Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Hizb-ut Tahrir’in “İslam’da İctimaî Nizam” kitabının Urduca baskısını yayımladı. Kitap, doğru bakış açısından hareketle toplumda kadın erkek ilişkilerini açıklıyor. Toplumun refahı için İslam’ın farz kıldığı, Kur’an ve sünnetten türetilen kadın ve erkeğin rollerini tanımlıyor.

Müslümanlar dâhil birçok insanın İslam’daki İctimaî Nizam algısı, karışık ve açıklamaya muhtaçtır. İslam’ın düşünce ve sistemlerine yabancılaşma nedeniyle Müslümanların İslam anlayışları gerçeklikten çok çok uzaktır. O kadar aşırıya gittiler ki, isterse bir kadın bir erkekle yalnız başına kalabilir ya da dilediğini giyerek avreti açık bir şekilde dışarı çıkabilir dediler. Öbür taraftan bir başka aşırı uç da kadınlar ticaretle uğraşamaz ya da hiçbir koşulda erkeklerle bir araya gelemez dediler. Bu aşırı pozisyonlar nedeniyle ahlaki dejenerasyon ve fikri durgunluk oldu. Sonuç olarak ictimaî yön paramparça oldu. Müslüman aileler içinde huzursuzluk, aile bireyleri arasında hoşnutsuzluk ve memnuniyetsizlik yaygınlaştı. Çok sayıda anlaşmazlıklar ve aralarında boşanmalar oldu.

Bu nedenle İslami ictimaî sistemi kapsamlı bir şekilde etüt etmek, ilişkileri ve kadın erkek birlikteliğinden doğan ayrıntıları anlamak kaçınılmazdır. Hizb-ut Tahrir’in İslam’da İctimaî Nizam kitabı, basit ve kolayca anlaşılacak şekilde bu ilişkileri açıklıyor. Hizb, Kur’an ve sünnete göre bu ilişkilerin ayrıntılarını nitelendirdi. Ve insan aklını temel baz almadı. Bu kitap çeşitli sorunları ve çözümleri ele almaktadır: Aile hayatında kadın erkek arasındaki ilişki, hak ve yükümlülükleri, yüze peçe takma, toplumda kadınların işleri, evlilik, boşanma, poligami, çocuğun velayeti ve bakımı yanı sıra daha nice konular.

Kitap şu linkten indirilebilir: http://pk.tl/1jKG

Allah’ın izniyle Nübüvvet metodu üzere kurulacak Hilafet, kadın erkek ilişkilerini sadece Kur’an ve sünnet temelinde yönetecek ve toplumu mevcut iki aşırı uçtan kurtaracak ve İslam’ın istediği temele oturtacaktır.

مَنْ عَمِلَ صَالِحاً مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنْثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ“Erkek veya kadın, kim mümin olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.” ^{[Nahl 97]}