Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Alçaklık ve Ajanlık Halkını Terk Etmeyi Reddetti!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Alçaklık ve Ajanlık Halkını Terk Etmeyi Reddetti!

Haber:

El-Cezire Haber Kanalı muhabiri Macid Abdulhadi, kanalın 10 Kasım 2023 Cuma günü yayınladığı haberde, “İsrail’in” Gazze’deki hastaneleri bombaladığını ve dünyadaki egemen elitlerin, katliamı açıkça destekleyenler, gizlice buna suç ortaklığı yapanlar ve bunu reddettiklerinden dolayı utanmadan yalnız bırakılanlar arasında bölündüğünü bildirdi.

 

Yorum:

Gazze Ribat toraklarından ve Siyonist bombardımanının dehşetinden kaçan on binlerce hasta ve mültecinin bulunduğu (Şifa Hastanesi, Al-Ayoun Hastanesi, el-Kudüs Hastanesi, Nasr Hastanesi ve diğerleri gibi) hastanelerin bombalanması hakkında bize ulaşan sahneler, açıkça bu canavar varlığın kanlı ve suçlu doğasını ifşa ettiği gibi sözde uluslararası toplumun ve onun sömürgeci uluslararası örgütlerinin suç ortaklığını da kesin ve açık bir şekilde ifşa etmiş veümmetimizin evlatlarından onların kültürüyle sırtlanlaşanların kulaklarını sağır eden medeniyetlerinin sloganları üzerindeki incir yaprağını da düşürmüştür.

Halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkı hani nerede?! Gazze’deki halkımızdan su, yiyecek, elektrik ve yakıt engellenirken insan hakları hani nerede?! Açıkça destek verdikleri Siyonistler, dünyanın gözü önünde uluslararası yasaklı silahlarla bombalayıp yok ediyorlarken uluslararası sözleşmeler hani nerede?!

Aksa Tufanı, onların sloganlarının sahteliğini ifşa edip ortaya çıkardığı gibi bu sömürgeci ülkelerin doğasını ve onların İslam’a ve Müslümanlara yönelik gizli kinlerini de ortaya çıkarmıştır; ayrıca Arap ve Müslümanların başındaki yöneticileri ifşa ettiği gibi muhalefet ve direniş diye avurtları çatlatanlardan bazılarının maskelerini de düşürmüştür.

İşte bizler bugün, alçaklığa ve ajanlığa yatkın birinin, açıkça ve hiç utanmadan Yahudi varlığına ve onun kendini savunma hakkına destek verdiğini, direnişçileri de teröristler olarak nitelendiğini, meselenin bununla da sınırlı kalmadığını, bilakis gıda yardımları sağlamanın da ötesine geçerek Siyonistlerin çocuklarına askeri yardımlar da sağladığını, diğer bazılarının da suç ortağı olarak sessiz kalmaya karar verip dua etmek ve “sorumlulara itaat edin” çağrısıyla yetindiğini ve bu çatışmaya girmekten kaçındığını görüyor ve işitiyoruz!!

Efendilerinin ücretlileri ve çalışanlarından olan diğer bazılarına gelince; her zaman olduğu gibi kınayıp eleştiriyorlar, bir miktar tıbbi ve gıda yardımı yapıyorlar ve yardımların girmesine, geçici ve insani ateşkese izin vermesi için Yahudi varlığına yalvarıp duruyorlar!

Sömürgecinin hizmetkarları olan bekçi yöneticilerimizin durumu işte budur; zira onlar, orduları harekete geçirmek, sınırları açmak, Yahudi varlığıyla savaşmak ve Gazze’deki kardeşlerimize yardım etmek yerine utanç verici bir zillet ve aşağılanma sahnesinde “elleri halkımızın kanına bulanmış olanlarla” bazı “Arap zirveleri ve toplantıları yapmakla” yetindiler. Ancak yöneticilerin ajanlığına ve ihanetine rağmen işte müjdeli haberle de geliyor; zira Siyonistlerin çocuklarına duyulan nefretin boyutu ve Filistin’deki halkımızın başına gelenlerden dolayı ister meydanlarda ister iletişim platformlarında isterse küresel kamuoyunda olsun sempatinin artması, öncelikle Filistin halkının efsanevi azminden, direnişten ve müthiş halk desteğinin varlığından kaynaklanmaktadır. Bu da, onlarca yıldır işgalci tarafından ele geçirilen ve işgalcinin çirkin ırkçı yüzünü aklamak için milyarlarca Dolar harcanan küresel kamuoyunda ciddi gelişmelerin olduğunun habercisidir. Zira bu değişim, modern çağda benzeri görülmemiş bir şekildeki Filistin halkının cesaretine, kararlılığına ve fedakarlığına hayran kalan bir dizi uluslararası nüfuz sahibini de ortaya çıkarmıştır; zira bunlar, materyalist Batı toplumlarında tamamen ortadan kaybolmuş olan standartlar ve ahlaklardır; ayrıca İslam ümmeti, Gazze’deki ve Müslüman ülkelerin her yerindeki halkımıza büyük bir yardım hediye etmiş ve yöneticilerinden sınırları açmalarını, orduları seferber etmelerini ve bu canavar varlığı ezmek ve yok etmek için cihat ilan etmelerini talep etmiştir. Ömrüme yemin olsun ki bu halkların bu azim duruşu, ümmetin pusulasını, bu ajan yöneticileri silip süpürme ve İslam’ı tatbik edecek, orduya liderlik edecek, Yahudi varlığını ortadan kaldıracak ve bu ümmeti İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin altında toplayacak bir Halife’ye biat etme yönünde ayarladığına dair bir iyimserlik kaynağıdır.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيباًNe zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Ali İbn Salim - Tunus

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER