HABER-YORUM

UYUŞTURUCUYLA SAVAŞ YENİ BOYUTLAR KAZANDI

(Tercüme)

HABER

Tanzanya ve uluslararası medya, Tanzanya devletinin uyuşturucuya karşı açmış olduğu savaşı manşetlerine taşıdı. Darüsselam şehir komiseri Paul Makunda, aralarında etkili isimlerin de bulunduğu yasadışı ticaretten şüphelenilen iş adamları, kilise liderleri, politikacılar ve birçok ünlü ve polis memurlarının isimlerini açıkladı. Başkomiser, tüm şüphelilerin sorgulanması ve uyuşturucu kaynaklarının izini sürmede kendilerine yardım etmeleri için karakola gitmelerini emretti.

YORUM

Wikileaks, 2011 yılında ilk defa dünya çapında uyuşturucu ticaretinde çok etkili politikacıların mevcut konumlarından yararlanarak katılımını gündeme getirmişti. Hatta, uyuşturucu ticaretine CIA’nin katılımı hakkında birçok yazarın iddiaları vardır.

Gerçek şu ki, uyuşturucu bağımlılığı ve ticareti inkâr edilemez şekilde ortadadır. Hatta Birleşmiş Milletler raporuna göre, uyuşturucu kullanıcıların sayısı son yıllarda 27 milyondan 29 milyona çıkmıştır. Sadece Tanzanyalı 1000’den fazla tacir yabancı ülkelerde cezaevlerinde yatmakta iken, bunlardan 68’i Çin’de idama mahkûm edilmiştir. Bu verilere ek olarak Tanzanya’da binlerce bağımlı cezaevlerinde bulunmaktadır.

Uyuşturucu baronları dünyada nakşolunmuş ticaretlerinin keyfini çıkarmaktadırlar. Dünyada petrol ve silah ticaretinden sonra en kârlı ticaretin uyuşturucu ticareti olduğu kabul ediliyor.

Eğer uyuşturucu konusunda sahiden bir sonuç isteniyorsa, yasadışı bu ticareti gerçek manada durdurmak için başta uyuşturucu baronları, hükümet yetkilileri ve nüfuz sahibi insanların bu ticaret alışverişini bırakmaları gerekir. Onlar, polisin, istihbaratın, deniz taşımacılığı ve hava alanları içinde büyük bir yolsuzluk olduğunu zaten biliyorlar. Küçük çaplı uyuşturucu satıcılarının yakalanmasıyla iş bitmiyor, bu kişiler bu büyük ticarette sadece küçücük bir hücreyi oluşturmaktadır. Onun için bu tür satıcıların asılda bir değeri yoktur. Meseleye dakik bir şekilde bakıldığında asılda uyuşturucuya karşı bir savaşın olmadığı, hatta uyuşturucu ticaretinde patlama olduğu görülür.

Kapitalist laiklerin bu büyüyüp gelişen uyuşturucu ticaretinde ivmesini gizlemesi asla mümkün değildir. Onlar uyuşturucuyu teşvik ediyorlar ve yayıyorlar.

Kapitalist Demokratik sistem, her şeye kâr/menfaat açısından bakar. Her ne kadar bu kâr başkasına zarar da verse, onlar için bir önem arz etmez. Aynı zamanda özgürlüğü kutsadığı gibi hayatın her alanındamenfaati gereği bu özgürlüğü kullanır. Kapitalist sistem, kişinin dünyada mutluluğa ve saadete ulaşmasını, ancak içgüdü ve uzvi ihtiyaçları sınırlama olmadan istek ve arzusuna göre doyurmakla mümkün olacağını kabul eder. Bundan dolayı alkol, uyuşturucu ticareti ve istismarın günlük bazda artmasının sebebi budur.

Tanzanya devleti işte bu kapitalist sistemi taklit ediyor. Bu sistemde esas olan kârdır. Siyasetçilerin dünyadaki siyasi güçlerle uyuşturucu ticareti arasına mesafe koymaları mümkün değildir. Bu nedenle, uyuşturucu ile mücadelede kullanılan sloganlar boş ve anlamsız propagandalardır.

Diğer bir yönden ise, bu siyasetçiler ülkede yaşanan mevcut ekonomik krizden, kıtlıktan, işsizlik ve öğrencilerin sınavlarındaki başarısızlığından ve diğer birçok sorunların üstünü kapatma gayreti adına bu siyasi hezeyanlarından uyuşturucuyla savaş hikayesi manevrasıyla kurtulmaya çalışıyorlar.

Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devleti tarafından uygulanan İslam’ın hayat nizamı yaşam için tam bir mutmainlik sağlar. Uyuşturucu, alkol ve diğer yasadışı ticareti yasaklayarak sorunu çözer ve ancak haram helalı dayanak, esas ve ölçü alır. Hedefi kapitalizm gibi ferdin hayatına karşılık olarak kâr elde etmek değildir. Rahat ve huzurun tahakkuku, ancak uyuşturucu bağımlılığından uzak durarak, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emirlerine bağlanarak, Kaza ve Kader’in yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan olduğuna imanla gerçekleşir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ramazan Said Nacira - Tanzanya