Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Sabrı Oluşturan İtaattir

بسم الله الرحمن الرحيم

Sabrı Oluşturan İtaattir

﴿وَلِرَبِّكَفَاصْبِرْ﴾

"Rabbinin rızasına ermek için sabret." [Muddessir 7]

Günümüzde sabır sadece imtihana sabır gibi anlaşılmaktadır. Muhakkak imtihanlara sabır Müminin hayatının bir parçasıdır:

﴿وَلَنَبْلُوَنَّكُمْبِشَيْءٍمِّنَالْخَوفْوَالْجُوعِوَنَقْصٍمِّنَالأَمَوَالِوَالأنفُسِوَالثَّمَرَاتِوَبَشِّرِالصَّابِرِينَ

"Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele." [Bakara 155]

Her birimize hayata tutunmak için motivasyon ve güç veren şey; başımıza gelen musibetlere sabır göstermekle birlikte Allah (st)’nın müjdelediklerinden olma arzusudur.

Fakat gerçek manada “Sabır” asıl Allah (st)’nın emirlerine itaat ve yasaklarından uzak durmakla meydana gelir. Bu bağlamda "Sabır" sebat etmek anlamına gelir. Aksi takdirde, günümüzde yanlış anlaşıldığı gibi, sadece sıkıntılar bitene kadar hareketsizce beklemek gibi bir mana çıkartılabiliyor.

﴿يَاأَيُّهَاالَّذِينَآمَنُواْاصْبِرُواْوَصَابِرُواْوَرَابِطُواْوَاتَّقُواْاللّهَلَعَلَّكُمْتُفْلِحُونَ

"Ey iman edenler, sabredin (isbirû), direnin (sâbirû). Savaşa hazırlıklı, uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya eresiniz." [Al'i İmran 200]

Bu ayet göstermektedir ki İman iddiasında bulunanların Allah’a itaat etmekte kullanacakları iki araç vardır: Birincisi "Allah korkusudur", ikincisi ise teslimiyet, sabır ve sebat anlamında "Sabırdır". İbadetleri yerine getirmek için sabır, rızkı helalinden kazanmak için sabır, gördüğü münkeri ortadan kaldırmak için sabır, iyiliği emretmek için sabır, Allah’ın adını yüceltmek için sabır, Allah’ın ahkâmını ihya etmek için sabır… Bunların her birisi Allah (st)’nın emirleridir ve her emir yerine getirilmek için sabır ister. “Ben sabredenlerdenim” diye bilmek için ise Allah’ın emirlerini hakkıyla ve eksiksiz yerine getirmek şarttır. Bunun en güzel örneğini, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in örneğinde görüyoruz:

﴿قَالَيَاأَبَتِافْعَلْمَاتُؤْمَرُسَتَجِدُنِيإِنشَاءاللَّهُمِنَالصَّابِرِينَ 

"(İsmail as): "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi." [Saffat 102]

﴿فَلَمَّاأَسْلَمَاوَتَلَّهُلِلْجَبِينِ

"Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, onu alnı üzere yatırdı." [Saffat 103]

Fakat Sabır aynı zamanda Allah’ın yasaklarından uzak durmak demektir: Hiç şüphesiz haramların mübahlaştırıldığı bir sistemde yaşamamıza rağmen Rabbimizin yasaklarından uzak kalmak çok büyük sabır gerektirir. Faizle iş yapmamak, zinaya bulaşmamak, tesettürden taviz vermemek ve İslam’dan olmayan yönetim şekillerini reddetmek, kâfirlerle anlaşmalar yapmamak, kardeşlerini düşmana teslim etmemek vs. hepsi sabırdır… Bütün zorluklara rağmen, Allah (st)’nın haram kıldıklarından uzak durup farz ve helal olanları yerine getirmek ve tağuta ASLA itaat etmemektir SABIR.

﴿فَاصْبِرْلِحُكْمِرَبِّكَوَلَاتُطِعْمِنْهُمْآثِمًاأَوْكَفُورًا

"O hâlde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan günahkâr ve kâfir olanlara itaat etme." [İnsan (Dehr) 24]


Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Zehra Malik

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER