Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Yiğit, Uyanık ve Samimi Gençlik! Mevcut Yönetim Sistemi Reformun Çok Çok Ötesindedir! Bu Sistemi Kökten Değiştirmek İçin Raşidi Hilafeti Yeniden Kurma Mücadelesine Katılın

İşsizlik oranı, ulaştırma ve eğitim sektörlerindeki bariz yanlışlıklar, hükümetin “terörle mücadelesi” (aslında İslam’la mücadeledir) ve egemen sınıfın zalimce baskıları nedeniyle emniyetsiz ve zor zamanlardan geçiyorsunuz. Bu sefil durumdan kurtulmak için çok çabalıyorsunuz. Hak arayışınızla ve yönetim sisteminde reform talebinizle yöneticilerin tahtını salladınız. Gösterileriniz sahte sözlerle, korku ve baskı gibi aldatıcı yollarla sizi bastırmaya çalışan mevcut egemen sınıfın kalplerine korku saldı.

Hâlihazırdaki hükümet, kendisini “gençlik dostu” bir hükümet olarak lanse ederek sizi aldatmaya çalıştı. Ekim 2018’de Şeyh Hasina, genel seçimlerde gençlerin oylarını almak için doğrudan gençlere başvurmuş ve büyük vaatlerde bulunmuştu; “Hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim ki 2020’ye kadar açlık ve yoksulluk kalmayacak.” demişti. On yıl önce aynı yöneticiler, “değişim zamanı”, “dijital Bangladeş” gibi sloganlarla sizi kandırmış ve her aileye iş olanağı sağlama gibi sahte sözler vermişti. Emellerinizi ve isteklerinizi karşılamak yerine bu hükümet, temel taleplerinizi bile acımasızca bastırmıştır. Geçen yıl bir grup üniversite öğrencisi, haksız kontenjan sistemini protesto etmeye kalkıştığında hükümetin onları nasıl bastırdığına tanık oldunuz. Benzer şekilde öğrenciler, güvenli yollar talebiyle protestolar düzenlediğinde hükümet, yolsuzluk yapan bakanı görevden almak veya oportünist taşımacılık sendikasına karşı önlemler geliştirmek yerine bastırmak için “kasketli haydutlarını” ve polisi öğrencilerin üzerine salmıştır. Masum öğrenciler bile hükümetin acımasızca baskısı karşısında güvende değiller. Öte yandan Ramijuddin Cantonment Koleji öğrencilerine beş otobüs bağışlamak veya Abrar adında yaya köprüsünün temellerini atmak gibi eylemler durumunuzla kalpsizce alay etmekten başka bir şey değildir!

Ey gençlik! Hükümet ayrıca başarısız politikalarıyla, günlük hayatınızı mahveden, geleceğinizi yok eden yozlaşmış yönetim sistemiyle sürekli sizi baskı altında tutuyor. Sınav soru kâğıtlarının sızdırıldığı, sonuçların rüşvetle değiştirildiği, iyi sonuçların elde edilmesinde paranın liyakatten daha önemli olduğu bir eğitim sisteminin her kademesinde yolsuzluk egemen. Bu, eğitim standartlarının genel olarak bozulmasına neden olmuştur. Durum şu ki, okullarda birçok öğrenci, umutsuzluk yaratan önyargılı eğitim sistemi nedeniyle intihar etmeye zorlanıyor. Parasızlık ve imkânsızlık yüzünden can çekişen hükümetin eğitim kurumları nedeniyle öğrenciler özel okullara kaydolmak zorunda kalıyor. Bu özel okullar, egemen sınıf ve yandaş iş insanlarının para kazanma makinesinden başka bir şey değildir. “Kaliteli eğitim” adına siz ve ailenizin zorla kazandığı paraları soyup, soydukları bu paralarla lüks bir hayat sürüyorlar, çocuklarını yabancı üniversitelerde okumak için yurtdışına gönderiyorlar. Öte yandan sizse eğitim maliyetleriyle baş etmek için mücadele ediyorsunuz. Eğitiminize bu kadar yatırım yapıp, mezun olduktan sonra bile iyi bir iş bulmakta zorlanıyorsunuz. Ailelerinizin zar zor kazandığı paraları işe yeni başlayanlara yatırmak için yeterince cesursunuz ama hükümetin kapitalist dostu politikaları nedeniyle haksız avantaj elde eden büyük şirketlerle rekabet edemeyeceğinizi yakında öğreneceksiniz. Sonuç olarak siz gençler işsizlikte debeleniyorsunuz, hayal kırıklığının üstesinden gelemiyorsunuz, bu yüzden pek çoğunuz uyuşturucu bağımlılığına, hatta intihara kalkışıyor.

Bu mevcut sistemde sefalet içinde olan sadece gençler değil. Kamu ve özel sektörde yaşanan yaygın yolsuzluk, zengin-fakir arasında gittikçe artan uçurum, halkın büyük bir kısmının yaşadığı korkunç ve güvensiz yaşam koşulları, aşırı pahalı sağlık maliyetleri ve artan yaşam maliyetleri, yaşı, ırkı veya dini ne olursa olsun bu sistemde yaşayan tüm insanların karşılaştığı sorunların sadece bir kısmıdır.

Ey gençlik! Yozlaşmış devletteki bu sorunlar, emperyalist kafir Batının dayattığı demokratik-kapitalist sistemin zehirli meyveleridir. Kapitalizm, maddi çıkarların, akılsızca tüketimin maksimum düzeyde olduğu, para ve gücün bir avuç elit ve ekonomik yandaşın elinde toplandığı bir sistemdir. Yüzde 1’e tekabül eden bu “azınlık”, çıkarlarını güvence altına almak ve kitleleri sömürmek için yasalar ve politikalar geliştirirler. Sonuçta zenginler daha da zenginleşir ve güçlenirken, toplumun geri kalanıysa temel haklarına ulaşmak için yoğun çaba sarf eder. Bunun sonucunda insanlar sokaklara çıkmaya zorlandıklarında, hükümet onların bu taleplerini görmezden gelir, yalan söyler, aldatır ve baskı yapar.

Ey gençlik! Laik demokratik kapitalizme dayalı yönetim sistemi reforma uygun değildir. Bu nedenle bu sistemi kökten ve kapsamlı bir şekilde değiştirmek gerekir.

Ey dürüst gençlik! Tüm sorunlarınız için çözüm, İslami yönetim sistemidir, yani Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrettiği Raşidi Hilafettir. Bu sefil durumdan kurtulmanın tek yolu, Raşidi Hilafetin yeniden kurulmasıdır. Hilafet, bu dünyada lider bir ümmet olmamızı sağlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمْ الإِسْلاَمَ دِينًا “Bugün, size dininizi bütünledim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam’ı beğendim.” [Maide 3]

Birincisi: Hilafet, dini ve ırkı ne olursa olsun her vatandaşın Şeriata göre yiyecek-giyecek-barınak, eğitim-sağlık ve güvenlik gibi temel haklarını güvence altına alacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِİmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur.” [Buhari, Müslim] Temel gereksinimlerimiz devlet tarafından güvence altına alındığı için hayatta kalma gibi bir mücadelemiz olmayacaktır. Bu yüzden bütün meziyet, enerji ve potansiyelimiz lider bir ümmet inşa etmek üzerine yoğunlaşacaktır.

İkincisi: Hilafet, bugünkü ayrımcı ve bölücü eğitim sistemini (Bengalce, İngilizce medyumları ve medreseleri) ortadan kaldıracak, yerine ücretsiz birleştirici bir ilk ve orta öğretim sistemi tesis edecektir. Bu eğitim sistemi, çocukları İslami şahsiyete kavuşturacak, pratik yaşamları için genel ve bilimsel bilgileri öğretecek ve yükseköğrenim için sağlam bir temel oluşturacaktır.

Üçüncüsü: Hilafet kaliteli bir eğitim sistemi yaratacaktır. Devlet, bilimsel araştırmaya dayalı yükseköğretim sistemi için yeterli fon sağlayacak, teknolojik olarak gelişmiş, güçlü ve lider bir devlet yaratacak, aynı zamanda toplumda öğrenmeyi kolaylaştıran bir ortam oluşturacaktır.

Dördüncüsü: Uranyum, kömür, gaz ve petrol gibi maden kaynakları kamu mülkiyeti olarak yeniden tanımlanacaktır. Hilafet, bu kaynaklardan elde edilen gelirleri altyapı, yollar, otoyollar, köprüler vb. inşa etmek ve diğer ihtiyaçların yanı sıra ucuz elektrik üretmek için kullanacaktır. Devlet, vatandaşlarına yüksek yaşam standardı sunmak için bu kaynaklardan faydalanacaktır.

Ey uyanık gençlik! Hilafet Devleti sayesinde asırlarca İslam ümmeti, düşünce, bilim, yönetim, ekonomi, endüstri, askeri ve diğer alanlarda öncü güç olmuştur. Bu öncülük pozisyonuna erişmek için Müslüman gençlik, hayati bir rol oynamıştır. Bu ümmetin tarihi, Fatih Sultan Mehmet gibi gençlerin başarılarıyla doludur. Fatih Sultan Mehmet daha 21 yaşındayken Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İstanbul’un fethedileceği müjdesini yerine getirmiş ve Rumları yenerek İstanbul’u İslam Devletinin başkenti yapmıştır. Tarık Bin Ziyad, 17 yaşındayken İspanya’yı fethetmiş ve aynı yaşta Muhammed Bin Kasım da Hint yarımadasında İslam’ın sarsılmaz temelini atmak için Raja Dahir’i mağlup etmiştir. 18 yaşındayken Bahtiyar Halıcı, savaş yapmadan Raja Lokkhon Sen’in kaçmasına neden olmuş ve bu kıtada İslami bir yönetim kurmuştur. İşte bu senin gerçek tarihin ey Müslüman gençlik! Hadi bir adım öne atıl ve Hilafeti yeniden kurmak, kaybedilen görkeminizi yeniden elde etmek için mücadeleye katıl!

Ey yiğit, uyanık ve samimi gençlik! Haklarınızı kazanmak için mücadele ettiğiniz bu egemen sınıf, taleplerinizi reddetmek, çabalarınızı zorlamak ve önlenemez enerjinizi tüketmek gibi tek bir duruşa sahiptir. Bu nedenle politik programınız, bu yozlaşmış egemen sınıfı ve kapitalist-demokratik yönetim sistemini ortadan kaldırmak üzerine yoğunlaşmalıdır. Bu zorba hükümdarları üreten bu kapitalist sistemdir ve bu nedenle devleti ıslah etme talepleriniz beyhudedir. Eylemleriniz bu yozlaşmış hükümetin direklerini sarstı ve gücünüzden korkuyorlar, onun için siz bu hükümeti devirebilirsiniz. Bu yüzden bütün gücünüzü mevcut yöneticileri devirmeye yönlendirin ve kurtuluşun tek yolu olan Hilafeti yeniden kurma hedefine doğru yürüyün. Yegâne sloganınız “Gençler zorba rejimin çöküşünü istiyor. Gençler Raşidi Hilafet istiyor” olsun. Hizb-ut Tahrir olarak biz, sizi demokratik küfür sistemini ortadan kaldırma talebiyle birlik oluşturmaya ve Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için entelektüel ve siyasi mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ  “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilâyeti


H. 1 Ramazan 1440
M.  Pazartesi, 06 May 2019

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER