Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türkiye Rejiminin Suriye’deki Cürmü  Siyasi Söylentilerden Uzak Açık Gerçeklerdir

بسم الله الرحمن الرحيم

El-Raye Gazetesi

Türkiye Rejiminin Suriye’deki Cürmü

Siyasi Söylentilerden Uzak Açık Gerçeklerdir

- Suriye Vilayeti - Üstad Nâsır Şeyh Abdulhay’ın Kaleminden-

▪ Bilinç bulanıklığı, maalesef birçoklarının karakteri haline geldi. Zira Erdoğanlı Türkiye ve Suriye’deki rolüne yönelik tutumları, tıpkı yılın mevsimleri gibi değişkenlik gösterir hale geldi. 

▪ Halep’i teslim etmesinden dolayı onu suçlarken (ki bu bir hakikattir) ama hızla dışı rahmet içi ise azap olan Suriye’ye askeri bir operasyon başlatmasına övgüler yağdırıyorlar.  

▪ Sonra (Türkiye’nin resmi olarak tanımasıyla) sistematik olarak yıkımı ve yerinden edilmeyi ve yol kenarındaki tüm şehir ve köylerin gitmesini gerektiren Soçi maddelerinin uygulanması ve uluslararası yolların açılması için çalıştığına dair rolü ortaya çıkıyor.

▪ Sonra peş peşe Türk aldatma noktaları gerçekleşiyor. Nitekim bunun bir hayır olduğunu sanıyorlar, korumadığı halde onu bir koruyucu ve kurtarıcı olmadığı halde samimi olarak görüyorlar ama gözlem noktalarının rolünün sadece Esed’in mücrim cuntasına karşı herhangi samimi bir hareket için olduğu ve çatışma ve düşmanlık olmaksızın rejime kucak açtığı ortaya çıkıyor. 

▪ Ardından ümmetin iradesini kırmak ve Amerika tarafından tasarlanan siyasi çözüme boyun eğdirmek için çılgın bir şekilde ve sık sık bombalama ve yerinden edilme dalgaları geliyor. Erdoğan ise tıkanıklığı gidermek için koşuşturduğu gibi bazen de haçlı kindar Putin ve suç ortağı Ruhani gibi düşmanlarıyla koordinasyon kuranlar ile daha iyi öngörülerde bulunmak ve Trump ve adamlarıyla iletişim kurmak için yeniden koşuşturuyor.  

Bazen atmosfer, ihanetin üzerini örten geçici saçma ihtilaflar oluşturulur ki bunlar tali meselelerden başkası değildir. Nitekim Türkiye, hiç çekinmeden ve utanmadan, sadece Soçi bile devrimin sırtındaki keskin bir bıçak olmasına rağmen Soçi öncesi ve sırasında teslim edilen yerleri yasalaştırması amacıyla Soçi sınırlarına geri dönmesi için Rusya’ya baskı yaptığını ve geriye kalanları da tasfiye etmek için çalıştığını açıkladığı sürece farklılık bazı rötuşların ötesine geçmeyecektir.

Buna paralel olarak Türkiye ile Rusya arasındaki koordinasyon ve ticari ilişkinin eşi benzeri görülmemiş düzeylerde olduğuna dair resmi açıklamalar yayınlandı.

Sanki bizler eşyayız gibi!

▪ Ardından Türkiye’nin, sadece Allah’ın sağlam ipine sarılmak, O’ndan zafer talep etmek ve medet ummak yerine düşen prestijini yükseltmenin ve yeniden insanların boynuna zehirli bir ip dolamanın ötesine geçmeyen rejime yönelik bombalama oyunlarına geçildi.

▪ Şimdi hafızayı biraz canlandıralım:

(Türkiye, Rusya ve İran) gibi garantörlerin garanti ettiği daha önceki gerilimi azaltma bölgeleri ile bunların halkı hani nerede?! 

Buraları rejim kontrolü altına alıp halkı da kuzeye göç ettirilmedi mi?! 

▪ Şimdi bizim, açıklamanın ötesinde şok edici gerçeklerle uğraşırken duygusal düşünceden uzaklaşmamızın zamanı gelmedi mi? Eğer kurtuluşumuz olan zafer ve izzeti istiyorsak ne kadar acı olursa olsun vakıayı cesurca teşhis etmemiz ve tedaviyi ortaya koymamız gerekmez mi?! 

▪ Tamamının efendileri Amerika’nın kendileri için planladığı ve kendilerine dağıttığı görevlerde farklı yüzleri, taktikleri, yöntemleri ve rolleri olmasına rağmen savaşımızda bizimle dost olduğunu iddia edenler de dahil düşmanlarımızı fark etmemizin zamanı gelmedi mi?!

▪ Artık Türkiye rejiminin boyunduruğundan kurtulmamız ve dişimizi tırnağımıza takmamız gerektiğini bilmemizin zamanı gelmiştir. Zira ağrısı olmayan yara acı çekmez.

Kim Allah’tan başkasının yanında izzet ararsa zelil olur, kim Allah’tan başkasından zafer talep ederse hezimete uğrar, ama her kim de Allah’ın düşmanlarıyla bağını koparır ve sadece Allah’ın ipine sarılırsa hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa erenlerden olur.

O halde haydi ey muhlisler ve ey Şam halkı; bizlere sadece ölüm getiren uluslararası istihbaratlar ile ona vekâlet eden Türkiye ile koordine içinde olanlardan uzak bir şekilde kurtuluş için bir yol haritası çizelim ve akidemizin cinsinden net bir vizyona, açık bir projeye ve rejimi devirip İslam’ın yönetimini ikame etmek keyfiyeti için tam bir tasavvura sahip olan samimi ve bilinçli bir siyasi liderliğin yolunu takip edelim. Nitekim alt yapı var, imkânlar hazır ve endişeler yüksek. Zaten bizim mucizeler ortaya koyacak bir akidemiz var.   

▪ Ey İslam’ın gençleri; mücrimlerden ve gruplar silsilesinden beri olduğunuzu ve derhal kendi kendini destekleyen ve karar veren bağımsız devrimci ketibeler içindeki muhlislere dahil olduğunuzu ilan edin ki devrimimizin yolculuğunu tamamlayalım ve şehitlerimizin fedakarlıklarını bir devletin ve ordunun gölgesindeki topraklarda Allah’ın hükmüyle doruğa ulaştıralım. 

Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet, bizleri izzetlendirecek, namuslarımızı koruyacak, şehitlerimizin kanlarının ve çocuklarımızın parçalanmış uzuvlarının intikamını alacaktır. Tüm hayır ondadır Allah’ın izniyle. Çalışanlar işte bu azim hayır için çalışsınlar.

Kaynak: 04/03/2020 tarihinde yayınlanan Raye Gazetesi’nin (276.) sayısı

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER