Haber-Yorum

Fransa Gerektiğinde Demokrasi Putunu Yiyor!

Haber:

Fransa Başbakanı Elizabeth Borne Çarşamba günü, 2023 bütçesinin ilk bölümünü parlamento oylaması olmaksızın geçirmek için anayasanın 49-3. maddesini etkinleştirmeye karar verdi.Ulusal Meclis’teki sol muhalefet güçleri kararı “demokratik olmamakla” nitelendirdi ve Borne hükümeti hakkında gensoru önergesi verilmesini önerdi.France 24 Millet Meclisi delegesi Abdullah Malkavi, hükümeti destekleyen milletvekillerinin, muhalefetin bütçe kanununun herhangi bir maddesini geçirmeyi baştan reddetmesi ışığında, kendi açılarından kararın acil bir durum olduğunu düşündüklerini vurguladı. (Fransa 24)

Yorum:

Fransız Anayasası’nın 49. maddesinin 3. fıkrası şöyle diyor: “Başbakan, Bakanlar Kurulunun müzakerelerinden sonra, bir kanun tasarısının finansmanı veya sosyal güvenliğin finansmanı konusunda Ulusal Meclis önünde yapılacak oylama için hükümetin sorumluluğunu üstlenebilir.”

Böylece anayasanın bu maddesi hükümete, milletvekillerinin oylarına sunulmaksızın yasa tasarısını kabul etmesine izin veriyor. Dolayısıyla bunun kullanılması, Ulusal Meclis’teki tartışmaların derhal askıya alınmasını gerektiriyor. Metin daha sonra, sağcı çoğunluğu değişiklikleri oylamak yoluyla etkilemeye çalışabilecek olan senatoya sunuluyor. Nitekim hükümet, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un partisi son parlamento seçimlerinde ezici çoğunluğu elde edememesi nedeniyle bu yola başvurdu. Dolayısıyla bu da tasarılara oy verirken çoğunluğu elde etme gücünü zayıflatmıştır.

Batı’nın düşündüğü ve sözde övgüler yağdırdığı demokrasi, halkın yönetimine dayanmakta olup bunu gerçekleştirmenin pratik imkansızlığı göz önüne alındığında yasa tasarılarını çıkarmak için çoğunluğun oylamasına güvenmektedirler. Ancak öte yandan Fransa’nın oy çokluğu ile yasama fikrini hiçe sayan bir anayasa maddesi çıkardığını, dolayısıyla bunun demokrasinin kökenine aykırı bir madde olduğunu görüyoruz. Nitekim Fransa daha önce de birçok kez bu maddeye dayanmış olup bazı yasaları geçirmek için yeterli oy olmaması durumunda gelecekteki yasalarda da buna dayanması muhtemeldir.

Fransa bizi, özellikle mesele kendi çıkarlarını etkileyecek veya Müslümanların lehine olduğunda,kapitalizmin ilkelerini defalarca ihlal etmesine alıştırdı. Örneğin İslami kıyafet giyen Müslüman kadınlara yönelik sınırsız mücadelesi, kuşatması ve kısıtlamasından bahsediyoruz. Böylece Fransa, gerektiğinde demokrasi putunu yiyor!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Nezir İbn Salih – Tunus