Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Date  :   H.18 Raceb 1444   M.    Perşembe, 09 Şubat 2023 No:

Hizb-ut Tahrir’den Türkiye ve Suriye’de Meydana Gelen Depremlerde Şehit Olanlar İçin Taziye Mesajı

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ * أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ

“Onlar ki kendilerine bir musibet dokunduğu zaman “Biz Allah’a aitiz ve sonunda O’na döndürüleceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.” [Bakara 156-157]

Türkiye ve Suriye’deki değerli davet taşıyıcı kardeşlerime ve genel olarak davet taşıyıcılarına...

Türkiye ve Suriye’deki sabırlı ve sevabını ahirette bekleyen ailelere ve genel olarak İslam ümmetine...

Hizb-ut Tahrir, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerde şehit olanlara taziyelerini iletiyor ve Allah’tan, onları ahiret şehitleri arasında yazmasını diliyor. Müttefikin aleyh bir hadiste Ebu Hurayra’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الشُّهَدَاءُ خَمْسَةٌ الْمَطْعُونُ وَالْمَبْطُونُ وَالْغَرِقُ وَصَاحِبُ الْهَدْمِ وَالشَّهِيدُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ   Şehitler beş kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan (karın ağrısından), suda boğulan, yıkıntı sahibi -yani yıkık altında kalarak ölen- ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar.

Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan yaralılara, acılı ve kederli kimselere acil şifalar ihsan etmesini niyaz ediyoruz. Öyle bir şifa ver ki hastalıktan eser kalmasın...

Cenab-ı Hakk’tan, Allah’ın lütfu ve nimeti sayesinde hayatta kalanların Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e itaatte güzel bir hayat sürmelerini diliyoruz...

Bu deprem felaketi, İslam’ın Müslümanların derinliklerinde köklü ve yerleşik olduğunu ortaya koydu. Enkaz altından kardeşlerini kurtarırken tekbir getirdiler. Afrin ilçesine bağlı Cenderes’te enkaz altında doğum yaptıktan sonra ölen annenin bebeğini kurtarırken tekbir dillerinden eksik olmadı... Gaziantep’in Nizip ilçesinde depremde yıkılan bir binanın enkazından kurtarılan bir kadının, dışarı çıkmadan önce başını örtmek için başörtüsü istemesi kurtarma ekiplerine “İmanını seveyim” dedirtti... Kahramanmaraş’ta kurtarma ekiplerinin enkaz altından çıkarmak için seslendikleri kişi, abdest alıp namaz kılmak ve böylece vakti kaçırmamak için ilk önce su istedi... Bütün bu olanlar sırasında tekbirler getirildi, Allahu Ekber... Allahu Ekber... Allahu Ekber...

Mümin, diğer insanlara benzemez, çünkü bilir ki, Allah’ın kazası geri çevrilemez ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bildiği bir hikmetten dolayı kaza meydana gelir. Bu nedenle Rabbinin rızasını isteyerek başına gelenlere sabreder. Müslim’in Suheyb’den rivayet ettiği hadisi şerifte Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

عَجَباً لأَمْرِ الْمُؤْمِنِ، إِنَّ أَمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ، وَلَيْسَ ذَاكَ لأَحَدٍ إِلا لِلْمُؤْمِنِ، إِنْ أَصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَكَرَ فَكَانَ خَيْراً لَهُ، وَإِنْ أَصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَكَانَ خَيْراً لَهُMüminin hali ne hoştur! Her hali kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına güzel bir iş geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde ise sabreder; bu da onun için hayır olur.

Kuşkusuz Müslüman ülkelerde birbiri ardına felaketler yaşanıyor. Her ülkemiz musibetten nasibini alıyor: Depremler, seller, kuraklık, çoraklık, savaşlar, çatışmalar, yoksulluk, açlık... Doğal afet olarak adlandırılan felaketler, kaza dairesi içerisinde olsa da gerekli önlemlerin alınması, ihmalkârlık göstermeden Müslümanların doğru bir şekilde gözetilmesi, işlerini güden devletin görevi ve yükümlülüğündedir... Eğer Müslümanların Hilafet Devleti olsaydı, sözlerini birleştirir, onları bir araya toplar, felaket anında acılarını paylaşır, onlarla ilgilenir, işlerini gözetir, onlara her türlü hayırda yardım eder ve böylece başkalarının yardımına gerek duymazlardı.

Ölenlerimize Allah rahmet eylesin, yaralılarımıza Allah şifa versin ve bu felaketten sağ kurtulanları Allah koruyup kollasın... İlk başta söylediğimizi şeyi yineleyelim:

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ * أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ   “Onlar ki kendilerine bir musibet dokunduğu zaman “Biz Allah’a aitiz ve sonunda O’na döndürüleceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.” [Bakara 156-157]                                                                          

Kardeşiniz

Ata bin Halil Ebu El-Raşta
Hizb-ut Tahrir’in Emiri

 

H.18 Recep 1444
M.09 Şubat 2023

Ortam

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER