Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Doğu Türkistan İslam Ümmetinin Kanayan Yarasıdır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Doğu Türkistan İslam Ümmetinin Kanayan Yarasıdır!

Haber:

16 Eylül Cuma günü Ankara Hacıbayram ve İstanbul Fatih Camilerinde Cuma namazından sonra, Kafir Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Halkına yapmış olduğu insanlık dışı zulümler Köklü Değişim tarafından yapılan bir basın açıklaması ve Müslümanların yoğun katılımı ile protesto edilmiştir. (Köklü Değişim Dergisi, Haksöz Haber, Akit gazetesi)

Yorum:

Çin'de başlayan ve tüm dünyayı tehdit ederek milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Koronavirüs'ün son dönemde Doğu Türkistan'da yoğunlaştığı iddia edilerek "Sıfır Covid" sloganıyla Uygur halkı evlerine hapsedilmektedir.

Evlerinden çıkmalarına izin verilmeyen Müslüman Uygur Halkının evlerinden çıkmaması için evlerin kapılarına kaynak yapılmakta, evden çıkamadıkları için gıda ürünlerine de ulaşamayan Uygur halkı, üzerlerine kilitlenen kapıların arkasında açlığa mahkûm edilerek ölüme terk edilmektedir.

1949 yılından bu yana Çin işgalinde olan Doğu Türkistan son 6-7 yıldır adeta cehenneme dönmüştür. Fikri ıslahat ve ideolojik arındırma adı altında milyonlarca Müslüman Uygur toplama kamplarına ve hapse atılmıştır. Hapse atılan Müslüman Uygurların mahremleri olan eşlerinin, hanımlarının, kızlarının bulunduğu evlere, 'kardeş aile projesi' adı altında Çin’li erkekler yatılı olarak yerleştirilmiş, namus ve iffetlerine el uzatılmıştır. Kafir Çin yönetimi, uyguladığı soykırım, işkence ve zulümlerle Müslüman Uygur halkını katlederek ve asimile ederek yok etmeye çalışmaktadır.

Müslüman Uygur Halkının feryatları Arş’a kadar yükselmiş ancak İslam Ümmetinin saraylarda oturan yöneticileri ve kralları bu feryat ve çığlıklara sağır kesilmişler duydukları halde duymamazlıktan gelmeyi tercih etmişlerdir.

Kafir Çin ile ilişkileri ve ticaretleri bozulmasın diye Müslüman Uygur halkına sırt çevirmişlerdir. Ticaretleri vicdanlarının, insanlıklarının ve imanlarının önüne geçmiş, Müslüman Uygur halkının canları, kanları, namus ve şerefleri çıkar ve menfaate dayanan bir reel politiğe kurban edilmiştir. Sömürgeci Kafir Amerika, Avrupa ve NATO’nun çıkarları için harekete geçirilebilen ordular kışlalarında çakılıp kalmıştır.

Ne acıdır ki Doğu Türkistan feryat ederken Müslüman ülke yöneticileri Şhangay İşbirliği Örgütünün 16 Eylül’de Özbekistan’da yaptığı toplantıda bu feryatlara sebep olan, Müslümanları katledip, namus ve şereflerini kirleten Kafir Çin, Rus ve Hindistan liderlerinin kirli ellerini sıkmak, neşe içinde onlarla dostluk mesajları ve fotoğrafları vermekle meşguldüler.

Hâlbuki Allah Teala’nın Müslümanların yöneticilerine emri ﴿وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar Din hususunda sizden yardım isterlerse… yardım etmek üzerinize bir borçtur.” (Enfal: 72) ayetinde açık ve nettir.

Ayrıca Abdullah Bin Ömer’in rivayet ettiği hadiste Rasulullah Efendimiz «المسلمُ أَخو المسلم، لا يَظلِمُه، ولا يُسْلِمُهُ، ومَنْ كَانَ فِي حاجةِ أَخِيهِ كانَ اللَّهُ فِي حاجتِهِ، ومَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسلمٍ كُرْبةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ بها كُرْبةً مِنْ كُرَبِ يوم القيامةِ، وَمَنْ سَتَرَ مُسْلماً سَتَرَهُ اللَّهُ يَومَ الْقِيامَةِ»“Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” buyurmaktadır.

Müslüman ülke yöneticilerinin Müslüman Uygur halkını kafir Çin’in zulümlerine terk etmelerinden daha acı ve üzücü olan ise çoğu Müslüman alimlerin, ilahiyatçıların, hocaların ya da kanaat önderlerinin bu konuda yöneticileri ve devletleri ile birlikte hareket etmeleri, yöneticilerine karşı çıkmamaları, hakkı üstün tutmamaları, yöneticilerine nasihat edip öğüt vermemeleridir.

﴿إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاءُ‘…Kulları İçinde Allah’tan gereğince Ancak alimler korkar’ (Fatır: 28) ayeti alimlerin Allah’tan başkasından korkmamaları, sadece Allah’tan korkarak ve Allah’a itaat ederek hakkı her durum ve şartta üstün tutmalarını emretmektedir.

Zalim sultan karşısında hak söz söylediği için öldürülen kimsenin Hz. Hamza gibi şehitlerin efendisi olacağını bildiren hadisler vardır.

Köklü Değişim Medya’nın Ankara Hacıbayram ve İstanbul Fatih camilerinde düzenlediği Doğu Türkistan konulu basın açıklamasına halkın yoğun katılımı ve teveccühü göstermiştir ki İslam Ümmeti hasretle özlemle kendini koruyacak ve sahipsiz bırakmayacak gerçek liderler aramaktadır.

Bu liderlik ancak Allah’tan korkarak ve sadece Allah’a itaat ederek İslam Ümmetini yeniden Raşidi Hilafet çatısı altında birleştirerek İslam Ümmetini büyük bir güce dönüştürecek bir liderlik olmalıdır.

İslam Ümmetinin yaşadığı hiçbir zulme sessiz kalmayan, Kafir Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı zulümler karşısında Müslüman Uygur halkına sahip çıkan ve yalnız bırakmayan Müslüman Uygur halkının sesi olan Hizb-ut Tahrir şüphesiz ki bu liderliğe ehil ve layık olandır.

Hizb-ut Tahrir Alah’ın izni ve yardımıyla Sömürgeci Kafir Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, Hindistan, İsrail ve Müslümanlara zulmeden diğer bütün devletleri gücüyle korkutacak, caydıracak ya da gerektiğinde onlarla savaşacak 2.Raşidi Hilafetin tesis edilmesini yegane çözüm olarak görmektedir.

Rasulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur:

«إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ»

‘İmam bir kalkandır, Onunla korunur ve arkasında savaşırsınız.’

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Remzi Özer

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER