Haber-Yorum

Beşar Rejimi Gibi Cani Bir Suç Rejimiyle Yakınlaşmayı ve Normalleşmeyi Haklı Çıkarabilecek Hiçbir Şey Yoktur!

Haber:

Hamas Hareketi liderliğinden bir heyetin bugün Salı günü, Şam’dan 10 yıldan uzun bir süre önce ayrılmasından bu yana yarın Çarşamba günü Suriye’nin başkenti Şam’a ilk üst düzey ziyaretini yapacağını açıkladı ve Hamas, 15 Eylül’de de Suriye rejimi ile ilişkilerini normalleştirmeye devam ettiğini duyurmuştu. O zaman yaptığı açıklamada bu kararın, özellikle hızlanan bölgesel ve uluslararası gelişmeler ışığında ümmete ve merkezinde Filistin davası olmak üzere onun adil davalarına hizmet ettiğini belirtmişti. (El-Cezire Net)

Haber:

Şüphesiz Esad rejimi ile yakınlaşma ve normalleşmeden bahsetmek, Müslümanları öldüren ve hala öldürmeye devam eden, İslam ile savaşan ve hala savaşmaya devam eden, milyonlarca insanı yerinden eden ve hala etmeye devam eden, ırzları çiğneyen ve hala çiğnemeye devam eden, sömürgeci kafiri dost edinen ve düşmana hizmet eden ve hala etmeye devam eden, ülkeyi yıkan ve insanları yoksullaştıran ve hala bunu yapmaya devam eden cani suç rejimiyle normalleşmek ve yakınlaşmak anlamına gelmektedir… Dolayısıyla bu, suç ve yozlaşma sıfatlarını tamamlamış olan bir rejimle normalleşmeden bahsetmek demektir. Zira o, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere düşman olan bir rejim olduğu gibi hala İslam ve onun yönetim sistemiyle hiçbir ilgisi olmayan laik bir Baasçı olduğunu yüksek sesle ilan eden bir rejimdir. Yine hala o, küfürle hükmederek ve İslam’a ve İslam’ın hükmüne çağrıda bulunan tüm davetçilere savaş açarak Allah’a ve Rasulü’ne karşı savaş açtığını ilan eden bir rejimdir. Dahası hala o, soğuk kanlı bir şekilde Yahudilerle ve Filistin ve Golan’ı gasp eden işgalci askerlerle barış içinde olan bir rejim olduğu gibi dünyada Şeytan’ın başı Amerika’ya sadık olan ve İslam’a karşı savaşta ve Müslümanların katledilmesinde karanlık bir tarihe sahip olan Ruslara bağlı olduğunu ilan eden bir rejimdir.

Kısacası o, İslam ülkelerindeki diktatör rejimlerin en kötüsü ve İslam’a ve Müslümanlara düşman rejimlerin en şiddetlisi olan bir rejimdir. O halde böyle bir rejimle dost olmaktan ve onunla yakınlaşmaktan ne gibi bir çıkar elde edilebilir ki?!

Allah Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i Rasul olarak göndermiş ve onunla birlikte, insanların hayatlarını düzenlemek ve kontrol etmek için onların ihtiyaç duydukları büyük küçük her şeyi açıkladığı bir şeriat göndermiştir. Dolayısıyla şeriatı, insanın hayatında ikincil güzel şey olsun diye göndermediği gibi Subhanehu insanı, kendi hevasına göre helal kılması, haram kılması, doğruyu ve yanlışı belirlemesi için terk etmemiştir. Bilakis çok basit bile olsa şeriatından sapmayı, açık bir sapıklık ve hüsran olarak açıklamıştır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَأَنَّ هَـذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيماً فَاتَّبِعُوهُ وَلاَ تَتَّبِعُواْ السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ ذَلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.” [En’am 153] Yine şeriatından sapanlara, sıkıntı ve azap vaadetmiştir. Zira Subhanehu şöyle buyurmuştur: وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, o taktirde mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim dar bir hayat vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.” [Taha 124]

Allah Subhanehu ve Teala, zalimleri dost edinmeyi, boyun eğmeyi ve çok az bile olsa onlara meyletmeyi haram kılmıştır. Zira şöyle buyurmuştur: وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء ثُمَّ لاَ تُنصَرُونَ“Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O’ndan da) yardım göremezsiniz!” [Hud 113] Ama Beşar rejimi, zalimlerin en şiddetlisi ve suçluların en büyüğüdür. O halde hangi çıkar, aklı Allah’ın şeriatının ve O’nun anayasasının önünde görebilir ki?!

Sonra Allah bizlere, İslam beldelerindeki mevcut rejimleri yıkmayı ve onun yerine Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmayı farz kılmıştır. O halde hangi çıkar, bu vacibe götürebilir ki?!

Bireyler ve cemaatler olarak Müslümanların vacibi, tüm güç ve kuvvetleriyle zararlı rejimleri ve İslam beldelerindeki sömürgeciyi ortadan kaldırmak ve Allah’ın Kitabı ve Nebisi’nin sünnetiyle hükmedecek bir Halife’yi nasbetmek için çalışmaktır. Bu ise ancak tedriciliği ve küfür ve rejimleriyle bir arada yaşamayı ve müzakereyi kabul etmeyen Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in metoduna göre olur!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Müh. Bahir Salih - Mübarek Toprak (Filistin)