Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Oslo Suçunun Üzerinden Otuz Yıl Geçti!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Oslo Suçunun Üzerinden Otuz Yıl Geçti!

Haber:

Hain Oslo Anlaşması’nın yıldönümü.

Yorum:

Bundan tam 30 yıl önce bu ayda, mübarek Filistin’e karşı en büyük suçlardan biri işlendi; bu ise Yahudi varlığının Filistin’in %80’nin üzerindeki meşruluğunun tanındığı Oslo suçudur. Zira anlaşma, 13 Eylül 1993 günü, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Bill Clinton’un huzurunda imzalandı ve Filistin Kurtuluş Örgütü Başkanı Yaser Arafat ve Yahudi Başbakanı İzak Rabin ile tokalaştı. Dolayısıyla bu meşum anlaşma, Yahudilerin yönetimi altında belediyelerin yetkisinden daha az bir yetkiye sahip olan bir otoriteyi oluşturmanın bir giriş kapısı oldu ki hatta Yahudi varlığı razı olmadığı sürece hiçbir sonuç elde edemeyecektir!

Filistin toprağı İslami bir topraktır; nitekim Yahudiler Halife İkinci Abdülhamid (Allah ona rahmet etsin) ile pazarlık yapmışlar ama o buranın bir karışını bile onlara vermeyi reddetmiştir. Ama zaman dönüp dolaştı ve Hilafet Devleti yıkıldı ve İngiltere, Balfour Deklarasyonu’nun uygulanması ve Filistin’de Yahudiler için ulusal bir vatan fikrinin hayata geçirilmesinden sorumlu olması için Milletler Cemiyeti tarafından Filistin’e bir delege atadı. Bu mübarek topraklara yönelik komplolar birbiri ardına devam etti, Müslümanların başındaki yöneticiler ikiyüzlülükle ve hilekarlıkla onun üzerine tırmandılar ve sonra da onu kafir düşmanlara teslim ettiler; hatta davetsiz misafirler asıl oldular, asıl olanlar da mülteci ve yerinden edilmiş kişiler haline geldiler, dağıldılar ve sınır dışı edildiler!

Filistin topraklarına ve işgal edilmiş tüm topraklara yönelik şerî görev, bunların tamamen kurtarılmasıdır; bu ise bu mutant varlığı koruyan rejimlerin gölgesinde gerçekleşemez; zira bu rejimler, sömürgeci kâfirlere hizmet etmek ve İslam ümmetine karşı komplo kurmakla meşguldürler. Hala bu rejimlere güvenen bir kimse, kendi etrafında dönüp duran kimse gibidir.

Gâsıp Yahudi varlığının ortadan kaldırılması için, Müslümanların Halifesinin liderliğindeki ordulara ihtiyaç vardır; zira onların arasında Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavli uygulanacaktır: لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ فَيَقْتُلُهُمْ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ إِلاَّ الْغَرْقَدَ فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِMüslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den gelen bu haber, talep ifade etmektedir, yani onlarla savaşmayı emretmektedir. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.” [Bakara 191] Allah’ın bizden talep ettiği bu olup Allah muhataplardan gücünün üzerindeki bir şeyi talep etmez.

وَلَيَنصُرَنَّ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ

Allah (Kendi dinine) yardım edenlere muhakkak yardım edecektir. Kuşkusuz Allah güçlüdür, mutlak galiptir.” [Hac 40]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Müh. Ömer Muhammed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER