13 Aralık 2015 Pazar günü, Pakistan’ın kuzeybatısında Parachinar kentinde bir halk pazarında meydana gelen patlamada 25 kişi hayatını kaybederken altmıştan fazla kişide yaralandı. Saldırıların sorumluluğunu Lashkar-e-Jhangvi grubu üstlendi. Reuters, grubun sözcüsü Ali bin Süfyan’dan bildirdiğine göre, saldırılar Suriye Devlet Başkanı ve İran tarafından katledilen Müslümanlara karşı bir misillemedir. Pakistan yetkilileri, Lashkar-e-Jhangvi grubunun bir liderini, iki oğlunu ve gözaltında iken bir dizi üst düzey liderlerini öldürdüler. Geçen ay yetkililer, ayrıca grubun yüksek rütbeli bir liderini de tutuklarken öldürdüler. Bu saldırı, 12 Aralık 2015 Cumartesi günü ISPR tarafından atılan tweetin ardından geldi. Tweette, son on sekiz ay içinde İslamcı isyancılar olarak bilinenlere karşı yürütülen operasyonlarda 3400 kişinin öldürüldüğü belirtildi. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, ülkenin güvenlik ve emniyetinden Rahil-Navaz rejimini sorumlu tutmakta, toplumda farklı gruplar ve İslami mezhepler arasında patlak veren etnik ve mezhep çatışmasından dolayı da rejimi kınamaktadır. Şam zalimine karşı savaşan samimi devrimciler ile savaşmak için Suriye’ye giden paralı askerler, rejimin bilgisi dâhilindedir. Dahası, dostu Suriye’deki küfür Baas rejimine yardımcı olmak için bizzat rejimin kendisi onları gönderiyor. Ya da efendileri Amerika’yı hoşnut etmek için onların gidişine göz yumuyor. Ayrıca Rahil-Navaz rejimi, mezhep çatışmalarını körüklüyor. Zira Jhangvi grubunun liderlerini öldürerek, grubun müntesiplerinin misilleme yapması yönünde provoke ediyor. Sanki bu yetmezmiş gibi rejim, 3400 kabile savaşçısını öldürerek misillemeyi daha da tahrik ediyor. Ayrıca patlamaların bizzat rejim tarafından organize edildiği bilinmektedir. Ya da olaylar için yol veriyor. Bu yüzden mezhepsel saldırıların sorumluluğu rejimin ajanlarına aittir.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Suriye devriminin mübarek bir devrim olduğunu vurgular. Aslında devrimciler, Suriye’deki kâfir Baas Nusayri rejiminin arkasındaki uluslararası haçlı güçlere karşı isyan ediyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın birliğine inanan bir kimse, Suriye halkımıza karşı “büyük şeytan” NATO haçlı ittifakının yanında yer almaz. Suriye halkı, Müslümanları katleden ve onların kutsallarını ihlal eden azgın rejime karşı savaşıyor. Kim Haçlıların yanında yer alırsa bilsin ki hem bu dünyada hem de ahirette Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın gazabına nail olacaktır.

وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا“Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” ^{[Nisa 93]} Ayrıca Suriye halkının komploculardan intikam alması demek, dallarını değil sorunun kökünü kazıması demektir. Pakistan’da sorunun kaynağı, rejimdir. Zira rejim, mezhep çatışmalarını körüklüyor, Suriye’deki samimi insanlar ile savaşmak için paralı askerleri oraya gönderiyor ya da göz yumuyor. Bu nedenle sorunu kökten halletmenin yolu, bu rejimi devirmek için Hizb-ut Tahrir ile çalışmak ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmaktır. Hilafet, kutsal Şam topraklarındaki halkımıza yardım etmek için orduları seferber edecektir. Mevcut rejimler ise Pakistan dâhil İslam dünyasında Batının özellikle Amerika’nın planlarını uygulamak için bazı Müslümanları diğerlerine karşı kışkırtıyorlar. Bilindiği üzere İslam dini, Suriye halkının intikamını almak bahanesiyle olsa da Müslüman birinin ya da gayrimüslim vatandaşın öldürülmesine kesinlikle izin vermez. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

قُلْ أَغَيْرَ اللَّهِ أَبْغِي رَبًّا وَهُوَ رَبُّ كُلِّ شَيْءٍ وَلَا تَكْسِبُ كُلُّ نَفْسٍ إِلَّا عَلَيْهَا وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى ثُمَّ إِلَى رَبِّكُمْ مَرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ“De ki: Allah her şeyin Rabbi iken ben ondan başka Rab mı arayacağım? Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. Ve O, uyuşmazlığa düştüğünüz gerçeği size haber verecektir.” ^{[Enam 164]}  Gerek ordu subayları olsun, gerek ABD Haçlılarına karşı savaşan kabile savaşçıları olsun gerek davet taşıyıcıları olsun tüm Pakistan Müslümanlarının, Nübüvvet metodu üzere Hilafet projesini savunan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek için güç ve çabalarını birleştirmeleri farzdır. Hilafet, Suriye, Filistin ya da Keşmir’de olsun dünya üzerindeki tüm masum Müslümanların yardımına koşacaktır. Bu büyük farzı yerine getirmek için ilk önce Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki samimi subaylara, sonra da kabile bölgelerindeki savaşçılar ve Pakistan halkı dâhil tüm muhlis insanlara bir çağrıda bulunuyoruz.  

يَا قَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُمْ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ“Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.” ^{[Ahkaf 31]}