حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2018–RS–TR–14 |
H. 12 Raceb 1439 M. Cuma, 30 Mart 2018 |
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsünün Hartum’daki Hilafet Festivalinde Yaptığı Konuşmanın Metni
Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salat ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberlerin önderi, izzetin lideri efendimiz Muhammed, ehli beyti ve ashabı üzerine olsun...
Değerli kardeşlerim,
Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Hilafetin farz olduğunu hatırlatmak isteriz. Hilafet, farzların tacıdır. Sömürgeci kâfir Batı, Hilafeti bazı Türk ve Arap hainlerin işbirliğiyle Receb ayında ilga etti. Şuan İslam ümmeti, anormal bir durum yaşıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ, İslam ve indirdiği hükümlere göre hükmedilmesini emretti. Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ“Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.”[Maide 49] Biz, Allah’ın buyruğuna muhalefet edip, politika, ekonomi ve hayatın diğer alanlarında kâfir Batı sistemleri uyarınca hükmettik. Hatta dinden olduğu zorunlu olarak bilinen İslami hükümlerin her ayrıntısını sapık arzusuna göre değiştirmesi için kâfire izin verdik. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, yönetim sisteminin Hilafet olduğunu haber verdi. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ وَإِنَّهُ لا نَبِيَّ بَعْدِي وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ تَكْثُرُ» قَالُوا: فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: «فُوا بِبَيْعَةِ الأَوَّلِ فَالأَوَّلِ وَأَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ“İsrail oğullarını Nebiler yönetiyordu. Bir Nebi öldüğünde onu bir başka Nebi takip ederdi. Benden sonra Nebi yoktur. Fakat benden sonra birçok Halifeler gelecektir.” Dediler ki “Bize ne emredersin?” Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: “İlk biate ilkine vefa gösteriniz. Onlara haklarını veriniz. Çünkü Allah, onları güttüklerinden hesaba çekecektir.”Biz ise diktatörlük veya demokratik Cumhuriyet yönetimine razı geldik. Diktatörlük ve demokrasi Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdiklerinden başkasıyla hükmetmektir. Kitap ve Sünnette yer alan Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın hükümlerini hayattan dışlamaktır.
Allah Subhânehu ve Teâlâ, tek bir ümmet olmamızı emretti. Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُون“Şüphesiz bu, tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.”[Enbiya 92] Biz ise şerli kartondan devletçiklerin bayrağı altında parçalanmışlığa razı geldik. Müslümanlardan her bir grup kendi vatanıyla gurur duymaktadır. Biz, zül giysisini giydik, zillet cüppesine büründük. Diğer milletlerin kuyruğuna takıldık. Oysa Hilafet varken, anayasamız Allah’ın Kitabı ve Rasûlullah’ın Sünnetiydi. Bayrağımız, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in “La İlahe İllallah Muhammedün Rasûlullah”Ukab bayrağıydı. Dünyanın lideri ve milletlerin efendisiydik. Hilafet, insanları küfrün karanlığından İslam’ın aydınlık ve adaletine çıkarıyordu.
Değerli kardeşlerim,
Hilafetin yıkılışının 97. yıldönümü kapsamında düzenlenen etkinlikler, yürekleri ferahlatmakta, gözleri aydınlatmaktadır. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurma ve İslami hayatı yeniden başlatma çalışması için kadın ve erkeklerin motivasyonunu bilemektedir...
Etkinlikler, nefislere hamaset aşıladı. Hilafetin yokluğunda ümmetin yaşadığı zillet ve felaketlere dikkatleri çekti. Ümmetin ölüm kalım meselesine vurgu yaptı. Duyguları coşturdu. Akılları ve nefisleri diriltti. Peygamberlerin varisleri âlimlere çağrılar yaptı. Hakkın yanında yer alın, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak ve İslami hayatı yeniden başlatmak için dava erlerine yardım edin dedi.
Güç ve kuvvet ehline de çağrılar yaptı. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışanlara nusret verin dedi. Hilafet, İslam ve Müslümanların izzet, küfür ve kâfirlerin de zillet kaynağıdır.
Son çağrısını da İslam ümmetine yaptı. Allah Subhânehu ve Teâlâ kimsenin çabasını zayi etmez. Çabaları mutlaka zafer ve hâkimiyetle taçlandıracaktır. Onun için her grup hatta her birey şeri görevini layıkıyla yerine getirmelidir dedi. Allah Subhânehu ve Teâlâ mümin kullarına Hilafet ve hâkimiyet vaat etti. Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
Hilafet, Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bugün İslam ümmetinin son günlerini yaşadığı ceberut yönetiminden sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacağını haber verdi. SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا عَاضًّا فَيَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ قَالَ“Allah’ın olmasını dilediği kadar aranızda Nübüvvet olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet Minhâcı üzere [Raşidi] Hilafet olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra Allah onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra ısırıcı Hanedanlık olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde Allah onu da kaldıracaktır. Sonra Zorba Diktatörlük olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhâcı üzere [Raşidi] Hilafet olacaktır.” Sonra sustu.”
Sizi dünyada izzete çağırıyoruz. Allah’ın rızası ise daha büyüktür.
ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |