Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
AİLE BAKANLIĞI MI YOKSA AVUKATLIK BÜROSU MU BELLİ DEĞİL

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

AİLE BAKANLIĞI MI YOKSA AVUKATLIK BÜROSU MU BELLİ DEĞİL

Haber:

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul'da 5 yaşındaki çocuğa uygulanan cinsel istismar olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, olayın ardından uzman bir ekibin görevlendirildiğini, klinik psikoloğun 24 saat çocuğun ve ailenin yanında kalacağını belirtti. Bakanlık olarak konunun peşini bırakmayacaklarını ve davaya müdahil olacaklarını açıklayan Zehra Zümrüt Selçuk, "sıfır tolerans" ilkesini şu sözlerle vurguladı: "Failin en ağır cezayı alması için adli süreci yakinen takip edeceğiz ve davalara müdahil olacağız.”

Yorum:

Geçtiğimiz hafta İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki bir kız çocuğu sapkın birinin tecavüzüne maruz kalınca yine çocuk istismarı ve cinsel istismar konuları Türkiye gündemindeki yerini aldı. Bu konu o kadar sıradanlaşan bir konu oldu ki, medya, sivil toplum ve resmi kurumlar tecavüzü “istismar” kavramı ile yumuşatarak veriyorlar. Esasen bu ciddi bir sorun ve çözüme kavuşturulması, topyekûn engelleyici tedbirlerin alınması elzem. Ancak Türkiye’de ne kamuoyu ne de siyasi iktidar bu soruna çözüm getirme konusunda beceriksiz ve başarısızdır. Her gündeme geldiğinde “tecavüzcüleri hadım edelim” yok “idam edelim” oda olmadı bu pedofili sapıkları psikolojik tedaviye tabi tutalım sloganları atılır. Ama sadece konuşulur o kadar.

Sorunu çözmek için önce sorunun neden kaynaklı olduğunu tespit etmek gerekir. Bu cinsi sapıklık sorunu neden kaynaklanıyor bunu tespit etmek lazım? Fertlerden mi yoksa uygulanan laik nizamdan mı? Sadece bu sapkınlığın yaygın olduğu laik kapitalist Batılı ülkelerden bazı örnekler ve istatistikler vereceğim.

UNICEF’in Kasım 2017’de yayımladığı rapora göre 28 Avrupa ülkesinde 2,5 milyon kadın 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kalmış. Avustralya'da yılda 50 bin çocuk istismarı yaşanıyor. 10 milyon nüfuslu İsviçre’de 11 bin çocuk cinsel istismara maruz kalıyor.

İngiltere'de her yıl 16 binin üzerinde çocuk istismarı, ihmal ve şiddet olayları yaşanıyor. Rusya'da her yıl 10 bin civarında çocuk istismarı olayı gerçekleşiyor. İdamın uygulamada olduğu ABD’de her 8 kadından biri tecavüze uğruyor. Gelelim Türkiye’ye. Burada da durum pek farklı değil. Türkiye’de yılda 8 bin çocuk cinsel istismara uğruyor. Görüldüğü gibi durum çok vahim ve mesele fertlerde görülen sapkınlıktan daha derin. Meselenin kaynağı uygulanan sistemin kendisidir.

Peki, durum böyle iken Aile ve Çalışma Bakanlığı ne yapıyor, yaşanan tecavüz hadiselerinin mağdurlarının mahkemelerine onların lehine müdahil oluyor. Yani bir nevi mağdurun haklı çıkması ve tecavüzcünün ağır ceza alması için mahkemede avukatlık gibi bir şey yapıyor. İçişleri Bakanlığı ne yapıyor peki, o da sokaklara, caddelere kameralar yerleştiriyor ki katiller, tecavüzcüler rahat hareket edemesinler ya da eğer emellerine ulaşırlarsa bile onları kolay yakalayabilsin.

Sorun kokuşmuş bu laik demokratik sistemden kaynaklanıyor, sorun uyguladığınız Batılı kanun ve nizamlardan kaynaklanıyor, sorun Batılı eğitim sisteminizden kaynaklanıyor, sorun 24 saat ekranlarından fuhşiyat akan medya dilinizden kaynaklanıyor. Sorun sizden kaynaklanıyor yani. Aile ve Çalışma Bakanı hanıma sesleniyorum, sizin desteklediğiniz sosyal yasalar ve kanunlar yüzünden erken yaşta evlenip aile ve yuva kuran binlerce babayı cezaevine tıktınız. Yuvaları dağıttınız, çocukları babalara hasret bıraktınız, onlara tecavüzcü muamelesi yaptınız.

Siz bu kanuni düzenlemeler ile mi cinsel istismarı, çocuk istismarını önleyeceksiniz? İşte sizin Allah’ın hükmünü yok sayıp, İslam’dan uzaklaşıp Batı’ya yaklaşmanızın Müslümanlara ağır faturası budur. Çocuklar sokaklarda rahat oynayamıyor, kadınlar topluma açık alanlarda rahat dolaşamıyor. Cinnet geçirip çocuklarını katleden anne çoğalıyor. Baba ve anne katili evlatlar artıyor.

Bu sorunları kökten çözüme kavuşturacak bir öneriniz var mı? Var mı bir projeniz bu sorunları çözecek? Çözüm Batılı kanun ve yasalar değildir. Çözüm İslam’dır. Çözüm İslam nizamlarının uygulanmasıdır. O nizamları uygulayacak devlet ise laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti değildir. İslam akidesine dayalı Raşid-i Hilafet Devletidir.

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Mahmut Kar

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER