Haber-Yorum

Altılı Negev Toplantısı, Geriye Kalan Hayâyı da Söküp Atmıştır!

Haber:

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Yahudi varlığı ve dört Arap ülkesinden muadilleri ile Pazartesi günü tarihi bir toplantı yaptılar ve bu görüşmelerde İran ile nükleer anlaşmayı canlandırma müzakereleri ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin sonuçları üzerinde duruldu.

Negev çölündeki Sde Boker beldesinde düzenlenen toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Fas ve Mısır dışişleri bakanları katıldılar.

Blinken, ABD’nin normalleşme sürecini güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğini vurguladı. Toplantının akabinde düzenlediği basın toplantısında, Washington ve müttefiklerinin İran ve vekilleri de dahil olmak üzere zorluklara ve güvenlik tehditlerine karşı birlikte çalışacaklarını da sözlerine ekledi.

Dışişleri Bakanı Yair Lapid ise, Yahudi varlığı ile Arap ortaklar arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin İran'ı caydıracağını söyledi. Şöyle ekledi: Bizim burada yaptığımız, tarih yazmak ve ilerleme, teknoloji, dini hoşgörü, güvenlik ve istihbarat iş birliğine dayalı yeni bir bölgesel yapı inşa etmektir. Şöyle devam etti: “Bu yeni kombinasyon -inşa ettiğimiz ortak yetenekler- başta İran ve vekilleri olmak üzere ortak düşmanlarımızı korkutuyor ve caydırıyor.”

Toplantının düzenli olarak yapılacağını belirten Lapid, gelecekte Filistinlileri de katılmaya çağırdı. BAE, Bahreyn, Fas, Mısır ve ABD’den gelen muadillerinin yanında durarak, “Dün gece Negev toplantısını kalıcı bir foruma dönüştürmeye karar verdik” dedi. Ve şöyle ekledi: “Bugün Filistinliler de dahil olmak üzere tüm bölge halklarına kapıyı açıyoruz ve onlara terör ve yıkım yolunu, ortak bir ilerleme ve başarı geleceği ile değiştirmelerini öneriyoruz.” (Şarkul Avsat, uyarlanmıştır)

Yorum:

İslam beldelerindeki yöneticiler, geriye kalan utanmayı da söküp attılar. Zira daha önce gizli ve masa altından yaptıklarını şimdi ise Allah’tan, Rasulü’nden ve müminlerden hiç utanmadan ve hayâ etmeden masa üstünden yapıyorlar, Allah’ın, Rasulü’nün ve müminlerin düşmanlarına olan bağlılıklarını açıkça ilan ediyorlar. Dahası Yahudilerle yaptıkları toplantılarla övünüyorlar, onlarla fotoğraf çektiriyorlar ve mübarek toprakları gasp eden ve Filistin’de Müslüman çocuklara karşı kıyım ve katliamlar yapan Yahudilerin elleri de dahil Müslümanların kanlarına bulaşmış ellerle tokalaşıyorlar.

Evet, hayâlarını kaybettiler. Bu yüzden istediklerini yapıyorlar, düşmanı dost, dostu da düşman görüyorlar, dengeleri alt üst ediyorlar ve kesinlikle yok olacağının farkında olan bu mutant varlığın korkularına karşı Yahudi varlığına güvence vermek istiyorlar. Oysa bilekteki bilezik ve boyundaki kolye gibi etrafını saran muhlis Müslümanlardan korktuğu, dehşete düştüğü ve paniklediği için tir titreyen Yahudi varlığı, Müslüman bir ülkenin nükleer silaha sahip olmasından korkuyor. Nitekim Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini gördükten sonra başına gelecekleri hissetmeye başlayan Yahudi varlığı, Müslümanların ona her yönden saldıracakları ve kısa sürede ondan hiçbir iz bırakmayacakları saati düşünmeye başladı. İşte o zaman Batı ülkelerinden kendisini savunacak ve onunla savaşacak hiç kimseyi bulamayınca şöyle diyecektir: Öküzün (Ukrayna) yenildiği gün ben de yenilmiştim!

Yahudiler ve Blinken ile görüşen utanmaz bakanlar çok iyi bilsinler ki, onlar ümmeti ve halkları temsil etmiyorlar. Yahudi varlığı da bunu bildiği için normalleşmeyi resmi seviyeden halk seviyesine aktarmaya çalışıyor. Bizler çocuklarımızı iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olanlara düşmanlıkla büyütürken bu nasıl olabilir? Bizler bu mutant varlığı kökünden söküp atacağımız gibi -ey Blinken- senin devletini de yerinden oynatacağız. Allah’ın izniyle bu olacaktır. Zira yarın, bekleyeni için çok yakındır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Halife Muhammed – Ürdün