Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Bağımsızlığının 62. Yıldönümünü kutlayan Sudan  Gerçekten Bağımsız mı?!

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Bağımsızlığının 62. Yıldönümünü kutlayan Sudan

Gerçekten Bağımsız mı?!

 

HABER:

Sudan 1956 yılında İngiliz Kraliyetinden aldığı bağımsızlığını her yıl kutluyor. Her zamanki gibi pazartesi gecesi başlayan kutlamalar, karnavallar ve kendi derledikleri makalelerle süsleyerek sözde bağımsızlıklarını çeşitli diğer etkinliklerle kutluyorlar.

YORUM:

Bağımsız olmak, sömürgeden politik, ekonomik, askeri ve diğer yönleriyle kurtulmak anlamına gelir. Burada şiddetle şu soruyu sormamız gerekir. Sudan gerçekten sömürgeci kâfirlerin kontrolünden kurtulmuş mudur? ve iradesine sahip hür olarak kendisi karar almaya muktedir midir? Bunun cevabı güneş gibi açıktır. Sudan 01-01-1956'dan bugünü kadar bu dönemde sömürgeci baskıcı rejimlerin tutsaklığı altındadır ve özellikle Amerika, İngiltere, Fransa gibi kâfir Batılı ülkeler tarafından kontrol edilen ve ekonomik kazançlar sağlayan uluslararası faiz fonları tarafından düzenlenen uluslararası organizasyonlara kölelik vasfıyla bağlıdır. Misal; hayatımızın en ufak ayrıntısına dahi müdahale eden kuruluş, uluslararası para fonu IMF’dir. Sudan'ın dünyada kaynaklar bakımından en zengin ülkelerden biri olmasına rağmen, sömürgeciler ülkenin kaynaklarını gasp ederken, yoksulluk ve açlığı bıraktılar. Halbuki Sudan büyük arazilere, tatlı sulara, milyonlara varan hayvan zenginliğine ve dünyada ilk kaynak yeri tahmin edilen Arap zamkına, petrol, altın madenleri ve sahiptir. Bütün bunlar Sudan halkını boş kutlamalardan ziyade gerçekler hakkında ciddi ciddi düşünmeye itmesi gerekir. Boş kutlamalardan ziyade neden uluslararası güçlerin arkasında olduklarını ve ülkelerinin zenginliğine rağmen neden en fakir durumda olduklarını incelemek zorundadırlar? Eğer servetleri sömürülmemiş olsaydı bugün Sudan halkı en zengin halk ve çevrelerindeki Müslüman ülkelerden en zengini olurdu.

Bu umutsuz durumu değiştirme konusunda ciddi düşünme, bizim halen sömürüldüğümüz gerçeğini ortaya koymaktadır. Bize farz olan hayat sistemimizi inancımıza yani İslam akidesine göre kurmamız ve beldemizin servetlerinde gözü olan kâfir Batının elini kesmemiz ve Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devleti gölgesinde Sudan'ı diğer Müslüman beldelerle birleştirmek için çalışmamız gerekir. Ancak bu şekilde ümmet eski izzetine ve ihtişamına kavuşur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

İbrahim Osman Ebû Halil

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER