Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türk Devletleri Teşkilatı, Milliyetçiliği Halkları İçin Bir Bağ Olarak Alıyor ve İslam’ı Görmezden Geliyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türk Devletleri Teşkilatı, Milliyetçiliği Halkları İçin Bir Bağ Olarak Alıyor ve İslam’ı Görmezden Geliyor!

Haber:

Türk Dili Konuşan Ülke Liderleri Sekizinci Zirvesi İstanbul’da yapıldı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan zirveden önce şunları söyledi: “Zirvede liderler, teşkilatın gelecek perspektifini çizen ve yeni adıyla teşkilatın büyüyeceği, kök salacağı, daha hızlı ve istikrarlı bir şekilde gelişeceği (Türk Dünyası 2040 Vizyonu) belgesi üzerinde uzlaştılar.” Türk dili konuşan ülkeleri de içine alan teşkilatın eski adı olan Türk Konseyi’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşeceğini açıkladı ve şöyle dedi: “Medeniyetin beşiği olan Türkistan coğrafyası yeniden tüm insanlık için bir çekim ve aydınlanma merkezi haline gelecektir.”

Bu, Marmara Denizi İstanbul açıklarında bulunan sözde demokrasi ve özgürlükler adasında Konseyin sekizinci zirvesinin sona ermesinin ardından yapılan bir basın toplantısında gerçekleşti.

3 Ekim 2009 yılında kurulan ve Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın yer aldığı Türk Konseyi zirvesine, bu beş ülkenin başkanlarının yanı sıra Türkmenistan Cumhurbaşkanı ve Macaristan Başbakanı da gözlemci üye olarak katıldı.

Yorum:

Bu, sözde Türk Konseyi adı verilen ve bu zirvede Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşen ülkeler için düzenlenen sekizinci zirve olup bu ülkeler arasındaki ilişkilerde somut bir ilerleme kaydedilmemiş, içinde sadece Türkleri ve tarihlerini yücelten sözler sarf edilmiş ve zirvenin kapanış konuşmasında değerli hiçbir şey yer almamıştır. Dahası sadece çeşitli alanlardaki ilişkilerden ve iş birliğinden bahseden ve Arap Birliği zirvelerinde yapılan açıklamalara benzeyen ancak Türkçe olan cümleler ve terkiplerden oluşmuştur.

Bu teşkilatın yozlaşmışlığı, birçok yön ve nedenlerden kaynaklanmaktadır:

1- Teşkilatın temelinin, yozlaşmış bir cehalet olan milliyetçilik bağına dayanması.

2- Halkları birbirine bağlayan bir bağ ve din olması vasfıyla İslam’ın tamamen dışlanması. 

3- Halkı Müslüman Türk olmasına rağmen Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’ın dışlanması.

4- Bu üye ülkeler arasındaki vahdetin veya birliğin ele alınmaması.

5- Bu cumhuriyetler, sömürge ve bağımlılığa benzer şekilde Rusya'ya sıkı sıkıya bağlı olmalarına rağmen beş Orta Asya cumhuriyetlerinin siyasi koşullarının onaylanması. 

6- Macaristan, Türk ve Müslüman bir ülke olmamasına, dahası Müslümanlara düşman olmasına, onlara zulmetmesine ve Cumhurbaşkanı defalarca ülkesine hiçbir Müslüman mültecinin girmesini istemediğini söylemesine rağmen örgüte gözlemci üye olarak dahil edilmesi.

Tüm bu nedenlerden dolayı bu teşkilat başarısızlığa mahkûmdur ve Arap muadilinden daha iyi durumda da olmayacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed El-Hutvânî

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER