Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Müslümanların Başındaki Ruveybida Yöneticiler, Yahudileri Korumak İçin Yarışıyorlar

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Müslümanların Başındaki Ruveybida Yöneticiler, Yahudileri Korumak İçin Yarışıyorlar

Haber:

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani 08/10/2023 Pazar günü, Ürdün Haşimi Krallığı Kralı II. Abdullah bin el-Hüseyin ile telefonda, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan gelişmeleri görüştü.

Es-Sudani’nin ofisi tarafından yayınlanan ve Şafak Haber Ajansı’nda geçen bu açıklamaya göre her iki taraf, telefon görüşmesi sırasında Arap ve İslami duruşun birliğinin, gerilimin durdurulması için acil harekete geçilmesinin ve Filistin topraklarındaki gergin durumun temel nedeni olan işgalci yetkililerin Filistin halkına karşı uyguladıkları ihlalleri durdurmak için ortak çalışmanın önemini vurguladılar.

Ayrıca açıklamada, Siyonist varlığın göz ardı ettiği uluslararası kararlara bağlı kalmasının, Filistin halkının meşru haklarını geri elde etmesinin ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurması yönünde bölgesel ve uluslararası çabaların sürdürülmesinin gerekliliği de vurgulandı. (Şafak News)

Yorum:

Yukarıda geçen aynı mesajı Irak Başbakanı, Mısır, Katar ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkeyle birlikte, hatta bundan daha fazlasıyla tekrar etmiştir. Nitekim es-Sudani, Avrupa Birliği’ni Filistin’deki gelişmeler konusunda üzerine düşeni yapmaya çağırıyor. Zira onun medya ofisi, Şafak Haber Ajansı’nda geçen açıklamasında şöyle demiştir: “Açıklamada, Başbakan’ın Avrupa Büyükelçisi ile Filistin topraklarındaki durumla ilgili gelişmeleri görüştüğü ve Avrupa Birliği’nin, Filistin halkının meşru haklarını vurgulayan uluslararası kararların uygulanması için kararlı bir rol oynaması gerektiği çağrısında bulunduğu belirtildi.”

Geri kalan Arap ve Müslümanların yöneticilerinin durumu ondan daha iyi değildir; zira onların hepsi, sanki olup bitenler kendileriyle bağlantısı olmayan bir ülkede ve kendileriyle hiç bağlantısı olmayan bir halkta gerçekleşiyormuş gibi Filistin tarafına ve Yahudilere gerilimi tırmandırmamaları çağrısında bulunuyorlar. İşin aslı şudur; onlar kâfirlere ajanlık yaptıklarından dolayı kendilerini Müslümanların meselelerine bağlayan tüm bağları koparmışlardır. Dolayısıyla onlar ümmete yabancıdırlar ve onların düşmanlığı efendilerinin düşmanlığında daha az değildir.

Hamas Hareketi’nin askeri kanadı olan (Kassam Tugayları)’nın gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonu, birtakım gerçekleri ifşa etmiştir ki onlar şunlardır:

Birincisi: İslam ümmeti bir vadide, yöneticileri ise başka bir vadidedir.

İkincisi: Yahudilerle yapılan tüm anlaşmalar, sözleşmeler ve normalleşmeler kağıt üzerindeki mürekkepten ibaret olup İslam halkları açısından hiçbir değeri yoktur.

Üçüncüsü: Bir asırdan daha eski olan Sykes-Picot sınırları, bu bölgenin halklarını ayıramamıştır; zira onları selamları bir, savaşları bir ve duyguları bir olup bir kısmı için kötü olan hepsi için kötüdür.

Dördüncüsü: En önemli gerçek bu operasyon, bu mutant varlığın (Yahudilerin) zayıflığını ve sürekli övüp durdukları istihbarat sisteminin kırılganlığını ortaya çıkarmıştır. Nitekim etraflarını saran siperler birden kaybolup gitmiştir; dolayısıyla Yahudiler yalan söylemiş ve Mevlamız Azze ve Celle doğru söylemiştir: لَا يُقَاتِلُونَكُمْ جَمِيعاً إِلَّا فِي قُرًى مُّحَصَّنَةٍ أَوْ مِن وَرَاء جُدُرٍOnlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar.” [Haşr 14] Yani: Onlar, korkaklıkları ve panikleri nedeniyle kalelerin ve siperlerin arkasında bulunmaksızın Müslümanlarla karşı karşıya gelemezler demektir.

Ey Müslümanlar ve ey Müslüman ordular: sizler güç ve kuvvet ehlisiniz; sizlerin şerî vacibiniz, kardeşlerinize yardım etme çağrısında bulunmanızdır. Haydi boynunuzdaki yöneticilere olan kölelik bağını kaldırıp atın; zira artık olanların ayıpları ve kötülükleri ifşa olmuştur. Haydi o zaman kardeşlerinize yardım etmek için harekete geçin ve Mescid-i Aksa’yı Yahudilerin pisliğinden kurtarın ki her iki cihanda da Allahu Teala’nın rızasına nail olasınız. Nitekim Cabir İbn Abdullah ve Ebi Talha İbn Sehl el-Ensâri’den şöyle dedikleri rivayet edilmiştir: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ إِلَّا خَذَلَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ، وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ إِلَّا نَصَرَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ نُصْرَتَهُHer kim bir Müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yardım eder.” Aleyhissalatu ve’s Selam şöyle buyurmuştur: الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُMüslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez.

Şari’nin uymanız için size emrettiği vacip işte budur ve Rabbinizin nidası işte budur; o halde O’na icabet edin ve sizleri aşağılanmaya, zillete ve Allahu Subhanehu ve Teala’nın emrine muhalefet etmeye çağıran bu tiranlara itaat etmeyin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌEy iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.” [Tevbe 38]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed et-Tâi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER