Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Doğu Türkistan'da Binlerce Cami Yıkıldı Yıkılmayanların da Alâmetleri Yok Edildi!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber Yorum

Doğu Türkistan'da Binlerce Cami Yıkıldı

Yıkılmayanların da Alâmetleri Yok Edildi!

(Tercüme)

Haber

El-Hurra sitesi 1-11-2020 tarihinde yayınladığı bir raporda, Çinli yetkililerin Uygur Müslümanlarının İslami kimliğini çeşitli şekillerde ortadan kaldırma girişimlerini ortaya çıkaran Müslüman Uygur aktivistlerine ilişkin tanıklıklarını bildirdi; bunların en sonuncusu Doğu Türkistan'da, üzerinde Arap ve İslami karakter taşıyan camilerin kubbelerini sökmek ve dekoratif unsurları ortadan kaldırmaktı. Tanıklıklara göre, "Çin'de Müslümanların çoğunlukla yaşadığı Ningxia Eyaleti'nin başkenti Yinchuan'daki Nangwan Camii'nde çarpıcı değişiklikler görüldü. Camide İslami üslubu gösteren altın süslemeler, süslü kemerler ve onu süsleyen Arapça metinler kaldırıldı ve ayrıca İslami tarzda kubbeler ve dekoratif unsurlar, Gansu Eyaleti'ndeki camilerden ve Çin'deki İslami inanç ve kültürün merkezi olarak tarihi nedeniyle (Küçük Mekke) lakaplı Linxia kentinden de kaldırıldı. Rapora göre Çinli yetkililer, Çin’in salgına karşı kazandığı zafer iddialarına rağmen birçok camiyi kapalı tutmak için Koronavirüs salgınından faydalandı.

Yorum

Mücrim Çin hükümeti tarafından Uygur Müslümanlarına karşı işlenen acımasız suçlardan sonra, büyük toplama kamplarında gözaltına alınmaktan işkence ve zulümlere, organlarının alınmasından, kadınların kürtajına, doğum kontrolüne ve akla hayale gelmedik diğer suçlardan sonra bir de binlerce cami yıkılıyor. Ve camilerin kubbeleri ve minareleri kaldırılıyor, yıkmadıklarının ise Arapça ve İslami süslemeleri siliyor. Uygur aktivistlerine göre Çinli yetkililer 2017'den bu yana bölgede yaklaşık 16.000 camiyi yıktılar. Doğu Türkistan'daki türbeler, mezarlıklar ve dini ziyaret yerleri de dahil olmak üzere önemli İslami mekanların yaklaşık üçte birinin yerle bir edildiği bildirildi. Geçen yıl 10/9/2019 tarihinde yayınlanan bir AFP soruşturması, bölgede düzinelerce mezarın tahrip edildiğini ve bu da insan kalıntılarının ve mezar taşlarının geniş alanlara dağılmasına neden olduğunu yayınladı.

Mücrim Çinli yetkililer, Uygur Müslümanlarına karşı işledikleri suçlarını aldatma ve yalan ile örtbas etmeye çalışıyorlar. Çinli yetkililer, Uygur Müslümanlarının suç veya ihlallere maruz kaldığını defalarca inkar etti. Gazeteciler ve hukukçular tarafından Müslümanlara karşı imajlarını ve karanlık tarihlerini aklamak için gözaltı merkezlerine ziyaretler düzenlediler ve şimdi de camilerin yıkılması konusunda aynı yalan ve aldatma politikasını uyguluyorlar. El-Hurra internet sitesi aktivist Muhammed Ali ile yaptığı röportajda şunları söyledi: “Çin hükümeti, küçük şehirlerde ve köylerde camileri kasıtlı olarak yıkarken, büyük ve turistik şehirlerdeki camileri, dünyayı aldatmak için koruyor. Çin'de İslam'ın iyi yaşandığı fikrini yaymak için Arap gazetecileri ve medya kuruluşlarını istihdam ediyor.

Çinli yetkililer tarafından camilerin yıkılması, Uygur Müslümanlarının İslami kimliğini yok etme ve onları dinlerinden ve İslami kimliklerinden ayırma çabalarından başka bir şey değildir. İster dünyanın her yerindeki camilere ve ziyaretçilerine yönelik şiddetli saldırılar bağlamında olsun, ister Çin ve Mısır'da olduğu gibi yıkarak, ister sahte bahanelerle teröristlerin barınak yerleri olduğu bahaneleriyle kapatarak olsun, bunların üstüne Batı'nın istediği "ılımlılık" ve "açılım ve bir arada yaşama" anlayışına göre Fransa'da ve başka yerlerde birçok caminin kapatıldığını veya imam ve vaiz yetiştirmek için düzenlenen kurslarda olduğu gibi İslam'a ve Müslümanlara karşı savaş her yerde sürüyor. Ancak, Allah'ın izniyle bu savaşta başarılı olamadılar ve başaramayacaklar. Çünkü kâfirler istemese de Allah Subhânehû ve Teâlâ nurunu tamamlayacaktır. Allahu Teala’nın onlara vaad ettiği gibi; bu dünyada rezillik, ahirette de azabı beklesinler.

﴿وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَاجِدَ اللَّهِ أَن يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ وَسَعَىٰ فِي خَرَابِهَا أُولَٰئِكَ مَا كَانَ لَهُمْ أَن يَدْخُلُوهَا إِلَّا خَائِفِينَ لَهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الْآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ﴾

“Allah'ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleleri oralara (eğer girerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.” (Bakara 114)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Beraa Münâsıra

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER