Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Türkiye Suriye'ye Değil PYD'ye Karşılık Verdi

Haber:

Hatay ve Kilis'e Suriye tarafından açılan iki ateşe, Türk askeri tarafından top atışıyla karşılık verildi. İlk saldırıyı Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, "Bugün Hatay bölgesinde hudut karakolumuza saldırı oldu, sabah saatlerinde misliyle karşılık verildi" açıklamasında bulundu. (Aljazeeraturk)

Yorum:

Bu gelişmeler sonrasında, Türkiye’nin Suriye’ye kara harekâtı yapacağı konusunda haberler yapıldı. Hâlbuki bu gelişmelerin nedeni ÖSO kontrolündeki Azez’e yakın Minnig Havaalanı’nın PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG tarafından ele geçirilmesiydi. Ayrıca 13-14 Şubat tarihlerinde ele geçirdiği bölgelerden PYD-YPG’nin Türkiye tarafına ateş açmasına misilleme olarak Türkiye bu saldırılara karşılık verdi. Fırtına obüsleri ile Azez'in Maranaz ve Mınıh köylerinde PYD'ye ait iki üssü vurdu.

Başbakan Davutoğlu müdahale ile ilgili kararlılık mesajı verirken şu üç hususun altını çizdi.

1. YPG, koridoru tekrar kırmaya çalışmayacak.

2. YPG, derhal Azez’den çıkacak.

3. YPG, Minnig Havaalanı’nı boşaltacak.

Suriye'de yaşanan süreçte belki defalarca kamuoyunda Türkiye'nin Suriye'ye müdahele edeceği yazıldı, çizildi. Ancak Türkiye ABD liderliğindeki koalisyon ile İncirlikten savaş uçakları ile ve bazı zamanlarda sınır bölgesinde yapılan saldırılara karşılık vermenin dışında askeri bir müdahalede bulunmadı. Müttefiki Amerika'nın siyasetine destek verdi. Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi ve son dönemde ABD ile YPG konusundaki görüşmeler, Suriye konusu ile ilgili beklentileri ve endişeleri artırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Latin Amerika gezisi dönüşünde, “Irak'ta düşülen hataya Suriye'de düşmek istemiyoruz” demişti. Yani Suriye’de aktif olarak uluslararası güçlerin yanında yer alacaklarını ve bunun için gerekenleri yapacağını söylüyordu. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "... ortağın ben miyim? Yoksa PYD mi?" şeklinde açıklamaları da uzun zaman gündemde kaldı. Bu açıklamalar ile kamuoyuna biz PKK'ya karşı olduğumuz gibi PYD'ye de karşıyız. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Müttefikimiz de olsa ABD ve uluslararası güçleri uyarıyor ve gereğini yapıyoruz, gibi mesajlar verildi.

PKK'yı Körfez savaşından sonra Irak topraklarına yerleştiren ve destekleyen ABD şimdi Suriye topraklarında Müslümanlarla savaşması için PYD'yi destekliyor, yerleştiriyor. Bu konuda Rusya da ABD ile birlikte hareket ediyor ve PYD'yi destekliyor. Gerek Moskova'da temsilcilik açılmasıyla gerekse de silah ve mühimmat konusunda açık destek veriyor. Amerika da her seferinde PYD ile birlikte hareket ettiğini, onu terör örgütü olarak görmediğini vurguluyor.

ABD, Rusya ve uluslararası güçlerin hedefinde Suriye halkının direncinin kırılması ve Hilafet için direnen muhlis grupların mücadelelerinden vazgeçmeleri önemli. Halkın ve grupların boyun büktürülmesi geçen 5 yılda mümkün olmadı elhamdullillah.

Irak'ta olduğu gibi Suriye'nin de üçe bölünmesi ve Türkiye'nin güney sınırında güçlenecek bir terör örgütünün varlığı, içerdeki PKK belasını da daha fazla tetikleyeceği için kabul edilemez bir durumdur. Türkiye'nin müdahalesi ise doğal olarak kendi güvenliğinin sağlanması yönünde atılan bir adımdır.

Bu müdahale ne Suriye'ye askeri harekâttır ne de Amerika ve uluslararası devletlere bir resttir. Yakın bir zamanda da Türkiye'nin Suriye'ye askeri bir operasyon yapma olasılığı zayıf ihtimaldir. Çünkü Suriye konusunda Türkiye başından itibaren ABD ile müttefiktir ve ABD siyasetinden farklı bir siyaseti yoktur. Haliyle ABD ve diğer kâfirler birbirlerinin dostudur. Onlar ile müttefiklik; siyasi, askeri, ekonomik, sosyal açıdan zarardan başka bir şey getirmeyecektir.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa Bayoğlu

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER