Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Fransız Hükümeti, Irkçılığının Net Bir Şekilde Ortaya Çıkması Nedeniyle Krizdedir

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Fransız Hükümeti, Irkçılığının Net Bir Şekilde Ortaya Çıkması Nedeniyle Krizdedir

Haber:

Gözaltındayken polis tarafından sol koluna ve göğsüne kurşun sıkılarak öldürülen Müslüman genç Nahel’in ardından Fransa’nın birçok şehrinde büyük isyanlar ve protestolar patlak verdi. Polisin tehdit edildiğine dair iddiaları, genç adamın herhangi bir tehdit edici davranış belirtisi göstermeyen video görüntüleri aracılığıyla çürütüldü. Yüzlerce gösterici tutuklandı ve Fransız hükümetinin diğer ırklara ve özellikle Müslümanlara karşı tutumu konusunda tartışmalar bir kez daha alevlendi.

Yorum:

Macron, aşırı sağcı temsilci Marine Le Pen’e karşı ılımlı bir söylemle seçim kampanyası yürütmüştü. Nitekim İslam’ın krizde olduğunu ve sözde İslami ayrılıkçılığa karşı savaştığını iddia ederek Fransa’daki Müslümanlara karşı Fransız Haçlı Seferi’ne liderlik ettiğini gösterdi. Dolayısıyla bu, Fransızların Müslümanlara ve kültür, ten rengi veya geçmiş olarak Fransızlardan uzak olan her şeye karşı kibir ve nefretinin, Marine Le Pen veya Eric Zemmour gibi müptezel sağcılarla sınırlı olmadığını, aksine daha önce ülkelerini sömürgeleştirdiği, servetlerini yağmaladığı, toplumunu ve altyapısını onların kanları ve servetleri üzerine kurduğu kişilere karşı tarihi bir aşağılama besleyen Fransa için sistematik bir tutum ve politika olduğunu kanıtlıyor. Fransa’da Arapları, siyahları, Afrikalıları ve Fransız kökenli olmayan herkesi ikinci sınıf vatandaş konumuna indirdiler; bu yüzden onlar istikrarsız ve kötü koşullarda banliyölerde yaşarlarken diğer civardakiler ise refah içinde ve toplumsal adaletsizlikten uzak bir şekilde yaşıyorlar. Şimdi genç Nahel’in öldürülmesi, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan bariz ırkçılığın birçok örneklerinden biri olup bu son da olmayacaktır; zira çeşitli raporlara göre Fransa’daki polis mensupları Müslüman karşıtı duygularla doludur. Fransa’da, resmi politikası sözde İslami bölücülükle mücadele adı altında cami üstüne cami kapatılıyor, Müslümanlar sürekli gözetim altında tutuluyor, bu camilerin yaydığı mesajlar kontrol ediliyor ve Fransa'da ırkçılık ve İslamofobi hakkında konuşmaya cesaret eden her türlü örgüt kapatılıyor.

Fransa’da yaşayan Müslümanlara ve halen sömürgeci Fransa’nın pençesinde olan Afrika ülkelerindeki Müslümanlara gelince; Fransa’nın özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerini benimsediği hakkındaki yalanlarını görebilirler. Fransızların menşei olmaktan gurur duyduğu bu liberal kültür, helak olmuş bir dava olup ne Afrika’da ne Ortadoğu’da ne de bizzat Avrupa’da asla güvenlik, refah ve adalet sağlayamayacaktır. Zira Fransa, kültürü, değerleri ve Fransız kitlelerinin görüşü konusunda gerilemekte, bunu ise Macron'un toplumsal politikalarına karşı kitlesel protestolar kanıtlamakta ve onlar bir alternatif aramaktadırlar. Bu tek alternatif ise, sömürgeciliğin neden olduğu ve Fransızların bu günümüze kadarki yansımalarıyla hala suçlu oldukları acıların aksine toplumları kendi içinde eritecek, toplumda kendi kanunlarını uygulayacak ve dünyada merhameti ve adaleti yayacak olan İslam’dır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Yunus Biskurçik

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER