Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Özgürlük ve Değişim Eğilimi, Vehim Değil Bir Hakikattir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Özgürlük ve Değişim Eğilimi, Vehim Değil Bir Hakikattir!

Haber:

ABD’nin Michigan eyaleti, “çekimser” seçmenlerin sayısında bir artışa tanık oldu; zira bu sayı, 2020’de 20.000 çekimser seçmenden, Şubat ayında yapılan ön seçimlerde 102.000 çekimser seçmene yükseldi; burada Başkan Joe Biden, rakibi Cumhuriyetçi aday Donald Trump ile karşı karşıya geldi ve Biden, buradaki çoğunluğu Müslüman ve Araplardan oluşan 100.000’den fazla Demokrat seçmenin oyunu kaybetti.

Yorum:

7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı rüzgârının esmesinden bu yana karşılığını sadece Allah’tan uman bir grup müminin yaptıkları, Yahudi varlığı ve Batı’yı sarstı, onların uykularını kaçırdı, Yahudiler ve onların arkalarındaki Amerika deliye döndüler; bu yüzden uluslararası yasaklı silahlar da dahil olmak üzere her türlü silahla Gazze'ye ve halkına saldırmaya devam ediyorlar; bunu da onların kararlılıklarının ateşini söndürmek ve vahşi Yahudi işgalcinin pençesinden kurtulma arzularından vazgeçirmek için yapıyorlar.

Bütün bunlar ümmetin Haçlı Batı’ya karşı öfkesini ve kinini artırdı ve kutsallarını geri almak ve Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmek için kendisine ve gücüne olan güvenini yeniden kazandırdı; öte yandan ümmet, Batı’ya, onun anayasalarına, bir asırdır evrensel insan haklarını koruma iddialarına, özellikle de Yahudi varlığının Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısını açık ve net bir şekilde destekleyen, Yahudi varlığına gerekli silah ve mühimmatı temin eden ve Biden’ın ateşkes kararını imzalamayı reddettiği Amerika’ya olan güvenini kaybetti.

Bu güven kaybı ve reddediş, Batı’nın tahtından ve otoritesinden korkmasına neden oldu; bunun alametleri ise Amerikan ön seçimlerinde, “çekimser” oy kullanmayı tercih edenlerin sayısının 102 bine ulaştığı Arap ve Müslümanların eliyle ortaya çıktı; bu da ilk olarak savunmasız bir halka, ikinci ve en önemlisi ise Müslüman kardeşlerine yönelik saldırıyı destekleyen adayların tamamen reddedilmesi anlamına gelmektedir.

İslam ümmeti hiçbir zaman aidiyet duygusunu ve akide birliğini kaybetmemiş, aksine yöneticilerinin ihanetleri nedeniyle zincire vurulmuştur; şayet normalleşen ve suç ortaklığı yapan yöneticilerin zincirlerinden kurtulursa, o zaman saldırıya güçlü bir şekilde tepki ve karşılık vermeye muktedir olacağı gibi Batı’nın tahtlarını yıkıp tüm hesapları kendi lehine çevirmeye de muktedir olacaktır; ümmetin sadece otoritesini yeniden elde etmeye ve ordularının ve alimlerinin desteğine ihtiyacı vardır. Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ، لَا يَضُرُّهُمْ مَنْ خَذَلَهُمْ، حَتَّى يَأْتِيَ أَمْرُ اللهِ وَهُمْ كَذَلِكَ Ümmetimden bir taife hak üzerinde devam edip kalacaktır. Kendilerini terk eden kimseler onlara zarar veremezler. Allah’ın emri gerçekleşinceye kadar bu durum üzerinde kalacaklardır.” [Sahihu'l Cami.]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Havle El-Âmiri

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER