Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Malezya’da Başbakanın Atanması

بسم الله الرحمن الرحيم

Malezya’da Başbakanın Atanması

(Tercüme)

HABER:

Bu ayın başlarında Paktan Harapan (muhalefet ittifakı) liderleri, gelecek genel seçimi kazanmaları halinde Dr. Mahathir Muhammed'in başbakan olarak atanmasını kabul ettiler. Bununla birlikte, Mahathir'in atamasının geçiş dönemi olduğu düşünülürken, Enver İbrahim'in hapishaneden serbest bırakılması ve seçimlerde Malezya'nın sekizinci başbakanı olarak yarışabilmesi için affedilmesi bekleniyor. Mahathir'in başbakan adayı olarak atanması, dindar çevrelerde, bir devletin liderinin atanmasına Şer’an izin verilip verilmeyeceğine dair tartışmalara yol açtı.

YORUM:

İslam, devlet başkanının meşruiyetinin yalnızca beyat’a bağlı olduğunu açıklamıştır. Bu süreç veya menhec, Kuran'a, Sünnete ve İcma-i Sahabeye dayalıdır. Devlet reisine Halife denir ve Halife Allah'ın Kitabı ve Rasulullah’ın Sünnetiyle devleti yönetir. Ayrıca açıkça bilinmelidir ki, beyat Nübüvvete bağlılık için değil, yönetim içindir. Çünkü Nübüvvet meselesi beyat meselesi değil, akide meselesidir. O tarihten itibaren, İslam devleti liderliğinin meşruiyeti, beyat şartlarının yerine getirilmesine dayanmaktadır.

Yöneticinin atanması açısından ve Rasulullah’ın kendinden sonra yönetimde birini atamamasına rağmen, Râşidi Hilafet döneminde İslam'da delilleri vardır. Sahabelerin hepsi dört Râşidi Halifelerin beyatında bu yolla icma ettiler ve bu uygulama onlar tarafından üzerinde mutabakata varıldı. Ebu Bekir’in seçilmesinde, yoğun tartışma sonrasında sahabeden dört aday gösterildi, ancak sonrasında Ebu Bekir halife ilan edildi ve ertesi gün Müslümanlar Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in mescidinde Ebu Bekir’e beyat vermek için davet edildi. Beni Sakife deki yapılan inikad beyatıyla Ebu Bekir Müslümanların halifesi olma meşruiyetini kazandı ve ertesi gün camide yapılan beyat “itaat beyatı’’ olarak Müslümanlar tarafından gerçekleştirilmiş oldu.

Ebu Bekir (ra) sahabelerden yetkiyi aldıktan sonra vefat ettiğinde yerine geçmesi için Ömer’i (ra) aday gösterdi ve vefatından sonra beyat aldı. Ömer ise kendisinden sonra hiç kimseyi aday göstermedi. Fakat Ömer altı sahabeyi aday gösterdi ve nihayetinde Osman’a (ra) beyat verildi. Hilafeti yönetmek için Ali bin Ebi Talib'in (ra) yanı sıra başka bir aday da yoktu. Beyat Ali’ye (ra) verildi ve Halife oldu. Meydana gelen olaylara dayanarak, adayların halka ilan edildiği ve inikad şartlarının her halifede tecelli edildiği açıktır. İslam'da adaylık ameliyesi ve liderliğe meşruiyeti kazandıran husus, Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in sahabesi tarafından uygulanan ve Allah’ın Kitabına ve Resulünün Sünnetine göre olmasıdır. Bu nedenle, İslam Halife’ye veya Ehli Hal ve Vel Akde bir sonraki halifeyi aday göstermesine izin vermektedir.

Malezya başbakanının tayin edilmesi meselesi nedir? Malezya'nın bir sonraki başbakanlığına birinin aday gösterilmesi ile Müslümanların halifesinin atanması arasındaki temel fark, yönetim nizamının temelini oluşturuyor. İslam’da Allah’ın Kitabıyla ve Rasulünün sünnetiyle yönetmek üzere yöneticinin adaylığı zorunludur. Mevcut demokratik sistemde ana motivasyon, sistemi değiştirmek değil, ancak liderliğin yüzünü değiştirmektir. Odak noktası ise, bireyin ülkeye zarar verdiği iddia edip sistemi değiştirmek değil de sırf bireyi değiştirmek adına onu yıkmak için üzerine saldırılır. Bu nedenle, başbakanın demokratik sistem altında atanması, bu temelde bozulmuş sistemi değiştirmek değil, daha çok liderliğin yüzünü değiştirmektir. Bununla birlikte, aday başbakan bunu başarsa bile, İslam’da liderliğinin meşruiyeti beyat olmadan tahakkuk etmez. Ancak bu yönü düşünmenin bir anlamı yoktur. Zira sistemin kendisi İslami değildir! Bu meseleyi İslam yönünden değerlendirmek doğru bakış olmaz. Çünkü bu demokratik sürecin meşruiyeti ile ilgili olduğu açıktır.

Bu nedenle, Müslümanlar, Batı'nın Müslüman beldelerde yıllar içinde geliştirdiği demokratik tuzakları fark etmelidir. Bizler fasid demokratik sistemini güzelleştirmek ve Batı hegemonyasını korumak yerine Müslüman ümmet olarak Halifeyi nasb ederek Hilafet sistemini yerine getirmek zorundayız. Demokratik sistemi başka bir rejime dönüştürme girişiminde bulunmak bu sistemce suç olarak görülüyor! Şüphesiz ki, Batı, Müslümanların inanması için demokrasiyi "kutsal bir bardak" yapmayı başardı. Bu nedenle bu rejimi devirmeye yönelik herhangi bir eleştiri veya girişim, “büyük bir suç” sayılıyor! İslam ülkesi olarak Malezya, kimin başbakan için uygun olduğu konusunu tartışmaya girmemeli, ancak ülkenin ve dünyanın egemenliğini hak eden kişinin Halife olduğunu anlamak zorundadırlar. Yoksa başbakan ya da cumhurbaşkanı ya da benzerleri değil. Müslümanlar olarak bizler görev ve sorumluluklarımızın farkında olmalı ve tüm fasid demokratik sistemini güzelleştirmeye ve Batı hegemonyasını korumaya çalışmak yerine ümmet olarak Halifeyi nasb etmek suretiyle Hilafet sistemini yerine getirmek zorunda olduğumuzu bilmeliyiz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

D. Muhammed – Malezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER