Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İnananlar Ancak İmana Dayalı Dostlukta Güç Bulur

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

İnananlar Ancak İmana Dayalı Dostlukta Güç Bulur

HABER:

Malezya Başbakanı Dr. Mahathir Muhammed, Malezya’nın Pakistan ve Hindistan’la olan iyi ilişkilerin devam edeceğini ve buna değer verdiğini, ancak çatışma durumunda hiç kimsenin yanında olmayacağını, söyledi. (thenews.com.pk)

YORUM:

Tıpkı Muhammed bin Salman gibi, Dr. Mahathir’de Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmanın temelinin, Keşmir meselesi olduğunu bilmediği anlaşılıyor. Her ne kadar bunlar Müslüman ülke olsalar da, hangi tarafta duracaklarını bilmiyorlar, bu yüzden inançlarının kökenleri hakkında yanlış bir anlayışa sahiptirler. Sorun sadece Malezya Cumhurbaşkanının yorumunda değil, Pakistan başbakanı İmran Han’ın da tıpkı Mahathir Muhammed gibi asıl meseleyi görmezden gelmesidir. Bu ziyaretin tamamen ticari işle ilgili olduğu Malezya’nın Pakistan’a 900 milyon dolarlık yatırım yapmasıyla anlaşılmaktadır. Ancak Malezya'nın, Hindistan ile olan ticaretini bozması ya da Hindu nüfusunu Pakistan'a olan önyargısından dolayı mahrum etmesinin bir nedeni yoktur. İmran Han'a göre, “Proton” adlı otomobilin armağanı, günlük olarak Keşmir'de dökülen Müslümanların kanlarından daha değerli bir yatırımdır!

Mahathir Muhammed “teröristler egemen olamaz” demişti. Mahathir’e masum Keşmirli Müslümanların öldürülmesini nasıl gördüğünü sormak isteriz? Bu terörizm değil mi? Yoksa tüm Batı dünyası gibi bu insanları görmezden gelerek ya da değersiz aşağılık varlıklar olarak görerek öldürülmelerinin haklı bir tarafı olabilir mi? Sebebi inançları ya da çaresizlikleri veya güçsüzlükleri olsa bile bu insanlar ölümü hak ediyor olabilir mi?

İmran Khan ve Dr. Mahathir gibi insanların anlaması gereken şey, birlik olma nedenlerinin maddi menfaate dayandırılmaması ve sadece Müslüman ümmete yönelik görevlerin öncelikli olması gerektiğidir. Dr. Mahathir, başbakanlık görevine geri dönmesinden bu yana, dünyanın en kıdemli yöneticisi konumundadır. Malezya hükümeti, çok etnik gruptan oluşan Çin ve Hindu nüfusuna odaklanarak uluslararası sahnedeki insan hakları taleplerini karşılamaya çalışıyor. İmran İngilizlerin miras bıraktığı kültür ve hukukla hükmederek, onların ağızlarıyla konuşmaktadır. Mahathir, İngiliz sömürgecisin bıraktığı mirasa tamamen bağlı kalmıştır.

Bu insanlar, Müslüman ümmete küçük kırıntılar vererek onların duygularıyla oynuyorlar ve buna karşılık övgü ve susmalarını bekliyorlar. Hâlbuki övgüye mazhar olmak için, ancak Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı altında birleşmeleri gerektiğini ve bunun kendilerine vacip olduğunu bilmelidirler. İşte ancak o zaman başarıyı tadabilir ve onur kazanabilirler. Aksi takdirde, büyüklükleri ve iyilikleri sadece kendini avutma ve aldatma biçimidir.

Müslümanlar, yalnızca 11 Uygur’un geri iadesi ile ilgili kararlarla tatmin olmayacak gerçek yöneticileri Hilafetin gölgesinde görecektirler. Ayrıca, Çin'de mahkûm olarak yaşayan ve toplama kamplarında yeniden eğitilen bir milyon Uygur’un güvenliği konusunda da endişeleneceklerdir. Kıymetli Keşmirli Müslümanlara yardım etmek için ordularını hareket ettiren bir devlet olacaktır. Bu devlet, halkının bir bölümünün güvenliğini diğer tarafı satarak asla sağlamayacaktır.

İnatlarıyla gurur duyan ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dinine düşmanca davranan ve Şeytan’la yan yana duran bu liderler ne kadar da küçüktürler! Elbette şeytanla beraber onlarda yerini bulacaktırlar. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in metoduyla kurulacak olan Râşîdi Hilafet devleti, dünyadaki Müslümanların her birinden sorumlu olacak ve günümüzdeki karton devletçikler gibi şahsi menfaatleri için hiçbir şekilde Müslümanlardan asla vazgeçmeyecektir.

Nu’mân b. Beşîr’in naklettiğin göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى» “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

İhlak Cihan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER