Haber-Yorum

BAE Devletçiğinin Yöneticileri Bir Amerikan Ajanını Ağırlıyorlar!

Haber:

El-Cezire internet sitesi 19/03/2022 tarihinde şu başlık altında bir haber yayınladı: “Washington: Beşar Esad'ın Abu Dabi ziyareti bizi çok hayal kırıklığına uğrattı.” ABD Dışişleri Bakanlığı, “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı meşrulaştırmaya yönelik bariz girişimden derin bir hayal kırıklığı ve endişe duyduğunu” söyledi. Bu açıklama, Esad’ın -dün Cuma günü- BAE’ne yönelik ziyaretinin ardından geldi. Nitekim ziyarette, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed ve Dubai Başbakanı ve Hükümdarı Şeyh Muhammed bin Raşid ile bir araya geldi.

Yorum:

Amerika’nın gerçeği gizleme ve kendisini, özgürlüklerini ve onurlu yaşama haklarını talep eden halkların yanında durduğunu ve despot yöneticilere ve diktatör rejimlere karşı olduğunu gösterme arayışındaki ikiyüzlülüğü ne kadar çirkin ve skandal bir durumdur. Oysa ajanı Beşar’ı, onun mücrim rejimini korumak ve düşmesini engellemek için araçlarına yeşil ışık yakan sadece Amerika’dır. Hatta Suriye halkının mücrim rejimin elinden çekmiş olduğu acıların üzerinden on yıldan fazla bir sürenin geçmesinin ardından hala onlar hakkında bir hayır olduğunu hayal eden ve zanneden bir kimse için, birbirini takip eden Amerikan yönetimlerinin ve onların ajan yöneticilerden oluşan araçlarının davranışları hakkındaki gerçeği sadece günler ve olaylar ifşa edecektir.

Özellikle BAE’nin yöneticileri olmak üzere Arap yöneticileri tarafından kabul edilebilir hale gelecek ve gerek Kapitalizmin açgözlülüğü gerekse ondan türeyen, insanlığı saptıran ve onu hayvanların ve sığırların davranışlarından daha aşağılık bir duruma düşüren fikirler ve kavramların içinde boğulan sözde uluslararası sistemde Suriye rejimine ve onun mücrim zümresine yeniden sahte bir meşruiyet kazandıran açıklama ve tutumları dile getirmek için koşuşturacak kadar mücrim Suriye rejiminde ne değişti ki? Bu tutumlar, bu mücrimlerin birbirlerinden olmalarının bir sonucu değil midir? İşin gerçeği Suriye rejimine karşı göstermiş oldukları tutumları, Suriye devrimini düşürmeye ve Batı’nın ajanlarının tahtlarını yıkacak gerçek bir değişimin olmasını engellemeye yönelik kurnazlık ve aldatmacadan başka bir şey değildir.

Burada özel olarak Suriye’deki halkımıza genel olarak da İslam’ın ve Müslümanların kanlarını kıskanan tüm Müslümanlara seslenmek istiyoruz; hiçbir ders çıkarmadan ve sakınacağımız düşmanın kim olduğunu tanımadan daha kaç defa aynı delikten sokulacağız?! Bu ümmetin izzetinin ve kurtuluşunun sadece dinine geri dönmekte olduğunu, Batı’nın ajan rejimleri yıkılıp İslam ülkelerindeki nüfuzunun kökü kazınmadıkça ümmetin otoritesini geri alıp bu dinin iktidar olamayacağını öğrenmemiz için Şam, Irak, Yemen, Afganistan ve diğer İslam ülkelerinde bu kadar masum kanların akması yeterli değil midir?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah Ali