Haber-Yorum

Erdoğan: “İslam Hükümlerinin Güncellenmesi Gerekiyor!”

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İslam hükümlerinin güncellenmesi gerektiğini ifade ederek 14 asır öncesi hükümlerin bugün uygulanamayacağına dikkat çekti. Başkent Ankara’da Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Dünya Kadınlar Günü Programı'nda konuşan Erdoğan şöyle dedi: “Bazı din adamları kadınlarla ilgili açıklamalarda bulunup dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı içtihatta bulunuyorlar.” Erdoğan şunu da ekledi: “Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir dünyada yaşıyorlar. Çünkü İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar.”

Erdoğan şunu da açıkladı: “İslam'ı 14-15 asır öncesi hükümleriyle bugün uygulayamazsınız. İslam’ın uygulanması yer, zaman ve koşullara göre değişiyor. İslam’ın güzelliği burada zaten.” [Rusya Bugün-08/03/2018]

Yorum:

İslam ve Müslümanlar ile savaş, kafir güçlere dayanan ve onları dost edinen yöneticiler olduğu sürece devam edecektir. Hatta onların İslam ile savaşmaları ve İslam’a iftira atmaları tasavvur edilemeyecek dereceye ulaşmış, dahası İslam ülkelerinde İslam’ı çarpıtma ve Batı kültürünü yayma noktasında kafir Batı’yı bile geçmişlerdir. Aha işte Erdoğan, zaman zaman sahih İslam metoduna aykırı açıklamalar yapıyor, Müslümanların evlatlarını saptırmak ve İslam’ın hükümlerine göre hareket eden masum Müslümanları vehme düşürmek için İslam’ı, sömürgeciliğin ve Batı’nın politikasına uygun bir yöntemle değiştirmeye çağırıyor.

Kafir Batı ile onun kuyrukları olan yöneticiler ve onları dost edinenler, Müslümanların akıllarını tehlikeli mefhumlarla doldurmanın yanı sıra İslam’ın hükümleri güncelleştirilmeli, İslam tüm zaman ve mekana elverişli değil ve onun hükümleri esnetilmeli gibi ifadeleri kullanma yönündeki yaklaşımlarına devam ediyorlar! Zira aşırılık, tutuculuk, ılımlılık, orta yol ve benzeri mefhumlar, İslam hadaratına darbe vuran mefhumlardır. Ancak bugün Müslümanlar, Sömürgeciliğin bu ifadeleri kullanmakla neyi amaçladıklarını idrak edip anlamışlardır ki bu da Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak için kendi fikir ve kültürünü yaymanın bir aracı kılmaktır.

Artık İslam ümmeti, izzetinin ve zaferinin yolunu görmekte, Allah’ın vaadi ve Resulü Ekrem (Aleyhisselatu ve’s Selam)’ın müjdesi olan Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafetin kurulacağını bilmektedir. Bu nedenle ümmet içerisindeki muhlisler ümmetle birlikte bunun için çalışmaktadırlar. Allah’ın izniyle Hilafet çok yakında kurulacak, dünyaya hakim olacak ve dünya hayırla dolacaktır. Zira batıl, nasıl olur da Hakka üstün gelebilir ki? Onlar nasıl olur da Allah’ın nurunu söndürebilirler ki?

Nitekim Allahu Teala, şöyle buyurmuştur:

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ “Bilakis biz, Hakkı batılın tepesine bindiririz de o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, batıl yok olup gitmiştir. (Allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!” [Enbiya-18]   

Reyhane Cennet

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı