HABER-YORUM

KAPİTALİZM ENTELEKTÜEL YENİLGİSİNİ İŞKENCEYLE GİZLİYOR

HABER

Tanzanya medyası bir kez daha Müslümanların terörizm bağlantısı şüphesiyle tutuklanarak işkenceye maruz kaldığını açıkladı. Kuzey Tanzanya Arusha kentinde muhalefet partisi başkan yardımcısı Jodbliss Lima gözaltına alındı. Sayın Lima, terör şüphelilerin mahkemeye alınmadığı gibi yerel halkın çocuklarından 65 Müslüman gencin dört yıldır halen tutuklu olduğunu ortaya çıkardı. Sayın Lima, ayrıca tutuklanan bir kişinin uğradığı vahşice işkence neticesinde vücudunun kırıklar içinde kaldığını açıkladı.

YORUM

Bu olay şaşırtıcı değildir, Sayın Lima’nın bahsettikleri olaylardan hariç terörizm bağlantısı şüphesiyle tutuklanan Müslümanlar dünyanın her yerinde özellikle de Tanzanya’da işkenceye ve hatta cinayete maruz kaldıkları uzun zamandır bilinmektedir. Piskopos Dr. Sala Gwagema ve yardımcısı Tendo Liso gibi Müslüman olmayan birçok şahsiyet bu olaylardan etkilendiklerini beyan etmişlerdir.

Bu insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele ve işkenceler kapitalist ideolojinin aşağılık siyasetidir. Kapitalizme karşı çıkan farklı ideoloji sahiplerine, marjinal gruplara ve özellikle de Müslümanların esas hedef tutulduğu ve suçlu konumda ilk sırada görüldüğü bu tür uygulamalar yaygındır.   

Gelişmekte olan ülkelerin genelinde durumlar bundan farklı değildir. ABD ve Batı ülkeleri Müslümanlara karşı böylesi vahşeti ülkede bulunan yönetimdeki organlarıyla uygulamaktadır.

Örneğin; ABD ulusal yasaları herhangi bir kişiyi aşırı dinci ve terör bağlantısı şüphesiyle tutuklayabilir, işkence ederek öldürebilir. Ancak, gelişmekte olan ülkelerde yapılan işkenceler Müslümanlara ve İslam’a karşı gizli bir kin ve düşmanlığın olduğu gerçeğinin tezahürüdür ve bu inkâr edilemez bir şekilde açıktır. Özellikle Tanzanya gibi ülkede İslam’a ve Müslümanlara karşı ayrımcılık yaygın bir tarihsel olgudur.

İşkencenin varlığı ve uygulanması gerçeği, insan hakları kavramının saçmalıktan başka bir şey olmadığını ve mutlak olarak hayat sahasında hakikatinin bulunmadığını ortaya koyuyor. Zalim kapitalist yöneticilerin ana gayesi siyasi ideolojilerini ve maddi menfaatlerini korumaktır. Bundan dolayı, kanunlar bu iki gayeyi korumak için getirilmiştir. Ulusal veya uluslararası hukuku ya da sözde insan hakları ilkelerinin ihlali sorunu, söz konusu Müslümanlarla ilgili olunca hiçbir şey ifade etmez.

Dört yıldır terörizm şüphesiyle tutuklanan insanları mahkemeye çıkarmama zulmü, kendilerinde onlara karşı herhangi bir kanıt olmadığını ve rejimin yapmış olduğu bu kanunsuz uygulamanın kesinlikle İslam’a ve Müslümanlara karşı olan düşmanlığını ortaya koymaktadır. Birçok durumda iddia edildiği gibi terörle savaş bahanesiyle uzunca bir zaman tutuklu kalan terörizm şüphelileri delil yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Şüphelilerin tek suçu, insanoğlunu kötü ve iğrenç sona taşıyan kapitalizme düşman olan İslam ideolojisini yaymaktır.

Tanzanya, bilinçsiz bir şekilde toplumsal parçalanma riskini göz ardı ederek, ABD’nin İslam’a karşı olan  savaşında diğer gelişmekte olan ülkeler gibi ucuz taraf olmuştur.

İslam ideolojik olarak adalet ve eşitliği entelektüel temellere dayandırarak aklı ikna eder ve kalbe güven verir. Kapitalizm ise sabit argüman ve fikri bazda ikna yetersizliğinden dolayı kendini güç ve kaba kuvvet yoluyla savunur. Şu bilinmelidir ki ideoloji sahibi Müslümanlar kapitalist laiklerin işkence ve şiddetlerine karşı asla boyun eğmeyeceklerdir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ramazan Said Necira-Tanzanya