حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2015–MB–TR–31 |
H. 03 Zilka’de 1436 M. Salı, 18 Ağustos 2015 |
Ulusal Eylem Planı Bir Amerikan Planıdır Pakistan'ı Koruma Yasası, Hilafeti Kurma Çalışmasını Suç Saymanın Bir Kılıfıdır
Pakistan’ı Koruma Yasası [POPA] uyarınca tutuklanan dava adamlarının aileleri avukatları ile birlikte Lahor basın kulübünde bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısında rejimin mücrim politikaları, Ulusal Eylem Planı ve Pakistan’ı Koruma Yasası’nın [POPA] pisliğini bir bir saydılar. Bilindiği üzere bu yasa, Hilafeti kurarak İslam’ın uygulanması için siyasi mücadele yapan politikacılara baskı yapmak amacıyla kullanılıyor. Bu yasadışı yasa kapsamında sadece Lahor’da birçok politikacı ve İslam’ın kurulması için çalışan siyasetçi tutuklandı. Tutuklanan insanlardan bazıları sekiz aydır cezaevindeler. Bu dönem içerisinde hükümet, ne bu insanlar ile ilgili olarak ciddi bir adım attı ne de yargı onları kefaletle serbest bıraktı.
Aileler, medyaya Pakistan’ı Koruma Yasası [POPA] yasalaştıktan sonra hükümetin bu kanun kapsamında aylarca mahkeme kurmadığını, aylar sonra ise yargının tek bir davaya bile bakmadığını söylediler. Bu durum tüm ülke genelinde aynıdır. Binlerce insan cezaevindedir. Ancak henüz hükümet, Pakistan’ı Koruma Yasası [POPA] uyarınca davalara bakmak için yargıçlar atamış değil. Pakistan’ı Koruma Yasası [POPA] kapsamında Lahor yüksek mahkemesinde görülen kefalet duruşması sırasında, POPA yasası uyarınca atanan yargıç, dinlenmek için mahkemeye çağrıldı ve neden şu ana kadar işe başlamadığı kendisine soruldu. POPA yargıcı ise hâlâ personel sıkıntısı çekildiğini, gerekli güvenliğin sağlanmadığını hatta ofisin bile olmadığını söyledi ve dolayısıyla bu şartlar altında çalışmasının mümkün olmadığını ileri sürdü. Lahor yüksek mahkemesindeki POPA yargıcının ifadeleri, hükümetin mücrim duruşunu yansıtmaktadır. Hükümet, Hilafet davetçilerine karşı hiçbir kanıtının olmadığını biliyor. Bu yüzden hükümet, samimi politikacıları parmaklıklar ardında tutmak için öteleme taktiklerine başvuruyor. Ki davetçilerin mücadele azimleri ve Hilafeti kurma gayretleri kırılsın.
Ayrıca aileler, basın toplantısında yaptıkları açıklamada hükümetin rolünü kınadılar. Sabıka kaydı bulunmayan, yüksek eğitimli ya da işveren veya işçi sınıfı aileler mensubu bu insanlara yargı bile yardım etmedi. Bu durum hükümetin art niyetli olduğunun açık göstergesidir dediler.
Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan’da Hilafeti kurmak için siyasi mücadele yapanlara yönelik artan zulmü şiddetle kınamaktadır. Politikacılara ve siyasetçilere karşı bu yasadışı yasayı kullanmak, Ulusal Eylem Planı’nın, aslında bir “Amerikan Eylem Planı” olduğunun ve İslam’ın uygulanması için çağrıda bulunan seslerin susturulmak istenmesinin açık bir kanıtıdır. Mevcut yöneticilerin, laik demokratik sistemi başarısız küfür sistemi olarak ilan eden ve İslam’ı, alternatif kapsamlı bir hayat sistemi olarak sunan bu siyasetçilere karşı söyleyecek hiçbir sözleri yoktur. Hizb-ut Tahrir, Pakistan yöneticilerine, İslam’a ve ümmete karşı ihanette onlara yardımcı olanlara şunu açıkça belirtir ki, çıkardıkları engellere rağmen Allah Subhânehu ve Teâlâ kesinlikle dinini hâkim kılacaktır.
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُواْ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَىٰ ٱللَّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ
“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” [Tevbe 32]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |