bir sonucudur. Özellikle Türkiye’deki Müslümanların mevcut durumu ile İslam’a ve değerlerine geri dönme arzuları, modern Türkiye siyasetindeki ana eğilimdir.      

Bu anlamda, Laik otoritenin İslam beldelerinin özüne, İslamcılığın da siyasi güçlerin dış görünümlerine ulaşması, İslam ümmetinde geri dönüşü olmayan bu sürecin bir sonucu ve yan etkisidir. Zira sömürgeci Batılı güçlerin Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak için gösterdiği muazzam çabalar başarısız olmuştur. 

On yıllardır şeriatın İslam beldelerindeki Müslümanlara tatbik edilmemesinden dolayı, Arap ve Türk milliyetçiliği, Baascılık, Nasırcılık, komünizm, sosyalizm, Laiklik ve demokrasi fikirleri demir yumrukla uygulanmıştır. Ancak sömürgeci Avrupalıların büyük çabalarına rağmen İslam beldelerinde olanlar mantıksal bir sonu, yani Abdunnasır gibi Müslüman kadınların şeri kıyafetleriyle alay eden ve Müslümanları Arap milliyetçiliği fikirleriyle zehirleyen yöneticilerin döneminin sona erdiğine işaret eden İslam’ın büyük zaferini yaklaştırmıştır. Bugün ise Müslümanları saptırmak amacıyla Laikliği somutlaştırmaya ve bazı İslami ritüelleri uygulamaya devam eden sözde “İslami olmayan ılımlı İslamcıların” dönemidir. 

Hatta Muhammed Mursi’yi deviren Abdü’l Fettah Sisi bile, Mısırlı Müslümanların desteğini toplamak için hacca gitmek zorunda kalmıştır. Fakat bu onun cehaletini gizleyemedi ve sanki Kabe öz çekim yapılması gereken turistik bir cazibe merkeziymiş gibi Kabe’ye yüzünü değil de sırtını dönerek Allah’a dua ettiği doğrudur! 

Allah Subhanehu ve Teala, Kerim Kitabı’nda şöyle buyurmaktadır: اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَۜ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اِلٰى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَۙ  “Küfre sapanlar mallarını Allah'ın yolundan alıkoymak için harcarlar. Daha da harcayacaklardır. Sonra pişman olacaklar ve yenilgiye uğrayacaklar. Kâfir olanlar cehennemde toplanacaklardır!” [Enfal-36]

Artık İslam ülkelerindeki diktatörleri ortadan kaldırmanın ve Müslümanların, İslam’a, akidevi ve tarihi servetlerine göre yaşama haklarını geri kazanmalarının zamanı gelmiştir. Dolayısıyla bu, daha önceki azametin, ekonomik ve bilimsel refahın İslam ümmetine geri dönmesinin nedeni olacaktır. Böylece bu, ümmetin bir kez daha insan yapımı rejimlerin küresel bataklığında adalet ve kalkınmanın bir feneri haline gelmesini sağlayacaktır.  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fazıl Hamzayev - Ukrayna

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER