- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fıkhî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)
Soru-Cevap
Hizbin Hilafet Devleti’ni Kurmaya Yönelik Metodunda Dayandığı Deliller Kesin midir?
Muhammed Ebu Asel’e
Soru:
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh…
Emirimiz Allah vaktinizi, çabanızı ve amelinizi bereketli kılsın…
Bir sorum var: Hizbin Hilafet Devleti’ni kurmaya yönelik metodunda dayandığı deliller kesin midir?
Cevap:
Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.
Genel olarak üç merhalenin delilleri kesindir:
Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem, davetin başında yaklaşık üç yıl gizli olarak davette bulunmuş ve Müslümanları Erkam İbn Ebu’l Erkam’ın evinde kültürlendirmiştir…
Ardından daveti açığa çıkarmış ve Allahu Teala’nın şu kavlinden dolayı onu açıkça (kafalarını çatlatırcasına) anlatmıştır: فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَ “Artık emrolunduğun şeyi kafalarını çatlatırcasına anlat ve müşriklerden yüz çevir.” [Hicr-94]
Bu, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ayet inmeden önce gizli olarak davette bulunduğuna, ayetin inmesinin ardından daveti açığa çıkardığına dair subutu ve delaleti katî olan bir âyettir. Sallallahu Aleyhi ve Sellem davet sırasında fikrî çatışma ve siyasî mücadelede bulunmuş, ardından davetin sonlarında ise nusret talebinde bulunmuştur:
Fikrî çatışmaya gelince; putlara ibadet etmenin batıl olduğunu açıklamış ve kâfirlere karşı deliller getirmiştir… Bu hususta birçok âyet vardır ve bunlardan bazıları şunlardır:
أَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ أَمْ هُمُ الْخَالِقُونَ “Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?” [Tur-35] قَالَ أَتَعْبُدُونَ مَا تَنْحِتُونَ * وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ “(İbrahim): Yonttuğunuz şeylere mi ibadet edersiniz! Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı, dedi.” [Saffat-95-96] وَقَالَ اللَّهُ لَا تَتَّخِذُوا إِلَهَيْنِ اثْنَيْنِ إِنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَإِيَّايَ فَارْهَبُونِ “Allah buyurdu ki: İki ilah edinmeyin! O ancak tek bir ilahtır. O halde yalnız benden korkun!” [Nahl-51] مَا اتَّخَذَ اللَّهُ مِنْ وَلَدٍ وَمَا كَانَ مَعَهُ مِنْ إِلَهٍ إِذًا لَذَهَبَ كُلُّ إِلَهٍ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ “Allah evlat edinmemiştir; O’nunla beraber hiçbir ilah da yoktur. Aksi takdirde her ilah kendi yarattığını sevk ve idare eder ve mutlaka onlardan biri diğerine galebe çalardı. Allah, onların (müşriklerin) yakıştırdıkları şeylerden münezzehtir.” [Müminun-91] قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ * اللَّهُ الصَّمَدُ * لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ * وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ “De ki: O Allah birdir. Allah samed (her şey O'na muhtaç, O kimseye muhtaç değil)'dir. O doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir.” [İhlas-1-2-3-4] قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ * لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ * وَلَا أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ * وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْ * وَلَا أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ * لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ “De ki: Ey kâfirler. Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz. Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana.” [Kâfirun-1-6] Başka âyetler de vardır.
Siyasî mücadeleye gelince; onların kuruntularını, liderlerini ve dalaletlerini hafife alan âyetler inmiş ve aynı şekilde bu hususta birçok âyet vardır ve bu âyetlerden bazıları şunlardır:
تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ * مَا أَغْنَى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ * سَيَصْلَى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ * وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ * فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ “Ebu Leheb’in elleri kurusun, (yok olsun) zaten yok oldu ya. Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı. (kurtarmadı) (O) alevli bir ateşe girecektir. Karısı da, odun hamalı (ve), boynunda bükülmüş bir ip olarak (ateşe girecektir.)” [Tebbet-1-5] ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا * وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَمْدُودًا * وَبَنِينَ شُهُودًا * وَمَهَّدْتُ لَهُ تَمْهِيدًا * ثُمَّ يَطْمَعُ أَنْ أَزِيدَ * كَلَّا إِنَّهُ كَانَ لِآيَاتِنَا عَنِيدًا * سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا * إِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَ * فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ * ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ * ثُمَّ نَظَرَ * ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ * ثُمَّ أَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَ * فَقَالَ إِنْ هَذَا إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ * إِنْ هَذَا إِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِ * سَأُصْلِيهِ سَقَرَ * وَمَا أَدْرَاكَ مَا سَقَرُ * لَا تُبْقِي وَلَا تَذَرُ * لَوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِ * عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ “Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak. Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim. Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım. Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar. Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır. Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım. Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti! Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti! Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı. Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu, ancak nakledile gelen bir sihirdir." "Bu, ancak insan sözüdür." Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım. Sekar'ın ne olduğunu sen ne bileceksin? Geride bir şey koymaz, bırakmaz. Derileri kavurur. Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır.” [Müddesir-11-30] Başka âyetler de vardır.
Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in güç ve kuvvet ehlinden nusret talep etmesine gelince; nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem güçlü kabilelerden nusret talep etmiştir… Musab Radıyallahu Anh’ı Medine’ye göndermiş, Ensar icabet etmiş ve İkinci Akabe Biatı olmuştur…
- Ardından Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine-i Münevvera’da ilk İslam Devleti’ni kurmuştur:
Bu üç merhalenin delilleri kesindir. Ancak bu sırada, gizli olarak kültürlenmenin tafsilatları gibi zannî olarak rivayet edilen bazı tafsilatlar vardır… Davetin açığa çıkmasının tafsilatları ile fikrî çatışma ve siyasî mücadelenin bazı tafsilatları vardır… Ayrıca hicretin ve İkinci Akabe Biatı’nın ardından devletin kurulmasının tafsilatları vardır… Bu bazı tafsilatların delilleri sahih zannî delillerdir. Dolayısıyla kitaplarımızı ve delillerimizi tedebbür eden bir kimse, üç merhalenin delillerinin kesin olduğunu ve delilleri zannî olan ve istinbat yoluyla elde edilen bazı tafsilatların olduğunu açık bir şekilde görecektir
Allah Subhanehu’dan, resmin senin için açık olmasını temenni ediyorum.
Kardeşiniz H. 17 Şevval 1439
Ata İbn Halil Ebu Raşta M. 01/07/2018
Cevaba, Emirin aşağıdaki web sitesinden bağlanabilirsiniz:
http://archive.domainnomeaning.com/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/3883/