Haber-Yorum

Her Defasında Yöneticiler Yahudilerin Bozduklarını Tedavi Etmeyi ve Onarmayı Taahhüt Ediyorlar!

Haber:

Pazar günü Katar, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkı için 10 milyon Riyal (2.75 milyon dolar) bağış toplamayı hedeflediği bir bağış kampanyası başlattı.

Katar Kızılay’ının “Gazze’ye Vefa" başlığı altında benimsediği kampanya, Yahudilerin Gazze Şeridi’ne yönelik son saldırısından etkilenen 57.896 kişinin yararına bir dizi erken iyileşme projelerini hayata geçirmeyi amaçlıyor.

Yorum:

Yahudiler, Filistin’i gasp etmelerinin ve halkını öldürmelerinin vergisini kendi adlarına Arap ve Arap olmayan yöneticilere ödetmelerini alışkanlık haline getirmiştir. Her zaman olduğu gibi Gazze Şeridi'ne yönelik her vahşi saldırıdan sonra, Müslümanların başındaki yöneticiler intikam almak veya iki gram veya bir gram, hatta en azından yarım gram bile olsa tepki vermek için koşturmadılar. Bilakis füzelerin yıktığı evleri restore etmek ve onarmak amacıyla bağış toplamak için koşuşturuyorlar. Nasıl da Yahudilerin bozduklarını düzeltiyorlar ama?!

Peki kırılan kalpleri kim onaracak? Yaslı anaların gülümsemelerini kim geri getirecek? Sevdiklerinden ayrılanların acısını kim dindirecek? Peki taşların restorasyonu, can kaybını, kan bürüyen gözleri ve yanan yürekleri telafi edecek mi? Öldürülenlerin kanlarının ve sevdiklerinin acısından gözleri kan çanağına dönenlerin intikamlarını almaları için Müslümanların ordularına soracağımız daha birçok soru vardır.

Zaten sorularımızı, daha Gazze topraklarında kanlar bile kurumadan Yahudi varlığı ile karşılıklı büyükelçi atanacağını açıklayan ve onunla normalleşmenin sonuçlarını tamamlayan Türkiye yöneticisine, siren sesi çalarak kışlaların kapılarını açmak yerine yaralıları almak için hastanelerin kapılarını açma girişiminde bulunan Mısır ve Ürdün yöneticilerine ve zillet ve aşağılanmaya razı olan diğer zararlı yöneticilere yöneltmeyeceğiz. Oysa mesele, gaspçı işgalcinin yıkmış olduğu şeyleri yeniden imar etmek değildir. Bilakis mesele, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesrâ’sını insanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olanların elinden kurtarmak için Müslümanların ordusunun, tüm ümmetin ordusunun önderlik ettiği gerçek bir savaşla onu ortadan kaldırmaktır.

Evet, ümmet ile izzeti arasından bir engel olan ve ümmetin düşmanlarının çıkarlarını gözetmek için çalışan bu yöneticileri kökünden söküp attıktan sonra Filistin halkına yardım etmek, ümmetin mukaddesatlarını ve tüm Filistin topraklarını kurtarmak için Müslümanların ordularının yardımıyla işgali sonlandırmak ve bu mutant varlığı ortadan kaldırmak yoluyla çatışmayı sona erdirmenin zamanı gelmiştir.

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا “Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!" diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” [Nisa 75]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Rana Mustafa