Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
“Ey Ümmet; Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlardan Bir Çağrı!” Kampanyası Hakkında Özel Bir Rapor

بسم الله الرحمن الرحيم

El-Raye Gazetesi

“Ey Ümmet; Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlardan Bir Çağrı!” Kampanyası Hakkında Özel Bir Rapor

Hizb-ut Tahrir 05/07/2024 Cuma günü, Hizb-ut Tahrir'in Emiri, Celil Âlim Ata Bin Halil Ebu Raşta’nın rehberliğinde ve Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisinin denetiminde, sloganlar, pankartlar, birçok bölgeden basın açıklamaları, davet taşıyıcılarından gelen çok sayıda makale ve video kayıtlarıyla desteklenen altı dile çevrilmiş geniş bir küresel kampanya başlattı; kampanyanın gayesi, Özbekistan’daki tiran rejimin Hizb-ut Tahrir gençlerden oluşan davet taşıyıcılarına karşı uyguladığı vahşi zulmün ve baskının boyutuna dikkat çekmekti. Zira Özbekistan güvenlik güçleri, 23 Hizb-ut Tahrir üyesini yeniden tutukladı ve bu yıl 9 Mayıs’ta, ölü diktatör Kerimov döneminde yargılandıkları ve 1999-2000 yıllarından bu yana yaklaşık 20 yıl hapis yattıkları ve işkence gördükleri aynı suçlamalarla yargılanmalarına başlandı. Mirziyoyev’in yıllardır dillendirdiği ve tutuklulara yönelik işkence ve şiddet karşıtı olduğu, düşünce ve inanç özgürlüğünü yerleştirme, keyfi tutuklamalarla mücadele yolunda ilerlediği iddialarına rağmen liderliğindeki Özbek rejiminin son zamanlardaki tutumu, İslam’a ve İslam’a davet eden herkese düşmanlık etme, daha önce selefi mücrim Kerimov’un yaptığı gibi Hizb-ut Tahrir gençlerini aynı baskıcı ve acımasız yollarla kovuşturma konusunda ölü Kerimov’un izinden gittiğini gösteriyor.

Kampanyanın, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Müdürü Mühendis Selahaddin Adada’nın yaptığı resmi açıklamayla açılışı yapıldı; açıklamada, Özbekistan’daki siyasi mahkumları desteklemek için küresel kampanyanın başlatıldığını duyurdu ve Mirziyoyev rejimini, Kerimov rejiminin İslam’a ve onun davet taşıyıcılarına karşı uyguladığı baskıcı ve vahşet politikasına geri dönmesi, bunun suçluların yolu olduğu, hiçbir fayda sağlamayacağı, aksine ümmetin kendisine yönelik öfkesini artıracağı, yok oluşunu hızlandıracağı, İslam ümmetinin artık sömürgecilikten kurtulup anayasa, kanun ve hayat olarak Rabbinin şeriatına geri döneceği o günü sabırsızlıkla beklediği ve bugün artık ümmetin gayesini ve umudunu gerçekleştirmeye her zamankinden daha yakın olduğu konusunda uyardı. Bu yüzden Mirziyoyev, gençlerimizi derhal ve gecikmeksizin serbest bırakmalı, davet taşıyıcılarını kovuşturmayı ve İslam projesine düşmanlık etmeyi bırakmalı ve kendisinden öncekilerden ders almalıdır; zira bütün küfür milleti bir araya gelse de güzel akıbet muttakilerindir ve şüphesiz Allah, bir süre sonra da olsa Kendi dinine yardım edecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları üyesi kız kardeş Rana Mustafa Özbek diline tercüme edilen konuşmasında, kasvetli yüzler değişse ve sahte vaatlerde bulunulsa bile İslam’a ve Müslümanlara yönelik kin ve nefretin Özbekistan rejiminde kök saldığını söyledi.

Hizb-ut Tahrir Lübnan Vilayeti üyesi seçkin üstad Ahmed el-Kasas’a gelince; Özbekistan halkına hitaben şöyle dedi; kahramanlıklarınızın haberleri hâlâ bize ulaşmaya devam ettiği gibi size karşı uygulanan zulmün haberleri de hâlâ bize ulaşmaya devam ediyor; her ne kadar haberleriniz ve sıkıntılarınız bize üzüntü verse de ancak bizler, çekmiş olduğunuz bu acıların, bu şeytanlara karşı göstermiş olduğunuz kahramanlıklardan dolayı onlar tarafından size verilen bir ceza olduğunu biliyoruz; zira onlar, bu ülkelerde komünizmin çöküşünün ardında İslami yaşam tarzından uzaklaşarak komünizmden Batı medeniyetine, onun yaşam tarzına ve dinin hayattan ayrılmasına (kapitalizme) geçeceklerini ümit ettiklerini unutmasalar da ancak sizler, Orta Asya’daki kardeşlerinize İslam’ı sunmada acele ederek onları korkutup şaşırttınız.

Orta Asya bölgesinden çok sayıdaki mülteci kız kardeşlerden biri olan Özbek bir kız kardeş kampanyaya destek verdiği bir mesajında, Özbekistan’da İslam düşmanlarının artan zulmüne son verilmesi için Müslümanlara haykırdı; zira oradaki kız kardeşler başörtülü bir şekilde doktora gidemiyorlar ve erkek kardeşler de sakal bırakamıyorlar! Gençlere gelince; 18 yaşını doldurmadan camiye girmelerine izin verilmiyor.

"Olaylara Bir Bakış" programı aracılığıyla bir röportajda Üstad Heysem Nasır (Ebu Ömer), ilk etapta Özbekistan devleti ve benzerlerinin kapitalist dünya düzeniyle aynı fikirde olduklarını ve onların Hizb-ut Tahrir’in kendisine davet ettiği İslam’ın ve Hilafetin geri dönüşünü istemediklerini anlatan Üstad Mervan Ubeyd’i (Ebu Abdurrahman) ağırladı; saygıdeğer konuk, İslam ümmeti olarak bizim için çatışmanın taraflarının artık açıklığa kavuştuğunu söyleyerek şöyle bir yorumda bulundu; dünyadaki tüm isimleriyle küfür, bu ümmetin yolun sonunda ve son çeyrek saatte olduğunu fark ediyor ve bu yüzden onun karşısında duruyorlar. İşte Afganistan rejiminin uluslararası sisteme ve Birleşmiş Milletler’e boyun eğmesinin ardından gençleri sınırsız (ucu açık) cezalara çarptırması şeklinde Afganistan’da yaşananlar, işte gençlere ağır cezalar verilmesi gibi Özbekistan’da yaşananlar, Suriye ve Gazze’de yaşanan suçlar ve tüm isimleriyle küfrün Müslümanlara karşı bir araya gelmesi küfrün, zulmünün gücüyle Hilafet projesini durdurabileceği ve onu yok edebileceği vehmine kapıldığını bir delilidir.

Rabbimiz Allah’tır dedikleri için Özbekistan hapishanelerinin karanlıklarında siyasi tutuklu olarak bulunan erkek ve kız kardeşlerimize destek vermek ve yardım etmek amacıyla dünya çapında birçok bölgelerde faaliyetler düzenlendi.

Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Kadın kolları, ümmetin durumunu, onun bir vücut gibi olduğunu, Özbekistan’ın liderler ve alimler yetiştiren bir ülke olduğunu, şayet bir devletleri olsaydı cücelerin genel olarak Özbekistan’daki Müslümanlara ve özel olarak da Hizb-ut Tahrir gençlerine saldıramayacağını anlatan birçok konuşma yayınladı!!

Belçika’da kız kardeş Emetullah Haşimi de, kampanyaya destek veren bir konuşmayla katılım sağladı.

Viyana’da, Almanca konuşan ülkelerdeki Hizbin Medya Temsilcisi Mühendis Şakir Asım başkanlığındaki Hizb-ut Tahrir heyeti, Özbekistan'daki Hizb-ut Tahrir gençlerinin yaklaşık 20 yıllık hapis cezalarının tamamını çektikten sonra yeniden tutuklanmalarına karşı bir protesto notası iletmek üzere Viyana’daki Özbekistan Büyükelçiliğine gitti; nitekim heyet, bir konsolosluk personeli tarafından kabul edildi.

Tunus’ta Hizb-ut Tahrir/Tunus Vilayeti, mübarek toprak (Filistin) halkımıza destek olmak amacıyla düzenlenen yürüyüşte, Özbekistan’daki mustazaf kardeşlerimize destek için pankartlar kaldırdılar ve katılımcılar bu pankartları, başkentteki Fetih Camii önünden Sevra Caddesi’ne kadar olan yürüyüş boyunca taşıdılar; bunu da Tunus halkının dikkatini, Özbekistan’daki Mirziyoyev rejiminin Hizb-ut Tahrir gençlerini konuşturma ve İslam’a düşmanlık etme konusunda ölmüş Kerimov’un yolunu izlediğine ve İslam ümmetinin tek bir ümmet olduğuna çekmek için yaptılar.

İsveç'te ise Hizb-ut Tahrir / İsveç, Stockholm’deki Özbekistan Büyükelçiliği önünde oturma eylemi düzenledi ve bu eylem sırasında küresel kampanyayı destekleyen sloganlar atıldı ve pankartlar açıldı.

Sudan Vilayeti’nde ise Özbekistan’daki siyasi mahkumlara destek olmak için çok sayıda konuşma yapıldı!

Hizb-ut Tahrir / Özbekistan’a gelince;Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’e bir mesaj göndererek, mesajda Özbekistan’da yaşananların ve yaşanmakta olanların, laik rejimin fikri olarak yenilgiye uğradığının ve laik rejimdeki nüfuz sahibi kişilerin kasap Kerimov’un izinden gitmekte ısrar ettiklerinin bir teyidi olduğunu söyledi...Aksi takdirde rejim, hayatlarının yirmi yıldan fazlasını Özbekistan hapishanelerinde geçiren Hizb-ut Tahrir gençlerini neden yeniden tutuklayıp işkence etsin ki? Sonra rejim, neden yalan söyleyerek hiçbir dayanağı olmayan suçlamalar üreterek iftira atsın ki?

Aynı şekilde Hizb-ut Tahrir / Özbekistan, bizler siyasi bir parti olan Hizb-ut Tahrir olarak, bu tür korkunçlukların tekrarlanmaması için Özbekistan hükümetine çağrıda bulunuyoruz dedi. 1999 yılında Kerimov rejimi döneminde yaşanan katliamların benzeri yeni katliamların işlenmemesi konusunda uyarıyoruz; zira bu suçlar, hükümetin tarih sayfalarında en iğrenç bir şekilde damgalanmasına yol açacaktır. Özbekistan’ın salih halkına zulmetmeyi bırakın artık! Ülkemizdeki en hayırlı salih kişilere saldırmayı ve işkence etmeyi bırakın artık! Ömürlerinin yirmi yılı aşkın süresi boyunca işkence ettiğiniz ve hapsettiğiniz o saf ve muttaki insanları cezaevlerine geri göndermeyin!!

Kampanya, 27/07/2024 Pazar günü, tüm sosyal medya sitelerine yayılan “Ey Ümmet; Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlardan Bir Çağrı!” başlıklı bir Twitter fırtınası ile sona erdi. Duamızın sonu alemlerin Rabbi olan Allah hamdetmektir.

Kaynak: El-Raye Gazetesi - 507. Sayı - 31/07/2024

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER