Resmî Sözcü başkanlığında Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilâyeti'nden bir heyet, Türkiye yetkililerinin 26.07 tarihinde İstanbul'da yapılması kararlaştırılan Hizbin konferansının düzenlemesini engellemek amacıyla 24.07.2009 Cuma günü Türkiye'deki Hizb-ut Tahrir şebâbını tutuklamasına ve bunun akabinde Hizbe ve şebâbına yönelik yayılan iftiralar ve yalanlara ilişkin Hizb yayınlarını içeren bir dosya teslim etmek amacıyla Hartum'daki Türkiye Büyükelçiliğini ziyaret etti.
Büyükelçilik, muhtemelen on gün sonra döneceği söylenen Büyükelçinin olmadığı gerekçesiyle dosyayı teslim almayı reddetti. Böylelikle daha önce Hizb-ut Tahrir'in mektubunu teslim almayı yine sudan bahanelerle reddettiklerindeki aynı fiili tekrarladılar. Hartum'daki Türkiye Büyükelçiliğine deriz ki Hizb'in yayınlarını içeren dosyayı teslim almayı reddetmeniz bu hususta hiçbir şeyi değiştirmeyecek ve bir kısım adamları İslâm kisvesine bürünse de Türkiye yönetiminin İslâm'a karşı açtığı savaşın boyutunu hem Sudan'da, hem dünyanın diğer beldelerinde herkes öğrenecektir. Ayrıca Hartum'daki Türkiye Büyükelçiliğinin bu tutum ve davranışı, sırf bir kağıt parçası üzerine yazılan ifadeyi teslim almaktan korkacak derecede Türkiye yönetiminin kuyruğuna isabet eden korku ve endişenin boyutunu göstermektedir.
Teslim alınması reddedilen dosya, şunları içermekteydi:
1. Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilâyeti Resmî Sözcüsü Yardımcısı tarafından yayınlanan, "Allah'ın İzniyle Hizb-ut Tahrir Asla Çökertilemeyecektir" başlıklı basın açıklamasıdır ki bu açıklamada Türkiye emniyet birimlerinin 23'ten fazla ilde yüzlerce şebâbın evlerini bastıkları ve 200'den fazla şebâbı tutukladıkları belirtilip, Türkiye yöneticileri Allah'ın azabına ve Hilâfet Devleti'nin cezalandırmasına karşı uyarıldı.
2. Köklü Değişim Dergisi tarafından Türkiye kamuoyuna yönelik yayınlanan basın açıklamasıdır ki bu açıklamada iftira atılan yalan haberler çürütüldüğü gibi farzların tacı olan Hilâfeti kurarak Ümmeti kalkındırmak amacıyla her senenin Receb ayında Hizb-ut Tahrir'in düzenlediği küresel etkinlikler çerçevesinde H. 04 Şaban 1430 günü "İslâm Dünyasının Durumu ve Kurtuluş Yolu" başlıklı toplu bir konferans düzenlemesine izin vermesi için İstanbul Valiliğinden resmî izin aldığı, ardından konferansın düzenlenmesine iki gün kala yetkililerin vazgeçerek konferansın yapılmasını yasaklayan bir ihtarname gönderdiği, bunun ardından da konferans öncesinde Hizbin şebâbının tutuklandığı ifade edildi.
3. Hizb-ut Tahrir'in mektubudur ki bu mektupta Türkiye'deki şebâbın tutuklanması olayları ele alınarak bu despotik eylemlerin akıbetine karşı Türkiye yönetimi uyarılmış, bunların Hizbin faaliyetini asla durduramayacağı, Allahu Subhânehu'ya düşmanlık ve savaş ilan eden bir kimsenin heba olup hüsrana uğradığı ve onun Allah'a ve Rasûlüne düşmanlık edenlerden olup en alçaklar arasında yer aldığı ifade edilmiştir.
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ فِي الأَذَلِّينَ "Allah'a ve Rasulü'ne düşmanlık edenler de var ya, işte onlar da en alçaklar arasındadırlar." [el-Mucâdele 19-20]
Mektup şu ifadelerle son bulmuştur: "Hizb-ut Tahrir olarak bizlere gelince; İngiliz kuyruğu olan Türkiye laikleri ile İslâm düşmanı ve Amerikan ajanı oldukları halde Müslüman kisvesine bürünen kimseleri, her iki gurubu da Allah'ın izniyle kâfirlerin ve zalimlerin inadına Hilâfetin, İslâm'ın son bulduğu kalesi olan İstanbul'a geri döneceği noktasında uyarıyoruz! "
وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ "Zulmedenler, nasıl bir yıkılış ile yıkıldıklarını çok yakında bileceklerdir." [eş-Şu'arâ 227]
İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti