حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT-BA-2025-MO-TR-04 |
H. 2 Şa'bân 1446 M. Cumartesi, 01 Şubat 2025 |
İslam Ümmeti, Tıpkı Daha Önce Gazze Halkını Yalnız Bıraktığı Gibi Batı Şeria Halkını da Yahudilerin Zulmüyle Baş Başa mı Bırakacak?
Yahudi ordusu, 21 Ocak’ta Cenin kenti ve mülteci kampında başlattığı “Demir Duvar” adlı askeri operasyonunu, Tulkarem şehri ve kamplarını da kapsayacak şekilde genişletti. Yahudi ordusu tarafından yapılan açıklamada, bu operasyonun amacının yerleşimcilerin güvenliğini sağlamak ve özellikle Batı Şeria’nın kuzeyindeki kamplarda (terörle) mücadele etmek olduğu belirtildi. Operasyonda şu ana kadar 17 kişi şehit olurken, onlarca kişi yaralandı ve tutuklandı. Yahudi güçleri, hedef bölgelerdeki aileleri zorla tahliye etti, evleri havaya uçurdu, altyapıyı yok etti ve hastaneleri abluka altına aldı. Yerel medya organlarının aktardığına göre, Cenin Belediye Başkanı Muhammed Cerrar şu ifadeleri kullandı: “(İsrail) ordusu, yaklaşık 15 bin kamp sakininin zorla evlerinden çıkarılmasına neden oldu. Operasyonun başlangıcından bu yana kampta 100’den fazla evi yıktı, yaktı ve patlattı. 70 ila 80 ev küle dönerken, 30 ila 40 ev tamamen yıkıldı, yüzlercesi ise büyük ölçüde hasar gördü. Sokaklar yerle bir edildi ve su, elektrik, kanalizasyon ile iletişim hatları tahrip edildi. Bu askeri operasyonun en acı yönü, Cenin mülteci kampındaki insanların toplu şekilde zorla göç ettirilmesi ve yıkımların durmaksızın devam etmesidir.” Bütün bunlar yaşanırken, Batı Şeria yüzlerce kontrol noktası ve geçiş kapısıyla lime lime edilerek her şehir ve her köy adeta birer küçük hapishaneye dönüştürüldü. Bu da Mübarek Toprak halkının çektiği sıkıntı ve acıları daha da artırdı. Bunun yanı sıra Batı Şeria’nın dört bir yanında evler ve yapılar yok edilmeye devam etmektedir.
Gazze’de ateşkes ilan edilir edilmez, Yahudi varlığı Batı Şeria’nın kuzeyinde operasyonlara başladı. Gazze’deki soykırım savaşı sırasında bile bu bölgedeki suçlar ve saldırılar zaten hiç durmamıştı. Buna ek olarak, Filistin Yönetimi’nin “Vatanı Koruma” olarak adlandırdığı ancak gerçekte Amerika ve Yahudilerin emirlerini yerine getiren bir operasyon da dikkat çekiyor. Bu operasyonla Cenin mülteci kampını 48 gün boyunca kuşatma altına alarak direnişçileri “yasadışı unsurlar” olarak nitelendirdi. Şimdi ise, Yahudi rejiminin Cenin, Tulkarem ve kamplarına yönelik saldırısına destek vererek, biraz olsun kabul görmeyi umuyor.
Bu zalim saldırı, Yahudi ordusunun Gazze’deki soykırım savaşı sırasında işlediği suçları andırıyor. Sivilleri hedef alan saldırılarda kadınlara, çocuklara ve yaşlılara ateş açılıyor, insani kalkan olarak kullanıyorlar. Camiler yıkılıyor, evler patlatılıp yakılıyor ve insanlar zorla evlerinden göç ettiriliyor. Saldırılar sırasında su, elektrik ve gıda kesiliyor, altyapı yok ediliyor, hastaneler kuşatma altına alınıyor ve sağlık ekiplerinin yaralılara ulaşması engelleniyor.
Bu cani varlık, mümin hakkında ne bir ahit, ne de bir antlaşma gözetiyor. Her suçu, İslam’a ve Müslümanlara duyduğu derin nefreti gözler önüne seriyor. Tevrat’tan doğan hayallerini ve entrikalarını adım adım gerçekleştirmeye çalışıyor. Amerika ve Müslümanların hain yöneticilerinin kendisine sunduğu destek ipine sıkıca tutunuyor. Onlar da ona güç ve hayatta kalma araçları sağlıyorlar. Tüm bunlara rağmen İslam ümmetinden ve ordularından, Mescid-i Aksa’yı kurtaracak ve Mübarek Toprağı özgürleştirecek güçlü bir adım hala atılmış değil.
Ey İslam ümmeti! Mübarek Toprağı Yahudilerin pisliğinden kurtarmak için gereken her türlü maddi ve beşeri güce sahipken bunu yapmaman ve tıpkı Gazze’de olduğu gibi Yahudilerin Batı Şeria’da bozgunculuk çıkarmasına ve suç işlemesine göz yumman hem büyük bir utanç hem de affedilemez bir vebaldir. Bu suç varlığı Mübarek Toprakla yetinmeyecek ve Tevrat’tan kaynaklanan hayallerini gerçekleştirmek üzere ilerlemeye devam edecektir. Sanki bu toprakları mülküymüş ve bu halkları da emirlerine koşulsuz itaat edecek kölelermiş gibi gören Trump’ın, Gazze halkını yerlerinden edip topraklarına yerleştirmek istediği Ürdün ve Mısır halklarına ve ordularına da diyoruz ki, ya Mübarek toprak mazlumlarına sahip çıkar, hain yöneticileri devirir ve Yahudi ile Amerika’nın planlarını boşa çıkararak bu toprakları özgürlüğe kavuşturursunuz ya da hem dünyada hem de ahirette Allah’ın gazabına ve büyük bir hüsrana maruz kalırsınız.
وإِن تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ ثُمَّ لَا يَكُونُوا أَمْثَالَكُم“Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” [Muhammed 38]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |