Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

ABD’nin Rusya ve Çin Politikası

Soru:

Biden başkanlığındaki yeni ABD yönetimi, Çin ve Rusya’ya saldırmaya başladı. Aynı zamanda ortaklıklarını güçlendirmeye ve bazı ülkelerle eski ittifakları canlandırmaya da başladı. Amerika, özellikle bu iki ülkeye karşı nasıl bir politika izliyor ve hedefleri nelerdir? Bu (Biden) yönetim selefinden farklı mı?

Cevap:

Yeni ABD yönetiminin eylemlerini gözden geçirerek Amerikan politikasının içyüzünü ve hedeflerini açıklayacağız.

1- 12 Mart 2021’de ABD Başkanı Biden, Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Japonya Başbakanı Suga Yoşihida ile online bir toplantı gerçekleştirdi. Bu ülkeler, Çin’in artan askeri ve ekonomik gücüyle yüzleşmek isteyen ABD çabalarının merkezinde yer alıyor. Toplantının başında bir konuşma yapan Biden, Geleceğimiz için özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi büyük önem arz ediyor. ABD, istikrarı sağlamak için sizinle, bölgedeki ortaklarımızla ve müttefiklerimizle çalışmaya hazırdır.” ifadesini kullandı. [13.03.2021 Şarku’l Avsat] Ardından ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 13 Mart 2021’de yaptığı açıklamada, Çin’e karşı inandırıcı bir gözdağı vermek için ülkesinin bölgedeki müttefikleri ile askeri iş birliğini güçlendirmek istiyor.dedi. Austin, bir hafta sürecek temasları kapsamında Japonya, Güney Kore ve Hindistan’ı ziyaret edecek. Lloyd Austin’e Tokyo ve Seul’daki temaslarında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de eşlik edecek. Bu ziyaretler, Alaska’da Biden ekibi ile Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ve Çin Komünist Partisi Merkezi Komitesi Dışişleri Komisyonu Ofisi Direktörü Yang Cieçı arasında yapılan ilk üst düzey görüşmeler öncesinde geldi...” [14.03.2021 Şarku’l Avsat] Görüşmelerde Hong Kong, Doğu Türkistan, Tibet ve Tayvan’daki durumlar ve insan hakları ihlalleri ele alınacak.

2- ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 20 Mart 2021’de yaptığı açıklamada, Tüm müttefiklerimizi ve ortaklarımızı Rus ekipmanından uzak durmaya çağırıyoruz. Ortaklarımızın yaptırımlara neden olabilecek ekipman tedarikinden kaçınması gerekir.” dedi. Hindistan’ın sistemi satın almakla ilgilendiğinin farkında olduklarını belirten Austin, “Henüz S-400 sistemi edinmediler, bu nedenle yaptırımların masada olması için bir neden yok…” ifadesini kullandı.[20.03.2021 El Cezire] 2018 yılında Hindistan Başbakanı Modi, 5,4 milyar dolarlık Rus hava savunma sistemi S-400 satın almak için Rusya Devlet Başkanı Putin ile anlaşma imzaladı. Hindistan, 2019’da bu anlaşma için 800 milyon dolarlık peşinat ödedi. Bu füzelerin ilk partisinin bu yıl ilerleyen zamanlarda teslim edilmesi bekleniyor. Austin’in Hindistan ziyareti, ABD’nin, Rusya’yı sıkıştırmasının yanı sıra bölgede Çin nüfuzuyla mücadeleyi hedefleyen ülkelerle bir ittifak kurma çabası çerçevesinde geliyor. ABD Savunma şirketleri, milyarlarca dolarlık anlaşma imzaladı. Hindistan silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu çerçevesinde 150 savaş uçağı ve helikopter alımı da dâhil olmak üzere Hindistan’a askeri teçhizat sağlayacaklar. Bilindiği gibi Rusya, Hindistan’ın en büyük silah tedarikçisi. Hindistan, tıpkı Türkiye gibi, S-400 füze savunma sistemi alımından dolayı ABD yaptırımlarına maruz kalmaktan korkuyor. Modi’nin 2014’de iktidara geldiğinden bu yana Amerikan politikası izlemesinden ötürü Hindistan-Amerikan ilişkileri güçlendi. 2016’da Amerika, Hindistan’ı “büyük savunma ortağı” olarak tanımladı. Ardından Amerika, hassas silahların transferini kolaylaştırmak ve askeri iş birliğini derinleştirmek için Hindistan ile bir dizi anlaşma imzaladı. Amerika, İngiliz yanlısı Hindistan Kongre Partisi politikasının aksine Hindistan’ın Rus S-400 savunma sistemi ve diğer silahların satın alımını durdurmasını ve Rus silahlarından vazgeçmesini istiyor. İngiltere, on yıllarca süren iktidarı döneminde Kongre Partisi’ne, Sovyet ve Sovyet sonrası dönemlerde Rusya’dan silah satın alması, böylece Amerikan güdümüne girmemesi ve nüfuzunu genişletmemesi yönünde talimat verdi. Ancak Amerika, Janata Parti’li ajanları iktidara geldikten sonra politik ve askeri ipleri ele geçirmek, Hindistan’daki İngiliz varlığını sona erdirmek için Hindistan’ı askeri teçhizat ve ordu konusunda kendisine bağlamaya çalıştı.

3- Aynı zamanda Amerika, Çin ile diyalog kuruyor ve Çin’e doğrudan baskı uyguluyordu. ABD ve Çin Dışişleri yetkilileri arasında 18 Mart 2021’de ABD’nin Alaska kentinde bir toplantı gerçekleşti. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken toplantının açılış konuşmasında, ABD’nin Sincan Doğu Türkistan, Hong Kong, Tayvan, ABD’ye siber saldırılar ve Washington’ın müttefiklerine ekonomik baskı yapılması gibi alanlarda Çin’in yaptıklarıyla ilgili derin kaygılarını görüşmek istediklerini” söyledi. Blinken, “Bu yapılanların her biri, küresel istikrarı sağlayan kurallara dayalı düzeni tehdit ediyor” dedi. Çin Komünist Partisi üst düzey yetkilisi Yang Jiechi ise Çin, ABD’nin içişlerine müdahalesine şiddetle karşı çıkıyor. Böyle bir müdahaleye yanıt vermek için kararlı adımlar atacağız. ABD’nin Çin’e üst perdeden konuşma yetkisi yoktur. Yapmamız gereken şey, Soğuk Savaş zihniyetini terk etmek.dedi. [19.03.2021 Reuters] Amerika, Alaska’da psikolojik ve medya savaşı kapsamında diyalog adı altında Çin’e doğrudan baskı yapmak ve insan haklarını ihlal etmesi nedeniyle dünyanın gözü önünde onu aşağılamak istedi. İnsan hakları düşkünü olduğu için değil, insan haklarını sadece Çin’e karşı bir baskı kartı olarak kullanmak istediği için. Ama görünüşe göre başaralı olamadı. Çinliler saldırıya maruz kaldıkları yerden Amerika’ya yanıt verdiler. Çünkü Amerika hem içeride hem dışarıda insan haklarını ihlal etmektedir. Çin gibi bir diğer sanık da ABD’dir. Kaldı ki Amerika, diğer ülkelere tahakküm etmekte, hegemonyasını dayatmak, şantaj yapmak ve zenginliklerini yağmalamak için çalışmaktadır.

4- Biden başkanlığındaki yeni yönetim, müttefikler ve başka güçler devşirerek Trump yönetimi tarafından başlatılan ticaret savaşının şimdilik devam edeceğini belirtti. Yeni ABD yönetimi, Çin’e yaptırım taraftarı olan Blinken’i, Dışişleri Bakanı olarak seçti. Blinken, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’ndaki onay oturumunda, Çinin Washingtona karşı, herhangi bir ulusa göre, en büyük zorluk olduğuna hiç şüphe yok. Ama karmaşık bir zorluk. Çine zayıflık değil güçlü bir konumdan yaklaşmalıyız. Müttefiklerle ve uluslararası kurumlarla iş birliği bu gücün bir parçası. Trumpın Çine karşı sert bir yaklaşım izleme politikasında haklı olduğunu söyleyebilirim. Birçok alanda izlediği yöntemle pek aynı fikirde değilim. Ama temel prensip açısından doğruydu. Bunun dış politikamız için gerçekten faydalı olduğunu düşünüyorum...ifadelerini kullandı.[20.01. 2021 Anadolu Ajansı] Diğer bir deyişle Amerika’nın Çin politikası esasında aynıdır, sadece izlenen yöntemler yönetimden yönetime farklıdır. Çevreleme politikası sona erdi, bölgedeki ve yurtdışındaki genişlemesini sınırlandırmak için Çin’le yüzleşme politikası başladı.

5- Amerika, Çin genişlemesine yönelik endişesini açıkça dile getirdi. Başkan Biden, Beyaz Saray’daki toplantıda, “Eğer harekete geçmezsek onlar (Çin) bizi geçecek. Hızlanmak zorundayız. Pekin pek çok alanda birçok büyük proje yürütüyor... Çin, elektrikli araç teknolojisinde hızlı ilerleme kaydediyor.dedi. Biden, “10 Şubat 2021 Çarşamba günü, Çin mevkidaşı Şi Jinping ile insan hakları, ticaret ve güvenlik de dâhil olmak üzere birçok konuda telefonda 2 saat görüştüğünü söyledi.” Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, düzenlenen basın toplantısında, Bence Başkan, Çin ile rekabet halinde olduğumuzu söylüyor. Zorluğun ne kadar derin olduğu konusu net.dedi. [12.02.2021 Wall Street Journal] Biden, ülkesinin endişelerini yineledi. Biden, “Çin’den gelen güçlü bir rekabet var. Çin lider ülke konumuna gelmek istiyor, benim gözetiminde bu yaşanmayacak. ABD ve müttefikleri Tayvan, Güney Çin Denizi ve diğer konularda Çin’i sorumlu tutacak” dedi. [25.03.2021 El Cezire] Mart ayının başında Biden yönetimi, “Geçici Ulusal Güvenlik Strateji Rehberi”belgesi yayınladı. Belgede, küresel zorluklarla yüzleşmek için yeni yönetimin, ulusal güvenlik kurumlarına yönelik talimatları yer alıyor. 20 sayfalık belgede, Çin’den 15 kez, Rusya’dan ise sadece 5 kez bahsedildi!

6- Amerika, Çin’in, henüz Güney Çin Denizi ve bölgesine hâkimiyetini dayatamadığına, bunun için çırpındığına inanıyor. Bu yüzden Çin’i bu hegemonyadan caydırmak, onu, bölge ülkeleriyle bu hegemonya ile oyalamak istiyor. Her taraftan kuşatılmış bölgesel büyük bir güç olarak kalması için uğraşıyor. Güney Çin Denizi’nde Amerika’nın, Endonezya, Malezya, Filipinler, Vietnam da dâhil olmak üzere Çin’e karşı kışkırtmaya çalıştığı birçok ülke var. Avustralya da Pasifik Okyanusu’nda bu denize yakın bir konumda yer alıyor. Çin’le mücadelede ABD ile koordinasyon halinde. Doğu Çin Denizi’nde Japonya, Tayvan ve Güney Kore yer alıyor. Bu ülkeler, Amerikan müttefiklerindendir. Amerika, Tayvan ile gönüllü olarak birleşmek koşuluyla birleşik Çin’i tanıdı. Trump döneminde Amerika, bu tanımadan geri adım atmıştı. Çin de Tayvan’ı işgal etmekle tehdit etmiş, Trump da geri adım atarak birleşik Çin’i tanımıştı. Birleşik Çin, karşılıklı anlayış, aşama aşama, ekonomik ve politik yakınlaşma ile gerçekleşmesi koşuluyla Amerika’nın 1979’da Çin ile imzaladığı bir anlaşmadır. Ama Amerika, bu anlaşmanın karşısına engeller koyuyor. Tayvan’ı silahlandırmaya, siyasi ve ekonomik olarak desteklemeye çalışıyor. ABD Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanı Oramiral Philip Davidson, 10 Mart 2021’de Kongre’de verdiği ifadede, Pekin’in 6 yıl içinde Tayvan’ı işgal edebileceğini iddia etti. ABD’nin yerini ve kurallara dayalı uluslararası düzendeki liderlik rolümüzün yerini alma hırslarını hızlandırdıklarından endişeleniyorum. Uzun zamandır bunu 2050 yılına kadar yapmak istediklerini söylüyorlardı. Bu hedefi öne çektikleri konusunda endişeliyim.dedi. [11.03.2021 El Cezire] Amerika, kendisinin bizatihi tanımasıyla bir parçası olarak kabul ettiği Tayvan’ı Çin’in ilhak etmesinden korkuyor. Ama bazı savsaklamalar söz konusu. Çin, bu savsaklamalardan ve Amerika’nın bu birliğin gerçekleşmesini engelleme oyunlarından sıkılmış gibi görünüyor ve birliği istemediğini düşünüyor. Bu yüzden Çin’den Tayvan’a yönelik ciddi bir tehdidin olduğu görülüyor. Ancak öyle görünüyor ki Amerika ile ve belki de diğer birçok ülke ile ticari ilişkilerini zedelemek istemiyor. Zira bu adımı atması durumunda Amerika, dünya ülkelerini kışkırtabilir...

7- Rusya’nın durumu biraz Çin’den farklı. Çünkü Orta Asya ve Kafkasya bölgeleri, Doğu Avrupa’nın bir bölümü ve hatta Ukrayna Rusya’nın kontrolü altında. Bu bölgeler, Sovyetler Birliği döneminden beri eski nüfuz alanlarıdır. Amerika, yerleşmek ve nüfuzunu genişletmek için bölgesinde Rusya ile rekabet ediyor, çarpışıyor. Bölgesine sızabildi, bazılarında nüfuzunu genişletmeye çalıştı, ancak henüz yerleşemedi. Aynı zamanda siyasi, ekonomik, medya ve psikolojik alanlarda Rusya üzerindeki baskısını sürdürüyor. Bu nedenle ABD Başkanı Biden, Rus muhalif siyasetçi Aleksey Navalny’nin zehirlenmesi sorusuna cevabında, Rusya Devlet Başkanı Putin’i “katil” olarak nitelendirdi. “Kremlin iddiaların asılsız olduğunda ısrar etse de Biden, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in 2020 ABD başkanlık seçimlerini Donald Trump lehine çevirme girişiminin sonuçlarına katlanacağını söyledi. Biden, ocak ayı sonunda yaptığı bir telefon görüşmesi sırasında Putin’e söz konusu iddiaların kanıtlanması durumunda buna karşılık verilebileceği konusunda uyardığını kaydetti. Biden, ABC kanalında kendisine yöneltilen Putin’e nasıl bir bedel ödetileceği sorusuna ise “Yakında göreceksiniz”yanıtını verdi. [17.03.2021 ABC] Bu, Rusya’ya daha fazla yaptırım uygulanacağını gösteriyor. İlginç olan, Putin’in yanıtının çok cılız, hatta uysal ve çelişkili olmasıdır. ABD Başkanı Biden’ın kendisine yönelik katil suçlamasına yanıt veren Putin, Moskova, Washington ile bağlarını koparmayacak, aksine ABD ile kendi çıkarına göre çalışacakdeğerlendirmesinde bulundu. [13.03.20121 Rus TV] Bu, Rusya’nın ne kadar zayıf olduğunu, yaptırımlardan, baskılardan, Ukrayna, Kırım ve Avrupa’daki ABD hamlelerinden duyduğu endişeyi gösteriyor. Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin, ABD Başkanı Biden’ın, Rus mevkidaşı Vladimir Putin’le ilgili sözlerini kınayarak, “Ruslara hakaret”ifadesinin kullandı. Volodin Telegram hesabından yaptığı paylaşımda,”Biden bu sözleriyle ülkemizin vatandaşlarına hakaret etmiş oldu. Bu, çaresizlikten kaynaklanan bir histeri (kafa karışıklığı ve sinir bozukluğu). Putin, devlet başkanımız, ona yapılan saldırı ülkemize yapılan saldırıdırdedi. [17.03.2021 Russia Today] Rusya’nın tek yaptığı şey, istişarelerde bulunmak üzere Washington büyükelçisini Moskova’ya çağırmak oldu. Fazlası değil! Rusya Devlet Başkanı Putin, Biden’a canlı yayında görüşme davetinde bulundu. Ancak Amerika, daveti reddederek bir kez daha Putin’e hakaret etti. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Putin’in 19 veya 22 Mart’ta Biden’la video konferans yoluyla canlı olarak ikili ilişkilerdeki sorunları ve stratejik istikrar konusunu görüşme teklifini ABD’nin desteklemediği belirtildi. Açıklamada, “Washington yüzünden Rusya-ABD ilişkilerinde girilen çıkmazdan kurtulmaya yönelik bir fırsat daha kaçırılmış oldu. Bunun sorumlusu tamamen ABD’dir”ifadeleri yer aldı.[22.03.2021 TASS]

8- Bu yüzden Amerika, Suriye’de Rusya ile birlikte yürüttüğü politikadan vazgeçmesini Türkiye’den istiyor. Türkiye’nin Suriye’de çalışmasına izin veren ve hatta baskı yaparak Rusya’nın yanında seferber eden ABD bugün bu politikadan vazgeçmesini istiyor. Dışişleri Bakanı Blinken, 23 Mart 2021’de Brüksel’de Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye ile görüş ayrılıklarımızın olduğu bir sır değil. Türkiyenin, NATOda demirli kalmaya devam etmesinin bizim önemli menfaatimiz olduğu inancındayım. Türkiyenin uzun bir geçmişe sahip, değerli bir müttefik olduğu da bir sır değil.dedi. [23.03.2021 Reuters] NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO ülkelerine yaptığı hizmetlerden ve Avrupa’yı savunmasından ötürü Türkiye’yi övdü. Stoltenberg, “Güneydoğuda ise Suriye ve Irak ile sınırı bulunan ve yine AB üyesi olmayan Türkiye’nin NATO savunmasında çok önemli rol oynadığını”söyledi. [06.03. 2021 Anadolu Ajansı] Erdoğan memnuniyetini dile getirdi. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye, bir NATO müttefiki olarak tüm sorumluluklarını yerine getirmeye, küresel barış ve güvenliğe hizmet etmeye devam edecektir.ifadelerini kullandı. Türkiye, Rus S-400 füze savunma sisteminden vazgeçmek için baskı yapan Amerika’ya yanıt vermeye hazır. Başlangıçta ABD, Rusya’yı Suriye’de kalmaya teşvik etmek ve Suriye rejiminin hayatta kalmasını sağlamak için Türkiye’nin S-400 satın alımına izin vermişti. Şimdi Suriye’de Rus rolüne ihtiyacı kalmamaya başlıyor. Bu, Trump döneminde Türkiye’ye baskı yapmak için izlediği politikanın bir uzantısıdır. Biden başkanlığındaki ABD yönetimi, 5 Şubat 2021’de yaptığı açıklamada, “Türkiye’den S-400’lerden vazgeçmesini istediğini”söyledi. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Kirby düzenlediği basın toplantısında Pozisyonumuz değişmedi. Türkiye’ye S-400 sistemlerinden vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz.diye konuştu. Türkiye ise S-400 sistemlerinden vazgeçebileceğini gösterdi. Yunanistan modeli gibi füzelerin kullanılmadan depoya konulmasını önerdi. Savunma Bakanı Hulusi Akar, küçük bir grup köşe yazarlarıyla mülakatında, Türkiye, konuyla ilgili gerginliği hafifletmek için Amerika ile olası bir anlaşmanın bir parçası olarak Rusya’dan satın aldığı S-400 sistemlerini kullanmamaya hazır. Giritteki S-300lerde nasıl bir model kullanılıyorsa, bunu müzakereye açığızdiye konuştu. [09.02.2021 Hürriyet] Kıbrıs, 1999 yılında Rusya’dan S-300 satın almış ama Türkiye’nin itirazı üzerine Yunanistan ile varılan anlaşma uyarınca Girit adasında bir depoya kaldırılmıştı. Yunanistan’ın malı olmuş, o tarihten bu yana Yunanistan, sadece 2013 yılındaki askeri tatbikat sırasında kullanmıştı.

9- Amerika, Çin’e karşı planladığı gibi, Rusya’ya karşı da siyasi, ekonomik, medya ve psikolojik saldırı planlamış gibi görünüyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Senato önündeki ifadesinde, Rusya gündemin en üst sıralarında yer alıyor.dedi. Blinken, Bir dizi zorluk hakkında konuştuk. Rusya’nın bir dizi cephedeki zorlukları da aciliyetlerden biridir.ifadelerini kullandı. [20.01.2021 Anadolu Ajansı] Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki düzenlediği basın toplantısında, Ulusal İstihbarat Dairesinin raporunun Rusyanın 2020 seçimlerine müdahale etme çabasıyla ilgili iddiaları destekler nitelikte olmasının ardından Rusyadan hesap sorulacağınıbelirtti. Sözcü, “Demokrat Joe Biden yönetiminin Rusya’ya yönelik yaklaşımının eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump yönetiminden daha farklı olacağını bildirdi ve Rusların kesinlikle eylemlerinin sorumluluğuna katlanacaklarını söyledi. [17.03.2021 Reuters] Bu, Rusya’ya karşı psikolojik savaşın bir parçası. ABD ve ajanlarına karşı devrime kalkışan Müslüman Suriye halkına karşı Rusya’yı kullandıktan sonra bir dizi konuda şantaj yapmak, özellikle Çin’e karşı kullanmak istiyor. Bu yüzden Beyaz Saray Sözcüsü Karina Jean-Pierre gazetecilere yaptığı açıklamada, “ABD Başkanı Joe Biden, zamanı geldiğinde Başkan Putin ile görüşecek. Biden geri adım atmayacak. Rusya’yla ilişkilerde çok açık ve net olacak.ifadelerini kullandı. [19.03.2021 Reuters] Amerika, müzakere için diplomatik temaslarda bulunduğu bir zamanda gücün merkezinde olduğunu göstermek için saldırı taktiğini kullanıyor. Başkalarının zayıf bir pozisyonda müzakere etmesini, istediğini dayatmak ya da çıkarlarını elde etmek için dayatabileceği kadar dayatmak istiyor. Bu, Trump’ın kullandığı bir üsluptur, ama kaba bir şekilde. Tehditler savurup gözdağı veriyor, aynı zamanda da Amerika’nın iradesini ve taleplerini diğer taraflara dayatmak için diplomatik temaslar yürütüyordu, tıpkı Kuzey Kore ve Çin ile yaptığı gibi. Bu arada Biden, yönetimi zayıf değil, güçlü olduğuna dair içerideki konumunu güçlendirmek istiyor.

10- Aralarındaki yakınlaşmayı yok etmek için Rusya ile Çin arasında ayrılık çıkarmaya çalışmak, Amerika’nın politikasıdır. Bu yüzden Rusya’ya yakınlaşıyor ve onu Çin’i karşı kışkırtıyordu. Görünüşe göre bu politikayı sürdürecek ama Rusya’yı küçük düşürdükten sonra. Bu nedenle Amerika, Rusya’ya karşı saldırı politikası benimsedi. Böylece Rusya’ya baskı yapıyor, Çin’e karşı birlikte hareket etmek için zorluyor. Bilindiği gibi Rusya, Amerika ile yakınlaşmayı ve uluslararası ilişkilerin yönetiminde ABD’ye ortak olmayı arzuluyor. Ama Amerika, buna razı gelmiyor, aksine politikasına boyun eğmesini istiyor. Çin’e karşı ve Suriye’de olduğu gibi başka konularda da onu kullanmak istiyor. Ona, dünyanın veya bir bölgenin işlerini paylaştığı büyük bir devlet gibi davranmak istemiyor. Bunun içindir ki Suriye işlerindeki rütbesini yörüngesindeki Türkiye seviyesine düşürdü. Amerika hala kibirli, küstahlık ve kibir hâkim. ABD’nin küresel seviyesinin düştüğü malum, içeride yıpranmış ve aşınmış durumda ve çizgi yukarı değil aşağı yönde ilerliyor.

11- Rusya, Amerika’ya karşı konumunu güçlendirmek için Çin ile güçlenmeye çalışıyor ve belki de Amerika’nın kendisini Çin’e karşı kullanmak istediğinin farkında. Şimdiye kadar tuzağa düşmedi. Bakanlığın basın dairesinden yapılan açıklamada, “Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un 22-23 Mart’ta Çin’e çalışma ziyareti düzenleyeceği ve Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile görüşeceği belirtildi. Açıklamaya göre bakanlar, Rusya-Çin stratejik etkileşiminin mevcut durumunu ve geleceğe dönük olasılıklarını, en yüksek ve üst düzeydeki temasların organizasyon konularını ele alacak. Çoğu küresel sorunun çözümünde iki ülkenin pozisyonu birbirine yakın veya aynıdır. Dış politikadaki icraatlarının yakın koordinasyonunu sürdürmeye kararlılar...” [22.03.2021 Novosti] Dışişleri Bakanı Lavrov’un ziyareti sırasında Rus Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rusya ve Çin, aralarındaki iyi komşuluk, dostluk ve iş birliği anlaşmasını beş yıl daha yeniledi.Çin Dışişleri Bakanı ise yaptığı açıklamada, Son yirmi yılda bu ikili anlaşma, Rus-Çin ilişkilerinin sürdürülebilir gelişimi için sağlam bir yasal temel oluşturdu ve ikili ilişkilerin gelişmesine katkıda bulundu.diye konuştu. [23.03.2021 Novosti] Ancak bu, aralarında bir ittifak kurulması ve Amerika ile yüzleşmek için aralarında uluslararası bir ortak eylem yapılması seviyesine varmadı.

Bu anlaşma yirmi yıllık bir anlaşmadır ve Amerika’ya karşı ciddi bir ortak eylem doğurmamıştır. Her bir ülke, kendini savunmak, Amerika ile karşılıklı anlayışa varmak ve yakınlaşmaya çabalamak için kendine göre bir çalışma yürütüyordu. Görünüşe göre Rusya, Çin ile yakınlaşmak ve ona bağımlı hale gelmek istemiyor. Bu, ona uluslararası statüsünü kaybettirir. Çünkü Amerika’nın yanında ikinci büyük ülke olmak istiyor. Amerika ile yüz yüze gelmek istemiyor, aksine ortağı olmak istiyor. Ukrayna, Kırım, Orta Asya ve Kafkasya’daki sorunları gündeme getirmesin diye Amerika ile daha fazla gerilim ve tırmanma istemiyor...

12- Amerika, tarafına yeni müttefikler topluyor. Rusya ve Çin’e karşı cephe aldığını açıklıyor, aynı zamanda müttefikler üzerindeki hegemonyasını yenilemek istiyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, NATO Karargâhı’na yaptığı ziyaret sırasında NATO Sekreteri Stoltenberg ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, Bugün buraya ABD’nin ittifaka sarsılmaz desteğini bildirmek için geldim. ABD, başta NATO müttefikleri olmak üzere ortaklıkları yeniden inşa etmek istiyor. Geçmişte olduğu gibi bugünün tehditlerine de güçlü ve etkili olduğu için ittifakı yeniden canlandırmak istiyoruz. NATO, dünyanın çeşitli yerlerinde tehditler karşısında çok önemli bir noktada duruyor. Amerika halen Afganistan’daki seçeneklerini gözden geçiriyor ve bu konuda müttefikleriyle istişarelerde bulunacak.dedi. [23.03.2021 France 24, Reuters] Amerika, bir taşla iki kuş vurmak istiyor. Hem NATO müttefikleri üzerindeki hâkimiyetini yeniliyor hem de Rusya ve Çin’e karşı cephe aldığını ilan ediyor. Rus gazını Almanya ve Avrupa’ya taşıyan ve Baltık Denizi’nin altından geçen “Nord Stream-2”projesinden vazgeçmesi için Almanya’ya baskı yapıyor. Geçen yılın sonunda Aralık 2020’de Amerika, projeye katılan şirketlere yaptırımlar uyguladı, hodbin ve hodkâm den bir şekilde boru döşemelerini durdurmalarını istedi. Projeyi finanse eden Alman fonuna yaptırım uygulamak istiyor. Almanya Bakanlar Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Alman ve Avrupalı şirketlere karşı uygulanan tek taraflı dış yaptırımların arka planına karşı Alman hükümeti, herhangi bir yaptırımın fona karşı da yönlendirilmeyeceğini ekarte edemez... Berlin, ABD’nin Nord Stream-2 doğal gaz boru hattı yaptırımlarını reddediyor ve Avrupa egemenliğinin ihlali olarak kabul ediyor.”ifadeleri yer aldı. [01.03.2021 Sputnik] ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price tarafından yapılan yazılı açıklamada, “NATO dışişleri bakanlarının Brüksel’deki toplantısı sonrası Dışişleri Bakanı Blinken ile Alman mevkidaşı Heiko Maas arasındaki görüşmede ikili ve bölgesel konuların ele alındığı bildirildi. Açıklamada, “Bakan Blinken, Rusya’nın ortak güvenliğimize zarar verme çabalarına karşı ABD’nin müttefiklerimizle birlikte çalışmaya kararlı olduğunu ve aynı şekilde Kuzey Akım 2 boru hattına da karşı olduğunu vurgulamıştır” ifadesi kullanıldı. [24.03.2021 DPA] Bu, Amerika’nın Trump döneminde izlediği ve Biden döneminde de izlemeye devam ettiği bir politikadır. Amerika, Rusya’ya ekonomik olarak darbe indirmek istiyor, Avrupa ile ilişkilerde gerginlik yaratıyor ve Almanya’yı yüksek maliyetli, düşük kaliteli Amerikan gazını almaya zorluyor.

13- Son olarak, bunlar, kendilerini dünyanın en büyüğü olarak gören ülkelerdir. Dünyayı tiranlıkları ile çepeçevre kuşatıyorlar, dünya ülkelerine ve halklarına kötülük tuzakları kuruyorlar. Kaviyy ve Cebbar olan Allah şöyle buyurdu:

أَفَأَمِنَ الَّذِينَ مَكَرُوا السَّيِّئَاتِ أَنْ يَخْسِفَ اللَّهُ بِهِمُ الْأَرْضَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَا يَشْعُرُونَ * أَوْ يَأْخُذَهُمْ فِي تَقَلُّبِهِمْ فَمَا هُمْ بِمُعْجِزِينَ  Kötü işler düzenleyenler Allah’ın kendilerini yere batırmasından yahut fark etmedikleri bir yerden onlara azabın gelmesinden güvende midirler? Yahut onlar dönüp dolaşırken Allahın kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar, Allahı âciz bırakacak değillerdir.[Nahl 45-46]

H.17 Şaban 1442
M.30 Mart 2021

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER