Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Mülk, Hevaya Hizmet Ettirilirse Sefalet Kaçınılmaz Olur!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Mülk, Hevaya Hizmet Ettirilirse Sefalet Kaçınılmaz Olur!

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında, ‘’küresel piyasalardaki dalgalanmalar sürüyor. Tüm ekonomiler enflasyonda 40 yıldır görmedikleri seviyelerle boğuşuyor. Enerji fiyatlarındaki artışlar, üretim ve tedarik zincirindeki belirsizliği derinleştiriyor. Enerji kaynaklarının hepsinde fiyatların artması dengeleri bozmuştur. Çiftçilerimizin tohum, mazot, gübre gibi fiyatlardaki artışın farkındayız. Pek çok önlem alıyoruz. Üretimin artarak sürmesi en başta gelen önceliğimiz.

Keşke her yerden petrol fışkırıyor olsa da bu durumun önüne geçebilsek.’’ (HaberTürk 15.06.2022)

 

Yorum:

Bugün yeryüzünün tamamında hakimiyetini sürdüren kapitalist nizam ve onun hükmü altında yaşayan toplumların hiçbiri bir bütün halinde ruhi, ahlaki, insani, maddi refahı yaşayabilmiş değildir. Sadece belirli bir zümre ahlaktan, insanlıktan uzak bir şekilde bitmek bilmeyen bir hırsla maddi servetler üzerinde tahakküm kurarak mutluluğu aramaktalar. Tabii Türkiye’de bu tablonun dışında değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanılan yoksulluğun, krizin esas sebebini küresel çapta meydana gelen gelişmelere bağlasa da gerçek, böyle değil. Dünya ölçeğinde her ne kadar enflasyon, fiyatların artması belirli bir düzeyde yükselmiş olsa da bu durum, Türkiye’de hiçbir istatistiki veriyle açıklanamayacak kadar fahiştir. Öyle ki her konuşmasında Avrupa ülkelerini örnek gösteren Erdoğan ve danışmanlarına oralardaki enflasyonun %8-9 olduğunu hatırlatalım. Ülkemizde binbir oyunla dahi enflasyon %73.5 gösterilmekte. Gerçekte ise son bir yılda fiyatı %200’ün altında artmayan neredeyse hiçbir ürün yok. Buna rağmen enflasyon %73.5!

Yine enerjiye baktığımızda dünya ölçeğinde 2021 yılı haziran ayında petrol varil fiyatı 72 dolar civarında iken şuan 120 dolar artış %70 civarıdır. Ülkemizde ise geçen yıla nazaran artış %300 lere dayanmış vaziyette. Bu fahiş fiyat artışları elbette sadece enerji kalemiyle sınırlı değil. Farklı iklimlere sahip, su kaynakları bakımından hatırı sayılır zenginliği bulunan, geniş tarım arazileri, ekip dikmeye son derece müsait olan bu topraklarda milyonlarca insan, açlık sınırının altında yaşıyorsa, halk temel gıda ürünlerine pahalılıktan dolayı ulaşmakta zorluk çekiyorsa Sayın Erdoğan bunu, hiçbir küresel gelişmeyle izah edemezsiniz. Bunun adı açıkça beceriksizliktir, basiretsizliktir.

Üretimin arttırılmasından bahsedip çiftçinin üretim yapabilmesi için gerekli hiçbir adımın atılmaması sadece havanda su dövmeye benzer. Yüzde %300 artan mazot fiyatı, %400-500 civarında artan gübre, ilaç fiyatları yine tohum ve ekipmanlara gelen fahiş zamlarla üretimi değil ürettirmemeyi hedefler.

Keşke her yerde petrol fışkırsa da yaşanan enerji krizinin önüne geçmekten bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hatırlatalım. Ülkenin her yerinde su fışkırıyor fakat çiftçi, maliyetlerden dolayı sulama yapamıyor. Ülkenin dağları ovaları su, fakat insanların içebilmesine uygun hale getirilmediği için herkesi ücretli sulara mahkum ettiniz. Barajlar su dolu fakat bunu halka yüksek karlarla satmayı marifet saydınız. Tarım topraklarımız tüm Ortadoğu’yu besleyecek kapasiteye sahip fakat yüksek maliyet ve ürünü hak edeceği bedele satamama endişesi çiftçinin, üretmemesine sebep olmaktadır. Milyonlarca genç iş gücü var fakat işsiz. Her türlü yeraltı kaynakları mevcut fakat birilerine rant edilmiş. Ülkenin dört bir tarafında enerji santral ve kaynakları var fakat bunları özelleştirerek halkı bu şirketlerin insafına terk ettiniz. Yani diyeceğimiz o ki bugün bu ülkede su yerine petrol fışkırsa da bu kaynaklar kamunun kaynağı olarak görülmeyip korunmadığı sürece ne size ne de etrafınıza yuvalanmış oburlara yetmeyeceği için hiçbir derde deva olmaz.

Sizler gerçekten samimi olmuş olsaydınız önce bu fakirliğin, yoksulluğun sebebi olan kapitalist nizamı sorgular onu devre dışı bırakırdınız. Halkın, kamunun kaynaklarını bir avuç azgının menfaatine ram etmezdiniz. Etrafınızdaki şirketlerin büyümesi adına halkın fakirleşmesine göz yummazdınız. Onca yolsuzluğa, hadsizliğe, israfa göz yummazdınız. Halktan zulmen topladığınız vergileri faizcilere vermezdiniz. Ekonomiyi sözde düzeltme adına kur korumalı mevduat, gelir endeksli senet adı altındaki faizi halkın tabanına yayma cürreti göstermezdiniz. Evet sayın Erdoğan, sizler sahip olduğunuz mülkü heva ve hevesinize binek ettiğiniz için halk, bu yoksulluğa, sefalete mahkum oluyor. 20 yıldır elinizdeki mülkü batıl yolda kullandınız. Bu zaten büyük bir cürümdür.

Allah’ın mülkünde Allah’ın hükmünü tatbik edecek Hilafet ile Müslümanlar; ahlaki, ruhi, insani, maddi tüm servetlerin lezzetini en üst düzeyde hissedecekler. Bu da yakındır inşaAllah.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmet SAPA

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER