Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
El-Aksa: Karşıma Gaspçılarla Normalleşerek Değil Kurtarıcılar Olarak Çıkın!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum
 
El-Aksa: Karşıma Gaspçılarla Normalleşerek Değil Kurtarıcılar Olarak Çıkın!
 
Haber:
 
 
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Filistin topraklarına yaptığı ziyarette şöyle dedi: “Filistin davasına verdiğimiz destek, Tel Aviv ile olan ilişkimizden tamamen bağımsızdır." (El-Cezire)
Yorum:
 
 
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun ifade ettiği, Türkiye rejiminin Yahudi varlığı ile normalleşme konusundaki tutumu ne kadar utanç verici, rezil ve çelişkilidir! Dava ile varlığının sebebi arasında nasıl ayırım oluyor acaba? Filistin davası ve mübarek toprakların uğradığı zulüm ve baskının nedeni, bu işgalci gâsıp varlık değil midir?! Katil işgalciyle normalleştiğiniz bir sırada desteğiniz nasıl samimi olabilir ey Dışişleri Bakanı?! Düşmanımızın bizi öldürmeye ve sınırlarımızı ihlal etmeye yönelik küstah tehditlerine engel olamadığınız halde bize ve kutsallarımıza yönelik saldırıları önleyeceğinizden ve bize yardım edeceğinizden nasıl emin olabiliriz?! Mübarek toprakların %80’inden vazgeçen iki devletli çözüme sımsıkı tutunmak yoluyla varlığı ve onun var olma hakkını tanırken bizi özgürleştirme ve işgalcilerden kurtarma konusunda size ve ciddiyetinize nasıl güvenebiliriz?!
 
 
Sizin aşağılanmanızı ve utancınızı açığa çıkarıp ifşa eden sadece açıklamalarınız değil ey bakan. Zira soyundan geldiğinizi ve torunu olduğunuzu iddia ettiğiniz Osmanlı Hilafetinin amansız düşmanı, Siyonist hareketin kurucusu ve lideri ve Filistin’de bir Yahudi varlığı inşa etme projesinin sahibi Herzl’in mezarına çelenk koyarken çekilmiş olan fotoğraflar sizin ne kadar rezil olduğunuzu gösteriyor. Dolayısıyla bunun, bir gün Kudüs’ün, Filistin’in ve onun müstahkem kalesinin hamisi Sultan Abdulhamid Rahimehullah’ın karşısına çıktığınızda emanete ihanet etmeniz için bir gerekçe olacağını düşünmüyorum. Oysa Sultan Abdulhamid, Herzl ile görüşmeyi bile kabul etmemiş ve ona şu mesajı göndermiştir: “Doktor Herzl’e bu konuda yeni adımlar atmamasını öğütleyin. Çünkü ben bir karış toprak dahi veremem. Orası benim kendi mülküm değil, İslam ümmetinin mülküdür. Halkım bu topraklar için savaşmış ve orayı kanları ile sulamıştır. Yahudiler milyonlarını kendilerine saklasınlar. Bir gün gelir de Hilafet Devleti parçalanırsa işte o zaman Yahudiler, Filistin’i para ödemeden alabilirler. Fakat ben sağ olduğum müddetçe bedenimin neşterle yarılması Filistin'in Hilafet Devleti’nden koparılmasından benim için daha kolay bir hadisedir. Bu imkânsız bir şeydir. Biz hayatta kaldığımız sürece bedenimizin üzerinde otopsi yapılmasına asla müsaade etmeyiz.” Peki Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i düşman edinmişken Allah’ın huzuruna nasıl varacaksın? İsra ve Mirac topraklarını ihmal etmenizden dolayı nasıl bir mazeret sunacaksınız?
 
 
Manzara ne kadar da net. Zira sizinle ümmet arasındaki derin uçurumu göstermek için senin gibi yöneticiler cuntasının şakşakçılarının bir kısmı dışında Mescid-i Aksa’nın avlularında tek başına dolaşman yeterlidir. Nitekim turunuz sırasında insanların meydanlara girmesine neden izin verilmediğini de tahmin edebiliyorum; zira bu, Mısır Dışişleri Bakanı’nın yıllar önce maruz kaldığı ayakkabılı karşılama partisinin tekrarlanmaması içindir. Yüz hatlarınızda nasıl da bir utanç ve korku vardı. Zira Mescid-i Aksa’nın içini koklayan o adamın hak sözleri senin ve şakşakçı arkadaşlarının kulaklarını çınlattı. Eğer sende bir hayır varsa, en azından mesajı halkına ulaştır.
 
 
Bizim bir çağrımız olsa da bunu yöneticilere yöneltmiyoruz. Zira artık saflar netleşti ve yöneticilerin hangi yöneticilerin yanında yer aldığı ortaya çıktı. Nitekim onlar, ümmetin düşmanlarının yanında yer almayı ve meselelerinde komplocuların rolünü oynamayı kabul ettiler. Ancak bizim çağrımız, genel olarak ümmetin ordularına ve özel olarak da Türk ordusunadır. Mescid-i Aksanın size mesajı şudur ey subaylar ve askerler: “Karşıma Gaspçılarla Normalleşerek Değil Kurtarıcılar Olarak Çıkın.” Zira aranızda, Muhammed Fatih’in, Kanuni Sultan Süleyman’ın, Beyazıd ve Abdülhamid’in soyundan kahramanların olduğundan hepimiz eminiz.
 
 
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Halid Said

 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER