Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
AMERİKA ESAD’I KORUYARAK ÜLKEYİ YAKIYOR

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

AMERİKA ESAD’I KORUYARAK ÜLKEYİ YAKIYOR

(Tercüme)

HABER

El Cezire Net; “Esad’ın kaderi üzerinde ABD belirsizliği” başlıklı bir makale yayınladı. Makalede şu ifadelere yer verildi; “ABD Beşşar Esad’ın akıbeti hakkında çelişkili açıklamalarda bulunmaktadır. Hatta Birleşmiş Milletler’deki ABD temsilcisi Nikki Haley Esad’ın düşürülmesinin ülkesi için öncelik olmadığını, söyledi. Aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Ankara’da yaptığı açıklamada; “Esad’ın kaderini Suriye halkı belirleyecektir.” dedi. Birleşmiş Milletlerdeki ABD heyeti ise El Cezire’ye yaptığı açıklamada, Esad hakkında Nikki Haley’den nakledilen ifadelerin kaynağının yanıltıcı olduğunu belirtti. (31-03-2017)

YORUM

Bu tür haberler Amerika’nın medya yoluyla asıl konum ve planlarını gizlemek için uyguladığı yanıltıcı stratejilerdir. Bu durum uygulanan sistematik dezenformasyon örneğini temsil eder. Devrimin başlamasından sonra Beşşar şebbihası Amerika’nın üflemesiyle harekete geçerek onların istediği “Ya ben olacağım ya da ülkeyi yakacağım’’ sloganları ile bağırdı. Nitekim, Amerika’nın politikası Beşşar rejiminin uzun ömürlü olmasından yanadır. Bu durum ta ki Beşşar’a alternatif buluncaya ya da devrim bitinceye dek devam edecektir. Bundan dolayı ABD o topraklarda kanları akıtmakta ve komplolar kurmakta, bölgesel fraksiyonları (grupları) çevreleyip gözü önünde tutmaktadır. Zira Amerika’nın Suriye’deki önceliği asla değişmemiştir. Bilakis devrimin başından beri Esad rejimini korumaktadır. Özellikle Suriye rejimi uzun zamandan beri Yahudi varlığının sınırlarını korumaktadır. Her ne kadar meydan okuma adına sloganlar atsa da bu böyledir. Hal böyle iken nasıl kuklasından vazgeçsin?

İran ve Lübnan’daki partisi Amerika’nın emriyle Beşşar rejimini korumak ve devrilmesini önlemek için Suriye'ye girmiştir. Sonrasında Amerika Rusya’nın halkı bombalamasına müsaade ederek aynı görev için sahaya girmesine izin vermiştir. Ayrıca laik Türkiye’yi de Suriye’ye çekerek Deaş’e karşı “Fırat Kalkanı” operasyonunu başlatmıştır. Amerika, kuklası Beşşar Esad’ı korumak için sırasıyla bölgesel ve uluslararası partilere ve devletlere biçtiği rolleri ve sınırlarını belirlemiş, Beşşar rejiminin savunmasız ve sivil insanlara karşı işlediği suçlarını unutmuştur.

Bu nedenle, Amerika’nın kuklası Beşşar’dan vazgeçme pozisyonunda çatışma vardır diye söz edilemez. Amerika’nın öncelikleri günlere göre değildir. Ayrıca Amerika Esad’ın kaderine karar verilecek işi Suriye halkına bırakmaz. Hatta Amerika nerde ve ne zaman halka yöneticilerini seçme hakkı vermiştir ki?! Mısır devrimi Suriye devrimine uzak değildir. Amerika Mısır’da devrime ve insanlara karşı daha şiddetli ve daha kötü muamele eden polisiye sistemini geri getirmiştir. Bu nedenle, haberde geçen Amerikan kaynaklarından alınan “biraz yanıltıcı” ifadesi yerine “hepsi yalan” sözü daha isabetli olurdu. Şu bir gerçektir ki, Amerika kuklasından vazgeçmiş değildir. Ne kadar kan dökülse de asla kulasından vazgeçmez. Amerika’nın tek korkusu mevcut rejim düşerse yerine ümmetin sultaya sahip olmasıyla birlikte, Kuran ve Sünnet esasına göre yöneticisini seçmesidir. Zira devrim ALLAH ALLAH ALLAH tekbir ve sloganlarıyla mescidlerde başladı.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Dr Mahir El Caberi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER