Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Artık Müslümanların Sözlerini Söylemelerinin Zamanı Gelmiştir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Artık Müslümanların Sözlerini Söylemelerinin Zamanı Gelmiştir!

Tarih boyunca Müslümanların bakışları Allah Azze ve Celle’nin gücü ve kudretine yönelmiş ve bundan dolayı da yeryüzüne hakim olmuşlardır; yani İslam’ın gelişinden bu yana Müslümanların gözleri ve boyunları gökyüzüne çevrilmiştir. Çünkü onlar, zaferin Allah katından olduğunu ve kulların rızıklarının da sadece O’nun katından geldiğini biliyorlardı. Oysa cahiliye günlerinde zaferin, sayıyla, cesaretle, zekayla veya hileyle kazanılacağını düşünüyorlar ve rızıklarının ise semadan değil de yeryüzünde olduğuna ve rızkı kendi çabalarıyla, zekalarıyla ve planlamalarıyla kontrol edebileceklerine inanıyorlardı. Ama İslam gelince onlara, zaferin ve rızkın Subhanehu ve Teala’nın elinde ve O’nun katından olduğunu bildirdi; madem ki zafer Allah katından ve rızık da Subhanehu’nun elinde o halde bu dünyada ve insanların elinde geriye O’na karşı kendilerini küçük düşürecekleri ne kaldı ki?!

Bu nedenle bu dünyada, Allah’ın keremini, O’nun rızasını, O’nun rızkını, O’nun yardımını ve Subhanehu’nun elinde olan şeyleri istemek için yola koyuldular; böylece dünyaya hakim oldular, zulme ve zalimlere meydan okudular ve milletlerin kuyrukları değil onların başında yer aldılar.

Bugün ihtiyacımız olan şey, iman mefhumları gibi bu tür mefhumları pekiştirmektir; bugün ihtiyacımız olan şey, zalimlere, Müslümanların otoritesini gasp edenlere, onların mallarını ve enerjilerini çarçur edenlere karşı meydan okumamızdır; bugün ihtiyacımız olan şey, bizleri parçalayıp darmadağın eden ve bizleri Gazze’ye, Irak’a ve bundan önce de Şam’a yardım etmekten alıkoyan Sykes-Picot sınırlarını reddetmemizdir. İşte bu mefhumlar, rızkın ve zaferin Allahu Teala’nın katından olması, ölümün ve hayatın O’nun elinde olması ve Allah’ın emrini yerine getiren olması gibi karşı konulmaz bir enerji ve sert bir devrim oluşturacaktır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللهَ بَالِغُ أَمْرِهِKim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir.” [Talak 3]

Bu nedenle alimlerin, hatiplerin, düşünürlerin, nüfuz sahibi kişilerin ve aydınların inançlı ve onurlu bir duruş sergilemeleri ve sadece Allah’a güvenerek ve rızkın ve zaferin sadece O’nun katından olduğuna, ölümün ve hayatın sadece O’nun elinde olduğuna ve bunların hepsinin yakin bir gerçek olduğuna inanarak Allah’ın dinine yardım etmek, zulme ve zalimlere meydan okumak için Arap ve İslam dünyamızdaki toplumun tüm kesimlerini harekete geçirmek için harekete geçmeleri gerekir. Herkes şunu bilmelidir ki, Allah kendisine yardım edenlerle ve onun dinini yardım etmek için yola çıkanlarla ve tiranlara karşı hak sözü söyleyenlerle beraberdir. Bu yüzden herkesin, otoriteyi gasp eden, ümmetin servetlerini çarçur eden ve ümmetin düşmanlarına boyun eğen yöneticilere itaat etmekten vazgeçmeleri için ordulara çağrıda bulunmak ve orduları Allah Azze ve Celle’ye itaat etmeye, yöneticilere isyan etmeye ve Gazze’deki kardeşlerine yardım etmek için harekete geçemeye davet etmek amacıyla harekete geçmesi gerekir; zira yaratıcıya isyanda yaratılana itaat yoktur.

Yeter artık zillete düştüğümüz, aşağılandığımız ve meselelerimizi ve sorunlarımızı kendi arzu ve isteklerine göre çözmeleri için kâfir milletlere yalvarıp durduğumuz; zira Amerika’nın istediği iki devletli çözüm, Filistin’in kaybından ve işgalinin pekiştirilmesinden başka bir şey değildir. Artık Müslümanların sözlerini söylemelerinin ve Filistin’i ama tüm Filistin’i kurtarmak için kendi şeriatlarına uygun ve Rablerini razı eden çözümler ortaya koymalarının zamanı gelmiştir. Artık Rabbimiz Subhanehu’yu razı etmenin ve başta Filistin olmak üzere tüm sorunlarımıza komplo kuran yöneticilerimize öfkelenmemizin zamanı gelmiştir.

Az önce sadece Allah’a tevekkül etmekten, rızkın ve zaferin O’nun katından olduğuna, hayatın ve ölümün sadece O’nun elinde olduğuna iman etmekten bahsetmiştik; evet bu iman sayesinde Gazze, Siyonist varlığın Amerika, İngiltere, Fransa, Hindistan, Kanada, İtalya ve diğerleriyle olan ittifakına karşı üç ay boyunca direnmektedir. Bu iman sayesinde zalim yöneticilere karşı durabilir ve orduları, yöneticilere isyan etmeye, dinlerine ve ümmetlerine yardım etmeye davet edebiliriz. O halde alimler, bu iman ve yakin ile harekete geçip kendileriyle birlikte partileri, sendikaları, düşünürleri ve aydınları harekete geçirsinler ki böylece gerek Gazze’ye ayardım etmek gerekse Allah’ın dinine yardım etmek için kitlesel bir hareket oluşsun; sonra da ya zafer ya şehadet. Şüphesiz niyetleri bilen sadece Allah’tır. وَاللهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ Muhakkak ki Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER