Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu

No: ML-BA-2024-MB-TR-10 H. 15 Rabi’-ul Âhir 1446
M. Cuma, 18 Ekim 2024

Dış Politika Düşmanla Dostluk Kurmak ise, O Zaman Düşmanın Ziyareti Kesinlikle Memnuniyetle Karşılanacaktır!

Penang’a gelen iki Çin savaş gemisi, hükümetin politikaları ve dış ilişkileri hakkında sürekli soruların ve eleştirilerin gündeme gelmesine yol açtı. Durum daha da sakinleşmeden Malezya aynı eyalette bir Rus savaş gemisini ağırladı. 5 Ekim’de Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na ait 83. Görev Gücü’nün, Qi Jiguang Eğitim Gemisi ve Jinggang Shan Gemisi ile gerçekleştirdiği ziyaret, çeşitli tartışmalara ve kamuoyunda birçok soru işaretine neden oldu. Hükümetin bu meseleye cevap vermedeki yavaşlığı ve bazı bakanların yaptığı açıklamalar, halkın endişelerini dindirmek bir yana bu konu hakkındaki merakı daha da körüklemiştir. Birçok bakan, gemilerin varlığının Çin ile Malezya arasındaki 50 yıllık diplomatik ilişkilerin kutlanması amacıyla gerçekleştirilen bir ziyaret olduğunu açıkladı. Penang hükümeti, merkezi hükümetin açıklamasının aksine, Çin savaş gemilerinin Malezya’ya geliş amacının sadece bir transit geçiş olduğunu ve bu ziyaretin siyasi bir anlam taşımadığını savundu.

Hükümet, Çin savaş gemilerinin varlığının resmi kanallar tarafından onaylandığını belirtse de sorular hala mevcut. Örneğin neden ziyaret için Penang seçildi ve neden karşılama törenine devlet yöneticileri yerine sadece eyalet yöneticileri katıldı? gibi. Ayrıca, 50 yıllık diplomatik ilişkilerin kutlamalarında Malezya ve Çin’in ağırlıklı olarak yer alması dikkat çekici bir durum. Eğitim Bakanı, Çin ordusu tarafından yapılan bir ziyaret olmadığını, Çin Denizcilik Üniversitesi’nden 165 öğrenci ve öğretim üyesinin katılımıyla gerçekleştirilen bir ziyaret olduğunu doğruladı. Ziyaretçiler neden özel bir Çin okulunu ziyaret ettiler? Malezya Ulusal Savunma Üniversitesi gibi daha uygun bir akademik kurumu ziyaret etmeleri gerekmez miydi? Raporda yer alan bilgilere göre, savaş gemilerinde binin üzerinde personel bulunuyordu. Bu durum, askeri öğrenci olmayanların kimlikleri hakkında çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Bu kişilerin Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na bağlı personel olma ihtimali üzerinde durulmaktadır. Tüm bu sorular ve endişeler haklı ve yerindedir. Hükümet, tüm bu soruları şeffaf bir şekilde mantıklı cevaplar vermelidir. Kamuoyu, bu ziyaretin Malezya ve Çin’in 50 yıllık diplomatik ilişkilerini kutlamak için uygun bir yol olup olmadığını merak ediyor ve bu konuda net bir açıklama istiyor.

Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı, yabancı savaş gemilerinin Malezya’da ‘ikmal limanı’ olarak demirlemelerinin standart bir prosedür olduğunu açıkladı. Malezya ile çeşitli ülkeler arasında kurulan diplomatik ilişkiler sonucunda, birçok farklı ülkeden savaş gemisinin demirlemesini izin verilmektedir. Hükümet bu ziyaretlerin ve bu tür gemilerin yaratabileceği olumsuz sonuçları en aza indirmeye çalışsa da, İslami açıdan bakıldığında bu konu büyük önem taşımaktadır. İslam’a göre diğer ülkelerle, özellikle de İslam’a düşman ülkelerle ilişkilerimiz, sadece hikmet ve teyakkuz prensiplerine göre olmaz, şeri hükümlere de uygun olmak zorundadır. Malezya hükümetine hatırlatmak isteriz ki, fiili düşman ülkelerle hiçbir şekilde ilişki caiz değildir ve bu ülkelerin vatandaşlarının hiçbir koşulda ülkemize girmelerine müsaade edilmemelidir. Düşman olarak sınıflandırılan ülkeler konusunda çok dikkatli olmalıyız. Bu ülkelerle herhangi bir diplomatik ilişki kurulması caiz değildir. Çin ve Rusya’nın İslam ülkeleri üzerindeki açık egemenlik arzusu, bu ülkeleri fiilen düşman ülkeler kategorisinde değerlendirilmesini gerektirir. Bu ülkelerin vatandaşlarının ve temsilcilerinin vize ve pasaport ile ülkemize girişine izin verilse de onlarla diplomatik ilişki kurmak yasaktır.

Malezya’nın, Uygur Türklerine karşı işlenen insanlık suçlarına rağmen, Çin ile diplomatik ilişkilerini sürdürmesi kabul edilemez ve üzücü bir durumdur. Diplomatik ilişkilerin yanı sıra, Malezya’nın Çin ile geliştirdiği güçlü ticaret ilişkileri, Çin’i ülkenin en büyük ticaret ortağı yapmıştır. Bu durum, Malezya’nın Müslümanlara düşman bir ülke olan Çin ile dostane ilişkiler kurma yönündeki dış politikasını göstermektedir. Aynı şekilde, Malezya’nın Rusya, Hindistan, Amerika ve diğer düşman ülkelerle olan dış politikasında da benzer bir yaklaşım görülmektedir. İslam’a açıkça düşman olmalarına rağmen bu ülkelerle ilişkilerini sürdürmektedir. Malezya, diğer kapitalist ülkeler gibi, uluslararası ilişkilerinde ekonomik çıkarlarını ön planda tutmaktadır. Son olarak, Başbakan Datuk Seri Enver İbrahim, Malezya’nın hem Batı hem de Doğu bloklarındaki büyük ülkelerle olan dostluklarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu alandaki başarılarına dikkat çekti. Dolayısıyla, Çin savaş gemilerinin Malezya’da demirlemesine izin verilmesi hatta sıcak bir şekilde ağırlanması beklenen bir durumdur.

Yaşananlar göz önüne alındığında, halkın hükümetin bu konudaki tutumunu eleştirmesi beklenen bir durumdur. Bu durum, halkın yabancı müdahaleler konusundaki endişesini göstermektedir. Müslümanlar olarak biz, bu olayın yüzeyde görünenin ötesinde daha büyük bir sorun olduğunu idrak etmeliyiz. Çin savaş gemilerinin varlığı bu sorunun sadece bir parçası. Bu, Malezya ile düşman bir devlet olan Çin arasında uzun süreli olarak geliştirilen diplomatik ilişkileri kapsamaktadır. Ülkemize farklı yollarla egemen olmak isteyen bu devletlere karşı uyanık olmalıyız. Öte yandan, Çinli öğrenci grubunun ülkemizdeki eğitim kurumlarını ziyaret etmesi, geçmişte İslam Devletini zayıflatmak için kullanılan eğitim yoluyla sızma stratejisini akla getirmektedir. Misyonerlerin bu stratejiyi kullanarak İslam dünyasında büyük etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, bu tür ziyaretlerin altında yatan gerçek amaçları anlamak için derinlemesine bir inceleme yapılması gerekmektedir. Hükümeti, ülkemizi kontrol altına almaya çalışan düşmanlar karşısında savunmasız hale getiren ve aynı zamanda da şeriata aykırı olan dış politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Aynı zamanda İslam ümmetini de şu konuda uyarmak istiyoruz: Şeri hükümleri göz ardı eden bir yönetim hiçbir fayda sağlayamaz ve artık ülkeyi yönetmeye layık değildir. Allah’ın hükümlerine uymadığı sürece, Malezya zayıf, onursuz ve Allah’ın rahmetinden mahrum kalmaya devam edecektir.

Ey Müslümanlar! Bilin ki Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için 1953 yılından beri dünya genelinde yoğun bir şekilde faaliyet yürütmektedir. Bu devlet, İslam inancına dayanacak, düşmanlara asla taviz vermeyecek ve onlara boyun eğmeyecektir. İslam’ı davet ve cihat yoluyla dünyaya yayacak bir İslami dış politika benimseyecek ve inşallah dünyada benzersiz bir güç olarak yeniden parlayacaktır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Khilafah Center 47-1 Jalan 7/7A Seksyen 7 43650 Bandar Baru Bangi, Selangor
Telefon: (+03) 89.201.614
mykhilafah.com
Fax: (+03) 89.201.614
E-Mail: htm@mykhilafah.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER