Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

-Basın Açıklaması- Sudan, Kadına Yönelik Şiddet Belgesini İmzalayarak İslam'daki İçtimaî Nizamın Hükümlerine Savaş Açmaktadır

بسم الله الرحمن الرحيم

Batılı ülkeler, Sudan da dahil İslam dünyasının bazı ülkeleri, farklılıklarının üstesinden gelmek amacıyla Birleşmiş Milletleri'nin kadına yönelik şiddetle mücadele etmeye dönük davranış öğelerini içeren tarihî bir duyurusu üzerinde anlaşmayı kabul etmişlerdir. Nitekim New York'ta iki haftadır devam eden müzakerelerin sonucunda, İran, Libya, Sudan, Vatikan ve oldukça muhafazakar olan diğer İslam ülkeleri, belgenin içerisine "Kadınlara ve kızlara yönelik şiddetin, (adetler veya gelenekler veya dini düşünceler) de dahil hiçbir gerekçesi olamaz" şeklindeki metnin geçtiği bir maddenin eklenmesini kabul etmişlerdir. Ayrıca Uluslararası Kadın Sağlığı Koalisyonu'nda Destek ve Politika Müdürü olan Shannon Movalska, belgeyi şu şekilde nitelendirmiştir: "Kadınlara ve kızlara yardım edilmelidir. Ancak lezbiyen ve transseksüellere yönelik şiddetin de kabul edilmesi için daha da ileri boyuta gidilmelidir."

Kadına yönelik şiddet gerçek bir söz olup bununla batıl amaçlanmaktadır. Çünkü kapitalist Batılı hadaratta şiddetle, rollerde ve yasalarda kadın ve erkek arasındaki her türlü doğal faklılıkların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Bu da kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın görüntülerinden olması vasfıyla erkeğin eşi üzerinde hakim olması noktasındaki şerî hükmü ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir. Zira belge, ortaklığın, hakim olmakla değiştirilmesini talep etmektedir. Dolayısıyla aynı şekilde çok evlilik, iddet, velayet, mehir ve aileye erkeğin harcamada bulunması gibi evlilik yasalarındaki eşitsizlik de onlar nezdinde şiddet anlamına gelmektedir. Zira onların nazarında tüm bunlar, bu sayılanların ve bunlarla bağlantılı olanların ortadan kalkması gereken bir şiddettir.

Belgede daha tehlikeli olan husus ise onun, gerek miras gerekse eşitsizliğin kadına yönelik bir şiddet olması itibarıyla harcama, çocukların gözetimi ve ev işleri gibi aile içi rollerin paylaşımında kadın ile erkek arasında tam bir eşitlik için çalışmasıdır. Ayrıca belge, boşanmanın erkeğin elinde olmasına kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin görüntülerinden bir görüntü olarak saymakta ve boşanma yetkisinin kocanın elinden alınmasını, bunun yargıya intikal ettirilmesini ve boşanmanın ardından tüm malların paylaştırılmasını talep etmektedir. Bunun yanı sıra belge, hanımın sefer veya çalışma veya evden çıkma veya benzerleri için izin almasını da kadına yönelik şiddetin görüntülerinden saymaktadır.

Aynı şekilde belge, eşcinsel kadınlara tüm hakların verilmesini, onların da korunmasını, onlara da saygı duyulmasını, genç kızlara kendi cinsiyetini ve ortak cinsini seçme özgürlüğünün verilmesini, evlilik yaşının yükseltilmesinin yanı sıra sözde cinsellik ve üreme hakları adı altında istenmeyen hamilelikten kurtulmak için kürtaja izin verilmesine rağmen ergen kızların hamile kalmalarını engelleyen araçların sağlanmasını ve onların bunları kullanmaları için eğitilmelerini talep etmektedir. Oysa ne kadar da kötü bir şey yapıyorlar!!

Bu, eski-yeni belgenin içindekilerin az bir kısmıdır. Zira o, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme [CEDAW]'ın, Pekin ve Kahire Nüfus Konferansları'nın çabalarını taçlandırmaktadır. Dolayısıyla o, uluslararası mevzuatlardan ve sözleşmelerden ibaret bir paket olup öncelikle İslam dinini ve Allah'ın kitabı ve Kerim Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünnetinden alınmış sadık hükümler ve çözümler yoluyla kadın-erkek arasındaki ilişkileri düzenleyen içtimaî sistemini hedeflemektedir.

Bizim, İslam'ın hükümlerine savunmaya ihtiyacımız yoktur. Çünkü o, bir gün olsun suçlama konumunda olmamıştır. Zira o, her şeyden önce Hakîm ve Habîr olanın katındandır. Ancak bizler, bu belgeyi imzalayanlara deriz ki; sizler, sadece kendinize zarar vereceğiniz gibi Allah'ın öfkesine maruz kalacaksınız ve Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet Devleti de sizleri muhasebe edecektir.

Aşağılık yöneticilere de deriz ki; sizler, insanların Rabbinin hükmü için iffetli Müslüman kadınları temsil etmiyorsunuz. Şayet bunlar analarınıza, kızlarınıza ve eşlerinize yapılsaydı rıza gösterir miydiniz ey yöneticiler?! Yoksa daha önce de Allah'ın indirdiklerinden başkasıyla yönetecek şekilde basiretiniz bağlandığı gibi yine mi basiretiniz bağlandı?! Ey Allah'ım! Kullarını günah ve aşağılanma bataklıklarına sürükleyen, Şeytan'a icabet eden ve kulaklarını Rahman'ın hükmüne tıkayan bu zamanın Ruvaybidalarını Sana şikayet ediyoruz.

Ey Müslümanlar:

Bu azim münkere nasıl razı oluyor ve ona karşı sessiz kalabiliyorsunuz?! Yoksa Allah'ın öfkesinden ve O'nun cezasından korkmuyor musunuz?! Nitekim Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır:

إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لاَ يُعَذِّبُ الْعَامَّةَ بِعَمَلِ الْخَاصَّةِ حَتَّى يَرَوْا الْمُنْكَرَ بَيْنَ ظَهْرَانَيْهِمْ وَهُمْ قَادِرُونَ عَلَى أَنْ يُنْكِرُوهُ فَلاَ يُنْكِرُوهُ فَإِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ عَذَّبَ اللَّهُ الْخَاصَّةَ وَالْعَامَّةَ "Muhakkak ki Allah, özelin (belirli kimselerin) yaptıklarından ötürü geneli (insanların genelini) cezalandırmaz. Ta ki onlar, kendi aralarında münkeri görürler ve onu reddetmeye muktedir oldukları halde onu reddetmezler. Ne zaman ki böyle yaparlar, o zaman Allah hem özeli hem de geneli cezalandırır." [İmam Ahmed'in Müsnedi]

Ey Allah'ım! Bizlere acilen, bu zamanın Ruvaybidalarından ve onların necis efendilerinden tertemiz Müslüman kadınların intikamını alacak olan Mutasım gibi bir Halife nasip et.


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hanımlar Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER