Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
[Suriye’de “Türk Vietnam” Tuzağı Yok] Makalesine Cevap

بسم الله الرحمن الرحيم

[Suriye’de “Türk Vietnam” Tuzağı Yok] Makalesine Cevap

Katar El-Cezire kanalının Pakistan’daki ofis müdürü Ahmed Muvaffak Zeydan’ın “Arap” sitesinde yayınlanan “Suriye’de “Türk Vietnam” tuzağı yok” makalesi üzerine bir değerlendirme. Allah’tan başarı diliyorum:

1-  Ahmed Zeydan, Suriyeliler ile nerede görüştü ki Cezire’nin ondan yapmasını istediği şeyleri Suriye halkına kadar genelleştiriyor? Bu fikri tartışmayacağız, bilakis direk içeriğe gireceğiz.

2-  Şam halkı, Türkiye’nin müdahalesini destekliyor sözü, batıl bir iddiadır. Çünkü ister bizzat kendisi müdahalede bulunsun isterse de araçları yoluyla olsun ajan Türkiye rejiminin müdahalesini gırtlakları yırtılıncaya kadar reddettiler. Ama El-Cezire kanalı Batı yanlısı laik koalisyon toplantılarından başka bir şey görmediği için sınırlaması zor birçok durumda Şam devrimini aldatan Laik Erdoğan rejimini reddeden Şam halkının gösterilerini de görmüyor.

3-  Türkiye’nin rakipleri onu cezalandırmak için çatışmanın içerisine sokmak istiyorlar şeklindeki söz ise kamuoyunu siyasallaştırmak ya da fasit vakıayı İslami hükümler ile değiştirmek için değil de fasit vakıa ile örtüştürmek için İslam’ın değiştirilmesi gerektiğini düşünen çıkarcı ve fasit akımlar ile realist akımlara daha sonra verecekleri tavizlerin yolunu açmak için cahilce, aptalca ve ahmakça söylenmiş bir sözdür…

Çünkü Türkiye, bir gün olsun hiç kimseye önem vermediği gibi dahası mevcut rejim her bir adımı, her bir ifadesi ve her bir tutumuyla Amerikan kutbunda dönen bir devlet olmuştur ki böylece Allah’a ve Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ihanet etmiştir.

4-  Yönetim ile ilgili nasların Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yöneten Türkiye rejimine uygun düştüğünü ve bununla birlikte Allah’ın bu rejimi şu üç vasıftan biriyle vasıflandırdığını görmesi için her bir Müslümanın basiret sahibi sahih İslami bir anlayışa sahip olması yeterlidir ki bu üç vasıf şunlardır:

فمن لم يحكم بما أنزل الله فأولئك هم الكافرون... الظالمون... الفاسقون

Allah’ın indirdikleri ile hükmetmeyenler, kafirlerin….. zalimlerin….fasıkların ta kendileridir. [Maide-44-45-47]

Bu nedenle onu destekleyenler bu vasıflardan birini tercih etmiş olur ya da Kur’an’dan küfür sistemine dönük yeniden dördüncü vasıf için bir araştırma yapmaları halinde Allah’ın kesinlikle yönetim, yargı, dış siyaset, ekonomi ve benzeri hiçbir hususla bir ilgisinin olmadığını görürler.

5-  Muvaffak Zeydan’ın, Türklerin girmemesi halinde diğer kurtarılmış bölgeler etkilenecektir şeklindeki sözleri bir kâbus olup gözlere kum serpmekten ibarettir. Çünkü İncirlik’ten kalkan haçlı uçaklarının lav ateşlerini üzerlerine yağdırdığı,   Halep’in yandığı bir sırada yanan Yahudi varlığının ormanlarına soğuk suları döktüğü,  rejimin başının Halep’in kırmızıçizgi olacağı sözü veren Türkiye’nin sınırlarını tanıdığı, kısa bir süre sonra bu kırmızıçizginin Almog odaları ve başlarında jandarma olmak ve Şam’daki devrimi gerçek hedefinden saptırmak için savaşçıları Halep’ten çekerek El-Bab’a yönlendiren Türkiye istihbaratları tarafından desteklenen gurupların çizgisi olduğunun ortaya çıktığı sırada Şam halkı bu kâbusu bizzat gözleriyle gördüler.

Erdoğan ve rejiminin bu ihanet kâbusu Müslümanlara, Türk boğazından geçen Rus savaş gemilerini tattırdı. 

Türkiye’nin bu ihanet kâbusunu Müslümanlar, Nusayrilerin zevk aldığı Şam kadınlarının etlerini gördüğü halde Türkiye’nin ordusunu Süleyman Şah’ın kemiklerini taşımak için harekete geçirdiğinde tattılar.

6-  Zeydan, Türkiye’nin tercihlerinin zor ve güç olduğunu söylüyor. Dolayısıyla o, Türkiye’nin bir kararı olduğunu kabul ediyor. İşte Şam ve dünyadaki Müslümanların fark edemediği şey tam da bu. Zira o, Müslümanları katletmeleri ve ırzlarına tecavüz etmeleri amacıyla ajanlarına zemin hazırlamak için hava alanlarını haçlılara verdiği bir sırada uçaksavar bile göndermekten aciz kalmıştır.    

7-  Zeydan’ın, Birinci Selim döneminin henüz onaylanmadığı şeklindeki sözüne gelince;  Sultanlar ve Halifeler dönemi, sistemi erkeğin erkekle evliliğine, çıplaklar plajlarına, faize ve genelevlerine izin veren bir devlet olmamalıdır!!   

8-  Şam halkına gelince; onlar, ajan rejimlerin hıyanetlerini ve onların Batı yanlısı hizmetkârlarını reddettiklerini söylüyorlar…

Zeydan’ın Katar’daki ofisinde Şam Müslümanlarına iftira attığı gibi eğer insanların çoğunluğu Türkiye’nin müdahalesini istemiş olsa bile…. Bizde diyoruz ki; şayet bu şekilde olsa bile bizler Müslümanlar olarak çoğunluğa değil şeri hükme tabi oluruz ve Allah için hiçbir kınayıcının kınamasına da aldırış etmeyiz.

9-  Ne üzücüdür ki ümmet, önceden kendisini şeriatçılar ve âlimler olarak isimlendiriyorlardı. Dolayısıyla ümmet, Türk laik rejimini reddetmesinin yanı sıra küfür sistemini haklı çıkarmak ve biraz İslam’ı karıştırırak unsurlarını küfre ikna etmeye çalışmak için İslamcılar üzerine hesaplar yapan alimleri reddetmelidir. Nitekim onların hali kapısının üzerine كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْSize verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından  yiyin[Bakara-172] şeklinde yazdığı halde meyhane açan kimselerin hali gibidir!!

10-   Maslahatı, mefsedeti, yama yapanları, karanlık kişileri, sırtlanları ve vakıacıları meşru gören Zeydan’a Allahu Teala’nın şu kavlini hatırlatıyoruz:

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّİman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi?[Hadid-16]

Mustafa Süleyman

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER