Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İran’ı En Son İşgal Eden Rusya Değil miydi… Fe Subhanallah!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İran’ı En Son İşgal Eden Rusya Değil miydi… Fe Subhanallah!

Haber:

13/12/2022 Salı günü Sana’da yayınlanan günlük es-Sevra Gazetesi şu başlık altında bir haber yayınladı: “Reisi: Rusya’da İslam, Rusya’ya bin yıldan fazla bir süre medeniyet verdi.” Haberde şöyle geçti: (İslam'ın bu ülkeye girişinin 1100. Yıldönümü münasebetiyle Rusya'daki Müslüman Forumu’na gönderilen bir mesajda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi şöyle dedi: “İran İslam Cumhuriyeti’nin ilkeli politikası, Rusya ile ilişkilerin güçlendirilmesine dayanmaktadır.” “Medeni bir ülke olarak Rusya’da var olan İslam ve mezheplerin büyük ve eşsiz enerjisi, gelecekte iki ülke arasında daha fazla iş birliği için parlak umutlar çiziyor.”)

Yorum:

Abbasi Hilafet Devleti’nde, Müslümanlar ile putperest Rusya arasındaki ilişkileri ilk kaydeden kişinin, Türkler, Hazarlar, Ruslar ve Slavların (Bulgarların) beldelerine yaptığı gezileri anlatan “Risâletü İbn Faḍlân (H. 309 M. 921)” adlı eserin sahibi İbn Fadlân olduğunu söyleyerek başlıyoruz. Nitekim o vakit Müslüman Bulgar hükümdarı İlteber Almış Han, Halife Muktedir Billeh Ebu Fadl Cafer İbn el-Mu’tadid’e bir mektup göndererek, “mektupta halkına dini kavratacak, İslam’ın şiarlarını öğretecek bir heyet göndermesini istediği gibi cami inşa etmesi, ülkesinde ve tüm memleketinde üzerinde davette bulunmak için bir minber dikmesi ve kendisine karşı çıkan krallardan korunmak amacıyla bir kale yapması için mimarlar göndermesini istedi. Bunun üzerine onun istediği şeylere cevap verildi.”

Bugün ise İbn Fadlân’ın Risale’sine uzaktan yakından atıfta bulunmayan Reisi gibi Müslümanların başındaki yöneticilerin başına gelen en büyük felaketin, tarihlerini bilmemek olduğu sözünü yineliyoruz. Nitekim modern çağda Ortodoks Rusya ve Protestan İngiltere, İran'ı işgal etmek için nasıl da anlaşmışlardı? Zira İngiltere güney yarısını işgal edip kuzey yarısını da Rusya’ya bırakmıştı. Ancak Rusya bunu, Birinci Dünya Savaşı’nda Hilafet Devleti’nin mağlup olmasından, onun komünist devletinin ortaya çıkmasından, Azerbaycan’da Komünist Partisi’ni kurmasından ve bu sayede Azerbaycan’ı İran'dan ayırmasından sonra yapabilmiştir. Biz de İbrahim Reisi’ye diyoruz ki: Şayet benim dediklerimi bilip de söylüyorsan bu bir musibettir, yok eğer bilmiyorsan daha büyük bir musibettir! Vladimir Putin’e şu iki basit soruyu sorabilirsin:1995'te Şanghay Zirvesi kiminle yüzleşmek için kuruldu ve Putin, hapishanelerinde kaç Müslüman tutuyor? Yoksa ikinizin Şam’da ortak işlediğiniz ve devam eden suçunuz, bunların hepsini silip süpürdü mü?

Ey Putin, ağır ol! Senin için etkili olan ilaç ve yeryüzündeki Müslümanların tüm dertlerine şifa veren merhem Hilafet Devleti’dir. Allah’ın izniyle Hilafet, çok yakında kurulacaktır. Cevap duyduklarınız değil gördükleriniz olacaktır. Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِSonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere (Raşidi) Hilafet olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Müh. Şefik Hamis – Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER