Alternatifsiz Ajan Türkiye

Haber:

Washington merkezli düşünce kuruluşu Global Policy Institute tarafından düzenlenen “ABD Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa mı?” başlıklı panelde konuşan Trump’ın Ortadoğu danışmanı Walid Phares, ABD için Türkiye’nin alternatifinin olmadığını ifade etti. Trump’ın teröre karşı Türkiye ile işbirliği yapacağına inandığını anlatan Phares, özellikle Suriye politikası ve DEAŞ ile mücadele konularında ortak hareket etme potansiyeline dikkat çekti. ^{[03.02.2017 Star]}

Yorum:

ABD’de başkanlar değişse de, değişmeyen bir gerçek vardır, o da Türkiye’nin sadık ajan kimliğidir. Türkiye’de Hilafet ilga edildiğinden beri cumhuriyet sisteminde iktidara gelen tüm yöneticiler, ya İngilizlere ya da Amerikalılara uşaklık ve ulaklık yapmıştır. Türkiye’nin Amerikan uşaklığı ABD başkanlarına değil, ABD Müesses Nizamınadır. ABD’de müesses nizam değişmediğine göre ABD-Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak gibi paneller safsata ve kamuoyunu yanıltmaktan öte bir şey değildir.

Trump’ın Beyaz Saray’a gelişiyle ABD-Türkiye ilişkilerinde herhangi bir değişiklik beklemek siyasal yüzeyselliktir. Amerikan siyaseti kurumsal ve ideolojik siyasettir, bireysel karakteristik özelliklerin veya partizan çıkarların ön planda olduğu bir siyaset değil. Örneğin Beyaz Saray’a ister Bush, ister Obama ister Trump isterse bir sonraki başkan gelsin terörle “İslam” ile mücadele başkanların değil, Amerikan devletinin bir politikasıdır. Değişen sadece her başkanla özdeşleştirilen doktrin veya yöntemlerdir. Mesela Bush’un İslam’la mücadele doktrini “vurulmadan önce vurma”dır. Obama’nın İslam’la mücadele doktrini ise bölgesel ortakları kullanmaktır. Diğer bir deyişle vekâlet savaşlarıdır. Bakalım Trump İslam ile ne gibi bir yöntem izleyecek.

Türkiye ve İslam dünyasındaki diktatoryal rejimler, ideolojik politikasızlık yüzünden zevahiri kurtarmak veya bireysel çıkarların ön planda olduğu bir politika izlemektedir. Tabi ajanlıklarına dayalı politika izlediklerini bir kenara bırakırsak. Bir zaman olur belli bir politika, başka bir zaman da tam tersi yönde bir politika izlenir. Bu paradoksal politikaların nedeni, ideolojisizlik ve ajanlıktır. Bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu, İslam ideolojisine dayalı politikadır. Umarız yöneticilerin akılları başlarına gelir de bu yönde adım atarlar.    

Şimdi bu gerçeklerden sonra Walid Phares’in Türkiye’nin alternatifinin olmadığı yönündeki sözünü nasıl anlamalıyız?

Trump 20 Ocak 2017 tarihinde yaptığı açıklamada haçlı seferlerini devam ettireceğini ilan ederek “(Radikal) İslam’ı yeryüzünden yok edeceğim” ve “Artık eyleme geçme zamanıdır” demişti. Birkaç gün önce de Yemen’e asker indiren Amerika, Yemen’de katliam işledi. Washington Post gazetesinde de Rakka’ya müdahale için Obama’nın PYD/YPG maşasını kullanma planını Trump’ın rafa kaldırdığı haberi çıktı.

Bu açıklamalar ve haberler, Trump’ın İslam dünyasına yönelik izleyeceği politikanın ipuçlarını veriyor. Muhtemelen Trump, Cumhuriyetçi selefi Bush gibi fiili askeri operasyonlarda bulunacak. Yemen de bunun ilk işaretidir. Rakka’ya yapacağı askeri operasyonda da Türkiye’nin desteğine ihtiyacı var. Bu yüzden Walid Phares Türkiye’nin alternatifinin olmadığını söyledi. Gerçekten de bölgede Rakka’ya operasyon yapabilecek ya da operasyona destek verebilecek Türkiye dışında bir alternatif yok. Bunun için başlıkta alternatifsiz ajan Türkiye ifadesini kullandım, değilse Amerika için her zaman kullanabileceği alternatif bir ajan devlet vardır.

اِنَّ في ذٰلِكَ لَذِكْرٰى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ اَوْ اَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَه۪يدٌ

“Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.” ^{[Kaf 37]}

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ercan Tekinbaş