Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Erdoğan’ın Tutarsızlıkları Er Ya da Geç Görülecek!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Erdoğan’ın Tutarsızlıkları Er Ya da Geç Görülecek!

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan 19 Ekim 2020 tarihinde İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde bir konuşma yaptı ve şöyle dedi: “Batı dünyası tıptan sosyolojiye kadar pek çok alanda ilhamını bizim köklerimizden almıştır. Buna karşılık biz kendi köklerimizi tamamen unutarak veya dışlayarak onun türevlerini esas kabul etmek suretiyle iki asırdır kendimize yol ve yön bulmaya çalışıyoruz. Bir başka ifadeyle fikri bir buhranın içinde çırpınıyoruz. Halbuki siyasi bağımsızlığın da ekonomik bağımsızlığın da temelinde fikri bağımsızlık yatar.”

Yorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan haberin içinde geçen konuşmayı gerçekleştirdiğinde Fransızlar Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellam ve İslam’ın değerlerine yönelik küstah saldırılarına başlamışlardı. Fransa’da resmî kurumların duvarlarında Charlie Hebdo'nun aşağılık karikatürlerinin yansıtılması kararı alınmıştı. 26 Ekim 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda bu küstahlıklara cevap verdi ve şöyle dedi: "Ben buradan milletime sesleniyorum; nasıl ki Fransa'da 'Türk markalı mal satın almayın' diyorsa, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunlardan satın almayın." Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Ekim Törenleri sebebiyle Ankara’da Anıtkabir’de de konuştu ve orada şunları söyledi: “Aziz Atatürk Cumhuriyetimizin 97'inci yıldönümüne kavuşmanın mutluluğunu yaşadığımız bu özel günde bir kez daha huzurundayız… Bize emanetiniz olan Cumhuriyeti ileriye taşımak, hedefleri ve hayalleri ile buluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz.”

Şimdi bu üç açıklama arasındaki tutarsızlıkları tek tek izah edelim, edelim ki İslam beldelerinin yöneticilerinin ikiyüzlülüklerini herkes görsün, izah edelim ki özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimiyetsizliği bilinsin ve görülsün.

Kafir Batı ve laikliğin beşiği Fransa İslam’a Rasulullah’a ve İslam’ın değerlerine yönelik tüm bu aşağılamaları, iğrençlikleri, küstahlıkları laikliğin ve demokrasinin onlara sunduğu özgürlüklere dayandırıyor. Yani onlar; İslam’a, Kur’an-ı Kerim’e Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e saldırı hakkını demokrasinin kendilerine verdiğini, demokratik özgürlüklerin bunu gerektirdiğini söylüyorlar ve bunu savunuyorlar. İşte 100 yıldır laiklik ve demokrasiyi benimseyen bir düzenin, bir devletin Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 yıllık iktidarında bulunan Ak Parti’nin lideri olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem fırsatını bulduğunda laik ve demokratik değerlere övgüler yapıyor hem de diyor ki “fikri bir buhran içinde çırpınıyoruz.” Hem Charlie Hebdo‘nun kendisi hakkında da iğrenç karikatürler yayınlamasından sonra "Ben neyim ki, benim sevgili Peygamberime, Sevgililer Sevgilisine bu denli hakaret eden bu namussuzlarla ilgili benim herhangi bir şey söylememe de gerek yok." diyor hem de o hadsizlere had bildirmek için Türkiye’deki Fransa Konsolosluklarına yürüyen Müslümanları engelleyip gözaltına aldırıyor. Hem Fransa mallarını boykota çağırıyor hem de Fransız şirketlerini Türkiye’de çalıştırmaya devam ediyor. Fransa Ankara Büyükelçisini geri çağırıyor Türkiye ise Paris “Büyükelçimizin geri gelmesi söz konusu değil” diyor.

Fikri buhran içinde çırpınıyoruz diyen Erdoğan samimi değil, eğer samimi olsaydı o buhrandan çıkmak için kendisine bir ışık arardı. Aksine o bütün bunlardan sonra 29 Ekim günü Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mekke’de tek tek yıktığı putların karşısına geçip tazimde bulunuyor, yine demokrasiye, yine laiklik ve cumhuriyete övgüler diziyor. Hem Laiklik ve demokrasiyi kutsayacaksın hem de fikri buhrandan çıkmak isteyeceksin. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu… Eğer gerçekten samimi olsaydın dünya’nın birçok yerinde, İslam beldelerinde ve hatta Batılı ülkelerde Müslümanların Fransa’ya karşı tepkilerini görürdün ve onlara öncülük ederdin. Siz ne yaptınız Macron’un iki sözü karşısında, İzmir depremi sonrası Fransa’nın geçmiş olsun dilekleri karşısında hemen yumuşadınız ve teşekkür ettiniz. Bütün bunlar gösteriyor ki sizin Peygamber sevginiz de fikri buhrandan yakınmanız da gerçek değil… Siz bütün bunları o oturduğunuz koltuğu korumak, seçimleri kazanmak için istismar ediyorsunuz. Ama er ya da geç Müslümanlar ve bütün ümmet gerçek yüzünüzü görecek. Nasıl ki Cemal Abdunnasır’ın ve Enver Sedat’ın maskeleri düştü sizin de maskeleriniz düşecek.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmut KAR

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER